Yazar "Çelebi, Çağlar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Meme kanserinde DZNep ve stauprımıd kombinasyonunun MYC gen ekspresyonu üzerindeki etkilerinin araştırılması(Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Çelebi, Çağlar; Gündüz, CumhurDünyada kadınlar arasında görülme sıklığı birinci olan meme kanseri, heterojen ve karmaşık bir hastalıktır ve bu heterojenite giderek artmaktadır. Meme kanserinin pek çok alt tipleri bulunmaktadır. Meme kanserinin erken tanısı ve tedavisi hastalığın prognozunda önemli bir yer almaktadır. Hücre büyümesi, farklılaşması, apoptoz ve proliferasyonunda anahtar düzenleyici olan MYC geni, meme kanserinin gelişimi ve progresyonuyla da ilişkilidir. Yapılan çalışmalarda MYC geni aşırı ekspresyonunun baskılanmasının meme kanseri hücreleri üzerinde antiproliferatif etki oluşturduğu gösterilmiştir. Terapötik hedef olarak stauprimid embriyonik kök hücrelerde NME /NM23 nükleosit difosfat kinaz 2 (NME2) nükleer lokalizasyonunu inhibe ederek MYC geninin aşırı ekspresyonunu baskılar. DZNep (3-Deazaneplanocin-A) ise EZH2 (Enhancer of zeste homolog 2) yolağında H3K27me3 metillenmesini inhibe etmektedir. Tez kapsamında yapılan çalışmalarda, DZNep ve Stauprimid’in ayrı ayrı ve kombinasyon şeklinde insan meme kanseri hücre hatlarına muamelesi ile sitotoksisitesi, yara iyileşme, klonojenik analiz ve gen ekspresyon deneyleri gerçekleştirilmiştir. Stauprimid’in 72. saatte MDA-MB-231 hücre hattı için IC50 dozu 2,74 μM, DZNep’in 182,75 μM, 1:1 oranındaki kombinasyonunun ED50 0,33 μM ve CI (kombinasyon indeksi) 0,134 güçlü sinerjizm, MCF-7 hücre hattı için 72. saatte Stauprimid IC50 2,07 μM, DZNep IC50 115,0 μM, 1:1 oranındaki kombinasyonunun ED50 1,37 μM ve CI 0,671 sinerjizm, MCF-10A hücre hattı için 72. saatte Stauprimid IC50 19,90 μM, DZNep 108,6 μM, 1:1 oranındaki kombinasyonunun ED50 7,90 μM ve CI 0,47 sinerjizm göstermiştir. Yara iyileşme deneyinde, maddelerin kombinasyon uygulamasında ayrı ayrı ajan muamelesi ve kontrol grubuna göre daha az kapanma eğilimi göstermiştir. DZNep ve Stauprimid ajanlarının kombine tedavi şeklinde kullanılmasının meme kanseri hücreleri üzerinde tek bir anti-tümör özellikte kullanılmasına göre daha anti-prolifaretif etkisinin olduğu gösterilmiş ve bu bağlamda MYC geninin regülasyonu sağlanmıştır. Sonuç olarak, her iki etken maddenin MYC geni üzerine etkisinin olması ve apoptozu indüklemesi bu iki ajan arasındaki sinerjistik etki olduğunu göstermektedir. In vivo ve faz çalışmalarının ardından kullanılacak olan kombine terapötik tedavilerde fayda sağlanacağı ön görülmektedir.Öğe Olea europaea Bitki Ekstrelerinin Türkiye’den Elde Edilmiş Leishmania tropica İzolatına Antileishmanial Etkisinin Araştırılması(2020) Özbilgin, Ahmet; Çavuş, İbrahim; Çelebi, Çağlar; Haghı, Morteza; Gündüz, Cumhur; Kayalar, HüsniyeAmaç: Dünyada yaklaşık 1 milyar insanın leishmaniasis riski altında olduğu ve leishmaniasis bildirimi yapan 200 ülke olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından bildirilmektedir. En sık görülen formu olan kutanöz leishmaniasis tedavisinde ülkemizde meglumin antimonat, sodyum stiboglukonat ve son yıllarda amfoterisin B ilaçları kullanılmaktadır. Kullanılan ilaçların toksik etkisinin yüksek ve maliyetli olması yanı sıra son yıllarda meglumin antimonat ve sodyum stiboglukonat ilaçlarına karşı direnç geliştiği bildirilmektedir. Leishmaniasis tedavisinde kullanılmak üzere yeni ilaç adaylarına gereksinim vardır. Çalışmamızda, Olea europaea bitkisinin yaprak ve meyve kısımlarının su, sulu etanol ve kloroform çözücülerinde hazırlanmış ekstrelerinin Leishmania tropica parazitine karşı duyarlılığının in vitro araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazit Bankası’nda MHOM/TR/2012/CBCL-LT kodu verilerek korunan Leishmania tropica izolatının Olea europaea bitkisinin ekstrelerine karşı in vitro olarak antileishmanial aktivitesi XTT ve hemositometre yöntemiyle araştırılmıştır. Ayrıca bitki ekstrelerinin sitotoksik aktiviteleri incelenmiştir. Bulgular: Antileishmanial aktivitenin değerlendirilmesinde yaprak su ekstresinin IC50 değeri 6.77 mg/kg, yaprak sulu etanol ekstresinin IC50 değeri 2.45 mg/kg, yaprak kloroform ekstresinin IC50 değeri 6.50 mg/ kg, meyve sulu etanol ekstresinin IC50 değeri 4.16 mg/kg ve meyve kloroform ekstresinin IC50 değeri 0.23 mg/kg olarak belirlenmiş ve meyve su ekstresinin antileishmanial etkisinin istatiksel olarak anlamlı diğerlerinin ise anlamsız olduğu görülmüştür. Sonuçların ilaçsız kontrol grubu ile istatistiksel olarak karşılaştırılmasına göre meyve klorofm ekstresinin (p<0.05) antileishmanial etki gösterdiği diğer ekstrelerinin anlamsız olduğu görülmüştür (p>0.05). Olea europaea bitkisinin yaprak su ekstresi (LC50 58.45 µg/ml) dışındaki ekstreler sitotoksik aktivite göstermemiştir. Sonuç: Bu çalışmamızın sonucunda, Olea europaea bitkisinin meyve kloroform ekstresinin antileishmanial aktivite göstermesi projenin amacı olan antileishmanial etken maddeler saptanması konusunda önemli ve ümit verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedirÖğe Olea europaea Bitki Ekstrelerinin Türkiye’den Elde Edilmiş Leishmania tropica İzolatına Antileishmanial Etkisinin Araştırılması(2020) Gündüz, Cumhur; Kayalar, Hüsniye; Özbilgin, Ahmet; Çavuş, İbrahim; Çelebi, Çağlar; Haghı, MortezaAmaç: Dünyada yaklaşık 1 milyar insanın leishmaniasis riski altında olduğu ve leishmaniasis bildirimiyapan 200 ülke olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından bildirilmektedir. En sık görülen formu olan kutanöz leishmaniasis tedavisinde ülkemizde meglumin antimonat, sodyum stiboglukonat ve son yıllardaamfoterisin B ilaçları kullanılmaktadır. Kullanılan ilaçların toksik etkisinin yüksek ve maliyetli olması yanısıra son yıllarda meglumin antimonat ve sodyum stiboglukonat ilaçlarına karşı direnç geliştiği bildirilmektedir. Leishmaniasis tedavisinde kullanılmak üzere yeni ilaç adaylarına gereksinim vardır.Çalışmamızda, Olea europaea bitkisinin yaprak ve meyve kısımlarının su, sulu etanol ve kloroform çözücülerinde hazırlanmış ekstrelerinin Leishmania tropica parazitine karşı duyarlılığının in vitro araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazit Bankası’nda MHOM/TR/2012/CBCL-LTkodu verilerek korunan Leishmania tropica izolatının Olea europaea bitkisinin ekstrelerine karşı in vitroolarak antileishmanial aktivitesi XTT ve hemositometre yöntemiyle araştırılmıştır. Ayrıca bitki ekstrelerinin sitotoksik aktiviteleri incelenmiştir.Bulgular: Antileishmanial aktivitenin değerlendirilmesinde yaprak su ekstresinin IC50 değeri 6.77 mg/kg,yaprak sulu etanol ekstresinin IC50 değeri 2.45 mg/kg, yaprak kloroform ekstresinin IC50 değeri 6.50 mg/kg, meyve sulu etanol ekstresinin IC50 değeri 4.16 mg/kg ve meyve kloroform ekstresinin IC50 değeri 0.23mg/kg olarak belirlenmiş ve meyve su ekstresinin antileishmanial etkisinin istatiksel olarak anlamlıdiğerlerinin ise anlamsız olduğu görülmüştür. Sonuçların ilaçsız kontrol grubu ile istatistiksel olarakkarşılaştırılmasına göre meyve klorofm ekstresinin (p<0.05) antileishmanial etki gösterdiği diğer ekstrelerinin anlamsız olduğu görülmüştür (p>0.05). Olea europaea bitkisinin yaprak su ekstresi (LC50 58.45µg/ml) dışındaki ekstreler sitotoksik aktivite göstermemiştir.Sonuç: Bu çalışmamızın sonucunda, Olea europaea bitkisinin meyve kloroform ekstresinin antileishmanial aktivite göstermesi projenin amacı olan antileishmanial etken maddeler saptanması konusundaönemli ve ümit verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir