Yazar "Beycan, Cahide" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hastanede miadında canlı doğum yapan kadınların bebek doğum ağırlığı ile plasenta ağırlığı arasındaki ilişkinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1998) Beycan, Cahide; Sarıhan, Aynur99 ÖZET Bu araştırma, hastanede miadında canlı doğum yapan kadınların sosyo- demografik özelliklerini belirlemek, bebeklerinin doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığını saptamak ve bunlara etkisi olduğu düşünülen bazı sosyo-kültürel, biolojik faktörlerin ilişkisini incelemek ayrıca plasenta ağırlığı ile bebek doğum ağırlığı arasındaki ilişkiyi saptamak amacıyla, tanımlayıcı, kesitsel ve alan çalışması olarak yapılmıştır. Araştırma, 1 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında S. B. İzmir Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'nde olasılıksız ömeklem yöntemi ile seçilmiş 400 kadın üzerinde yapılmıştır. Kronik hastalığı, riskli gebeliği olan kadınlar ile sezeryan olan kadınlar araştırma kapsamına alınmamıştır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak; anket formu ile görüşme, bebeğe ve plasentaya yönelik ölçme yöntemi uygulanmıştır. Düzenlenen anket formunda araştırma kapsamına alınan kadınlarla ilgili tanıtıcı bilgiler, doğurganlık durumları, son gebeliği ile ilgili bilgiler, kadınların plasenta ağırlığı ve bebeklerinin ağırlığı, boyu, baş ve göğüs çevresi (antropometrik) ölçümleri yer almıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde; sayı ve yüzdelik hesapları, t testi, varyans analizi ve korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; kadınların yaş ortalaması 23.93, ilk evlilik yaş ortalaması 19.12, ilk gebelik yaşı ortalaması 19.64, gebelik sayısı ortalama 2.33, gebelik aralığı multiparlarda ay olarak ortalaması 30.44'tür. Bebeklerin; doğum ağırlığı ortalaması 3286.05 gr, boy uzunluğu ortalaması 50.08 cm, baş çevresi ortalaması 33.70 cm, göğüs çevresi ortalaması 33.37 cm ve kadınların plasenta ağırlığı ortalaması 644.93 gr olduğu saptanmıştır. Araştırmada kadınların %66.4'ünün en uygun doğurganlık yaşı olan 20-29 yaş grubunda olduğu, kadınların %61.2'sinin ilkokul mezunu, kadınlarda okur yazarlık oranı %83.8 olduğu, kadınların eşlerinin %65.2'sinin ilk okul mezunu, eşlerin okur-yazarlık oranı %98.7 olduğu, kadınların %54.7'sinin gelirlerinin giderlerinden az olduğu, kadınların ancak %7.0'sinin çalıştığı ve çalışanların da %50.0'ının tarım işçisi olarak çalıştığı, kadınların %34.5'inin sosyal güvencesi olduğu, sosyal güvencesi olanların da %33.3'ünün yeşilkart sahibi olduğu saptanmıştır.100 Araştırmada; kadınların %47.7'sinin lik evlilik yaşı 19-24 yaş, %39.2'sinin ise ilk gebelik yaşı 18 yaş ve daha küçük olduğu, kadınların %43.5'inin ilk gebeliği olduğu, multipar kadınların %33.2'sinin gebelik aralığının 12 ay ve daha kısa olduğu, kadınların %61.1'inin düşük yapmadığı saptanmıştır. Kadınların son gebeliğinde; kadınların %69.5'inin gebeliği istediği, %96.2'sinin antenatal bakım aldığı, antenatal bakım alanların da; %49.2'sinin antenatal bakım sayısının beş ve daha az ve %40.0'ının antenatal bakım Sağlık Ocağı ve Ana Çocuk Sağlığında çalışan ebe ve hemşireden aldığı, kadınların ancak %27.4'ünün gebeliğinde beslenmesine dikkat ettiği, %76.0'ının gebeliğinde sigara kullanmadığı, kadınların %72.5'inin gebeliğinde demir preparatı kullandığı, demir preparatı kullananların; %43.8'inin demir preparatını bir ay ve daha kısa süre kullandıkları, %76.9'unun demir preparatını düzenli kullandıkları ve ancak %18.6'sının kullanım şeklinin doğru olduğu, kadınların %53.2'sinin gebeliğinde vitamin kullandığı, vitamin kullananların; %45.5'inin vitamini bir ay ve daha kısa süre kullandıkları, %76.5'inin de vitamini düzenli kullandıkları, kadınların %30.5'inin gebeliğinde normalden fazla kilo aldıkları, kadınların %88.5'inin gebeliği süresince yaşamlarının etkileyebilecek bir olay yaşamadıkları saptanmıştır. Araştırmada, miadında canlı doğan bebeklerin; %51'inin erkek, %45.2'sinin 3000-3498gr. ağırlığında, %55.2'sinin 50-52.2'sinin 50-52.5 cm uzunluğunda olduğu saptanmış, %79.2'sinin baş çevresinin 34.5cm ve daha az, %47.0'ının göğüs çevresinin ise 33-34.5 cm olduğu, kadınların%64.7'sinin plasenta ağırlığının 450-700 gr olduğu görülmüştür. Araştırmada; kadınların yaşı, gebelik sayısı ve doğum sayısı arttıkça bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığının da arttığı, bebeklerin; boy uzunluğu, baş çevresi ve göğüs çevresinin ölçümleri arttıkça bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığının da arttığı, kadınların son gebeliğinde kullandıkları sigara sayış azaldıkça bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığının arttığı, gözlenmiştir. Ayrıca kadınların son gebeliğinde; gebelik aralığı 25 ay ve üzerinde, beslenmesine dikkat eten, sigara kullanmayan, vitamin kullanan, gebeliğinde yaşamlarını etkileyebilecek tarzda bir olay yaşamayan ve bebeklerinin cinsiyeti erkek olan kadınlarda bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığının da yüksek olduğu,101 kadınların son gebeliğinde aldığı kilolar arttıkça bebek doğum ağırlığının da arttığı gözlenmiştir. Araştırma sonucunda; kadınların bebeklerinin doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığı ile kadınların yaşı, kadınların gebelik sayısı, bebeklerin boy uzunluğu, bebeklerin baş çevresi ve bebeklerin göğüs çevresi arasında (+) pozitif korelasyon saptanmıştır. Yapılan diğer istatistiksel analizlerde ise; kadınların bebeklerinin; boy uzunluğu, baş çevresi ve göğüs çevresinin bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığı üzerine etkisi olduğu, kadınların; yaşı, gebelik sayısı, doğum sayısı, son gebeliğinde aldıkları kilo ve gebeliğinde sigara kullanma durumlarının bebek doğum ağırlığı üzerine etkisi olup, plasenta ağırlığı üzerine etkisi olmadığı, saptanmıştır. Ayrıca kadınların; eğitim durumu, gelir durumu, gebelik aralığı, düşük yapma durumu, son gebeliğinde; antenatal kontrole gitme sayısı, beslenmesine dikkat etme durumu, günlük kullanılan sigara sayısı, demir preparatını kullanma durumu ve kullanım süresi, vitamin kullanma durumu ve kullanım süresi, yaşamlarını etkileyebilecek bir olay yaşama durumu ve kadınların bebeklerinin cinsiyetinin bebek doğum ağırlığı ve plasenta ağırlığı üzerinde etkisi olmadığı saptanmıştır. Sonuçta, kadınların plasenta ağırlığının bebeklerinin doğum ağırlığını etkilediği, kadınların plasenta ağırlığı arttıkça bebek doğum ağırlığının da arttığı saptanmıştır. Araştırmanın bu sonuçları doğrultusunda; kadınların plasenta ve bebeklerinin fizyolojik gelişimlerini daha iyiye götürerek sağlıklı bir nesil ve sağlıklı bir toplum elde etmek amacıyla kadınların ilk gebelik yaşlarının yükseltilmesi, gebelik aralığının uzatılması, aşırı doğurganlığın önlenmesi gerekmektedir. Bunun için kadınların eğitim düzeylerinin, sosyo-ekonomik durumlarının, evlenme yaşlarının yükseltilmesi ve iş gücüne katılımların arttırılması sağlanmalı, ayrıca kadınlara ana ve çocuk sağlığına yönelik (gebelik yaşı, gebelik aralığı, gebelik sayısı, sağlıklı gebelik ve sağlıklı bebek bakımı v.b) kapsamlı sağlık eğitimi verilmelidir. Sağlık eğitiminde kitle iletişim araçlarının desteği sağlanarak ana ve çocuk sağlığı eğitimi yaygınlaştırılmalıdır