Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ahmet Keskin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Âşık Sümmânî'nin Eserlerinde Birey ve Toplum
    (2016) Selami Fedakâr; Ahmet Keskin
    Âşık Sümmâni, şiirlerinde iyiyi ve doğruyu nasihat edip, kötü ve yanlışı eleştirmiştir.Sümmânî'nin nasihat ve eleştirilerinin merkezinde hem birey hem detoplum yer alır. Bumakalede, Âşık Sümmâni'nineserlerinde birey ve toplum ilişkilerinin görünümleri elealınmış ve âşığın, "Narmanlı Hüseyin"den "Sümmâni Baba"ya ulaşan sanatçı kişiliği çerçevesinde, birey ve toplum hakkındaki görüşleritespit edilmiştir. Ayrıca, ÂşıkSümmâni'nin eserlerinde konuyla ilgili hususların nasıl yer aldığı, bu doğrultuda, ÂşıkSümmâni'nin birey ve topluma bakışı, bunlar arasındaki ilişkileri nasıl algılayıp değerlendirdiği ve tüm bunları âşıklık geleneği çerçevesinde, eserlerinde ne şekilde dile getirdiği incelenmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Oğuz Kağan destan metninde kahramanın takdimi
    (2012) Ahmet Keskin
    En eski edebi türlerden birisi olarak kabul edilen destanlar, tahkiye esasına dayalı halk edebiyatı anlatmalarıdır. Destan araştırmalarının daha başarılı bir düzeye ulaşması için, destan metinlerinde kullanılan anlatım yöntemleri üzerinde yapılacak ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Tahkiye esasına dayalı diğer edebi metinlerde olduğu gibi, kahramanın takdimi, destan metinlerinde de belirli anlatım yöntemleriyle gerçekleştirilmektedir. Anlatı metinlerinde kahramanın takdimi sürecinde kullanılan çeşitli yöntemleri, “adlandırma”, “nitelendirme” ve “takdim” başlıkları altında incelemek mümkündür. Bu çalışmada, Uygurca Oğuz Kağan destan metninde anlatıcının kahramanı takdim ederken, anlatım yöntemlerinden ne şekilde yararlandığı üzerinde bir inceleme yapılmıştır. Bu kapsamda öncelikle, destan metinlerinde yer alan anlatım unsurları, bunlardan özellikle “anlatıcı” ve anlatıcının kullandığı “anlatım yöntemleri” hakkında genel bilgi verilmiştir. Ardından, Oğuz Kağan destan metninde anlatıcının, kahramanı takdim ederken, anlatım yöntemlerinden ne şekilde yararlandığı incelenmiş ve tüm bunlar üzerinden genel bir sonuca ulaşılmıştır. Oğuz Kağan Destanı’nın Uygurca metninin inceleme konusu olarak seçilmesi, bu destanın, yazılı metni bulunan en eski Türk destan metinleri arasında yer almasından kaynaklanmıştır. Destanda kullanılan anlatım yöntemlerinin, Türk destan anlatma geleneği içerisinde kendisinden sonra ortaya çıkan destan metinlerinde kullanılan anlatım yöntemleri ile de büyük oranda benzerlik gösterdiği dikkati çekmektedir. Bu noktadan hareketle, Türk destan anlatma geleneği içerisinde kahramanın takdimi sırasında anlatıcı tarafından kullanılan anlatım yöntemleri konusu, bu ilk örnek metin üzerinden ele alınarak aydınlatılmaya çalışılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    "SEVDİĞİN DİZİ GÜN DEĞİŞTİRSİN": LEYLA İLE MECNUN DİZİSİNDEKİ KARGIŞLARIN (BEDDUA) PRAGMATİK ANALİZİ
    (2016) Ahmet Keskin
    Kültür değişmelerini şekillendiren temel yaratıcı dinamikler arasında önemli bir yeri bulunan kitle iletişim araçları, yeni kültürel bağlamların yaratılması ve bunların yaygınlaşmasında etkin bir rol üstlenmektedir. Bu çalışmada, 2011-2013 yılları arasında toplam 103 bölüm yayınlanan ve yayınlandığı dönemde geniş bir izleyici kitlesi tarafından takip edilen "Leyla ile Mecnun" dizisindeki kargış sözleri (kötü dilekler/beddualar) pragmatik açıdan incelenmiştir. Tıpkı alkışlar (iyi dilekler/dualar) gibi, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden günümüze kadar çeşitli toplum ve uygarlıklarda, inanç ve günlük yaşamın farklı alanlarında, ritüellerde ve özellikle de sözlü kültürlerde temel türlerden biri olarak kullanıldığı görülen kargışların söz konusu dizinin kurgusunda nasıl yer aldığı konusu ele alınmıştır. Bu doğrultuda çalışmada ilk olarak, kargış eyleminin ve kargış sözlerinin evrensel yapısı ve pragmatik dokusu ile kargışların Türk kültüründeki görünümleri üzerinde genel hatlarıyla durulmuştur. Çalışmanın devamında, Leyla ile Mecnun dizisinin kurgusu ve karakterleri hakkında genel bilgi verildikten sonra kargışların kim tarafından, kime, nerede, ne zaman, nasıl ve hangi amaçla yöneltildiklerinin sorgulanması sonucu, söz konusu kargışların dizinin kurgusu içerisinde bir araç olarak, hangi amaç ve işlevleri yerine getirmek üzere kullanılmış olduğu çözümlenmiştir. Böylece, kargış eyleminin ve kargış sözlerinin her dönemde ve bağlamda değişebilen kültürel ve pragmatik yönü, incelemeye konu olan dizideki kullanım biçimleri örnekleminde analiz edilmiştir. Geleneksel bağlamdaki kargış türünün popüler bir televizyon dizisinin kurgusu içerisinde pratik yarar sağlamak için "absürt kargış"lara dönüştürülmek suretiyle nasıl yer aldığı konusu, geleneksel(halk/sözlü) kültür ve popüler kültür ilişkileri bağlamında aydınlatılmıştır

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim