Çocuklarda demir eksikliği anemisi tedavisinde kullanılan farklı demir preparatlarının plazmada oksidan stres ve eritrositlerde antioksidan sistem üzerine olan etkilerinin araştırılması

Küçük Resim Yok

Tarih

2002

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET Çocukluk yaş grubunda demir eksikliği anemisi (DEA) önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Alınan tüm önlemlere ve ideal beslenme önerilerine rağmen bir çok çocukta demir eksikliği anemisi gelişmektedir. Demir tedavisinde çocuklarda oral demir ilaçları tercih edilmekte olup ilaç piyasasında (++) ve (+++) değerli demir preparatları mevcuttur. Bu çalışmanın amacı çocuklarda kullanılan farklı demir ilaçlarıyla elde edilen etkinlik yanısıra oluşan toksisitenin de ortamda oluşan oksijen metabolitlerinin ölçümüyle karşılaştırılmasıdır. Faz IV ilaç çalışması olarak hazırlanan projeye 1999 yılında EUTF Araştırma Etik Kuru/undan ve Sağlık Bakanlığı merkezi Etik kuruldan onay aldıktan sonra ailelerinden yazılı onay alınarak DEA tanısı alan 72 çocukta çalışmaya başlandı. Randomize olarak demir sülfat (Ferro-Sanol) ve Ferrik-Potimaltoz kompleksi (Ferrum) kullanılan hastalarda hücum tedavisi 6 mg/kg dozda 3 ay süreyle verildikten sonra 2 mg/kg dozda 3 ay daha idame tedavisi verilerek tedavi tamamlandı. Hastalarda (++) demir kullanılan grupta ilk 15 günde lgr. ilk 30 günde 2 gr. ve 60. günde 2.5 gr. ve 90. günde 3 gr. artış izlenirken Hb artışı (+++) grubunda ilk 30. günde 1 gr. ve 90. günde 2 gr. olarak saptandı. Tedavinin 2. ayı tamamlandığında ise (++) grupta elde edilen Hb, Htk, MCV, MCH, MCHC, RDW değerleri (+++) grubuna nazaran anlamlı olarak farklı idi. Hücum tedavisinin bitirildiği zamanda ise Hb, MCH ve RDW değerleri (++) grubunda belirgin olarak üstündü. Tüm demir tedavisinin tamam/andığı idame tedavisinin de bitirildiği 6. ayın sonunda ise (++) grubunun üstünlüğü Hb, Htk, MCV, MCH, MCHC ve RDW açısından bir kez daha ortaya konuldu. Aynı süre sonunda elde edilen serum ferritin düzeyleri (++) grubunda anlamlı olarak yüksek bulundu. Yine (++) grupta 1. ve 3. ayın sonunda sTfR düzeyleri aneminin düzelmesine paralel olarak belirgin olarak azalmakta idi. Ayrıca tedavi sonrası gruplar arasındaki % değişimleri yönünden irdelendiğinde (++) grupta çok anlamlı düzeyde bir sTfR azalması saptandı. Toksisite açısından yapılan değerlendirmelerde eritrosit içi ve idrar MDA ile plazma okside-LDL düzeyleri çalışıldı. Ayrıca eritrositierdeki antioksidan enzim sistemlerinin aktivitesi ölçüldü 69(SOD, Kata/az ve peroksidaz). Her iki tedavi grubunda da anlamlı fark saptanmadı. Sadece SOD düzeylerinde 30. gün elde edilen değerlerde (++) grupta anlamlı düşük değer elde edildi ancak tedavinin devamı ite aradaki fark kayboldu. Ayrıca tedavinin 6. ayında saptanan eritrosit iç MDA düzeyi (+++) grupta kendi tedavi öncesi düzeylerine göre anlamlı düşük bulundu. Ancak her iki ilaç grubu arasında MDA düzeyi açısından fark saptanmadı. Hastalarda tedavi sırasında karın ağrısı, kusma, kabızlık, dişlerde boyanma gibi klinik yan etkiler değerlendirildiğinde anlamlı fark bulunmadı. Hiçbir hastada tedavinin erken kesilmesi gerekmedi. Sonuç olarak (++) değerli demir tedavisinin (+++) tipte demire nazaran oldukça etkin bir ilaç olmasına karşın toksisite açsından aralarında fark olmadığı sonuç olarak da demir sülfat tuzlarının çocuklarda demir eksikliği anemisinde tercih edilmesi gereken ilaç olduğu sonucuna varıldı. 70

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye