İskelet sistemi metastazlı hastalarda Tc-99m MİBİ tüm vücutr tarama sintigrafisinin klinik önemi ve Tc-99m MDP kemik sintigrafisi ile karşılaştırılması

dc.contributor.advisorDuman, Yusuf
dc.contributor.authorAcar, Ebru Tanı
dc.date.accessioned2024-08-19T19:49:15Z
dc.date.available2024-08-19T19:49:15Z
dc.date.issued2004
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.description.abstractÖZET: Nükleer onkolojinin en sık uygulaması olarak da nitelenebilecek kemik sintigrafisinin duyarlılığının yüksek olması bu tetkike önemli bir rol kazandırırken, özgüllüğünün düşük olması nitelediği lezyonun diğer radyolojik yöntemlerle korelasyonunu gerekli kılmaktadır. Klinik onkolojide hastanın tedaviye yanıtını değerlendirirken ve ilgili sorulara yanıt ararken kemik sintigrafisinin iki önemli sınırlaması karşımıza çıkmaktadır; bir tanesi alevlenme fenomeni, diğeri ise aktif-inaktif metastatik lezyon ayırımıdır. Radyolojik tam yöntemleri ile benign-malign ayrımı kemik sintigrafisine kıyasla çok daha net yapılabilmektedir. Ancak söz konusu endikasyon metastatik kanseri bilinen bir hastada tedaviye yanıtı değerlendirmekse, radyolojik yöntemler zaman kaybına sebep olmaktadırlar. İskelet sistemine metastazların kırmızı kemik iliğinden başladığı bilinmektedir. Gerek kemik iliği biyopsileri ve immunohistokimyasal çalışmalar ve gerekse PCR ile uygulanan ileri tetkikler sonucu kemik iliğindeki mikrometastazlarm prognostik önemi ve kötü sağkalım ile ilişkileri gösterilmiştir ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Kemik sintigrafisi ise, ancak kemik iliğindeki metastaz kemikte osteoblastic reaksiyonu uyardıktan sonra pozitifleşebilmektedir. Bu çalışmada amaç, metastatik kemik lezyonu bulunan maligniteli hastalarda Tc-99m MİBİ sintigrafisinin rolünü ve kemik iliği tutulumunu gösterme potansiyelim araştırmak ve sonuçlan kemik sintigrafisi ile kıyaslamaktır. Toplam 35 hastanın 30 tanesi istatistiksel analize dahil edilmiş, 4 adet superscan hastası lezyon sayıları saptanmadığı için ve bir adet osteosarkom hastası radyolojik korelasyon yetersiz olduğundan vaka sunumları şeklinde işlenmiştir. MÎBÎ tek değerlikli lipofilik bir katyondur ve plazma membranmdan pasif difüzyon ile hücre içine girerek mitokondride yerleşir. Yapılan çalışmalarda femur ve humerustaki ılımlı diffüz aktivitenin de normalin bir varyantı olduğu ancak belirgin artmış aktivitenin de malignitenin bir bulgusu olduğu 61vurgulandığından, MİBİ skorlaması yapılırken 0=normal, fizyolojik tutulum, l=hafif, ılımlı düzeyde artmış aktivite tutulumu (normalin varyantı), 2=belirgin artmış tutulum (patolojik) olarak kabul edilmiştir. 14 hastada MİBÎ skoru 2 bulunurken, 13 hastada 0 ve 3 hastada 1 bulunmuştur. Bulgular radyolojik veya patolojik tam yöntemleri ile korele edilmiştir. Bu çalışmada, Tc-99mMDP ile saptanan lezyon sayısı genel olarak Tc-99m MİBİ ile saptanan lezyon sayısından anlamlı derecede fazla bulunmuştur (p<0.05). Ancak bu anlamlı farklılığı doğuran lezyonlarm kostalar, torakal ve lomber vertebralardan kaynaklanması (p<0.01), kalvaryum, sternum, femur, humerus ve pelvis lezyonlarmda ise iki tetkik arasında anlamlı farklılık bulunmaması (p>0.05) dikkat çekicidir. Buna sebep, MİBİ'nin fizyolojik tutulum alanları arasında bulunan kalp, karaciğer, dalak, safra kesesi ve biliyer sistem, ince ve kaim barsaklara komşu alanlardaki lezyonlarm ilgili fizyolojik tutulum bölgeleri tarafından maskelenmeleridir. Kanser tipine göre istatistiksel analiz yapıldığında ise meme kanserinde Tc-99m MDP ile saptanan metastatik lezyon sayısı Tc-99m MÎBÎ'ye kıyasla anlamlı derecede fazla çıkmıştır (p<0.05). Sıklıkla kemiğe metastaz yapan prostat kanserinde ve primeri belli olmayan kemik metastazlarında ise anlamlı bir farklılık izlenmemiştir. Meme kanseri, prostat kanseri ve primeri bilinmeyen kemik metastazlı hastalar ayrı ayrı gruplar halinde incelendiğinde ise, anatomik yerleşimle ilgili olarak lezyon saptama sayısı anlamlı farklılık göstermemiştir (p>0.05). Kemik sintigrafisinin yüksek duyarlılığa ancak düşük özgüllüğe sahip olması klasikleşmiş bir bilgidir. Bu çalışmada da MDP'nin duyarlılığı %90.4 bulunmuş ancak verilerin özellikleri nedeniyle özgüllük değeri hesaplanamamıştır. MİBİ'nin duyarlılığı ise %45.7 ancak özgüllüğü %98.8 olarak hesaplanmıştır. Bu değerler MÎBÎ'ye kemik sintigrafîsini tamamlayıcı özelliğini kazandırmaktadır. Her iki tetkik pozitif prediktif değerleri açısından kıyaslandığında; MÎBÎ'nin PPD'i %98,5 iken, MDP'nin PPD'i ancak %65.1 bulunmuştur. Kemik sintigrafisine kıyasla Tc-99m MİBÎ tüm vücut tarama sintigrafisi pozitif prediktif değer açısından belirgin derecede üstündür. 62MDP'de yalancı pozitiflik yaratan toplam 91 lezyon saptanmış (41 dejeneratif, 38 inaktif metastatik lezyon, 7 travmatik fraktür, 3 ankilozan hiperosteozis, 1 Paget hastalığı ve 1 yetmezlik fraktürü), MÎBİ ile sadece 1 tane yetmezlik fraktürü yalancı pozitifliğe yol açmıştır. Bu noktada önem kazanan, MİBİ'nin aktif-inaktif metastatik lezyon ve patolojik kırık-basit kırık ayrımında önemli rolü olabileceğidir. Sonuçta MİBİ'nin limitasyonları, tükrük bezleri, tiroid, kalp, karaciğer, safra kesesi ve bilier sistem, dalak, ince ve kaim barsaklar ve mesaneye yakın lezyonların saptanmasında yetersiz kalmasıdır. Ancak bu alanlar dışındaki lezyonlarda MDP ile boy ölçüşebilecek, hatta daha yüksek özgüllük ve pozitif prediktif değeri nedeniyle ön plana geçebilecek bir tetkiktir. Lakin MDP'nin yerini tutması düşünülemez, herşeyden önce MİBİ'nin duyarlılığı MDP'ye kıyasla düşüktür (%90.4'e karşı %45.7). MİBİ'nin klinik uygulamadaki yeri kemik sintigrafisinde aktif-inaktif metastatik lezyon ayranı yapılamayan, patolojik kırık-basit kırık ayrımı istenen vakalar olabilir. Ancak bu vakalarda da yine fizyolojik tutulum alanlarının göz önüne alınması, gereksiz tetkikin önüne geçecektir. Başka bir açıdan bakıldığında ise, Tc-99m MİBİ tüm vücut tarama sintigrafisi, kemik sintigrafisinde bulgu vermeyen kemik iliği metastazlarım göstermede yararlı olamamıştır. Tc-99m MİBİ'nin kemik iliği metastazlarım değerlendirmedeki ve kemik sintigrafisini tamamlamadaki rolünü ortaya koyacak daha büyük hasta gruplu çalışmalara ihtiyaç vardır. 63en_US
dc.identifier.endpage70en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/87964
dc.identifier.yoktezid158128en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectRadyoloji ve Nükleer Tıpen_US
dc.subjectRadiology and Nuclear Medicineen_US
dc.titleİskelet sistemi metastazlı hastalarda Tc-99m MİBİ tüm vücutr tarama sintigrafisinin klinik önemi ve Tc-99m MDP kemik sintigrafisi ile karşılaştırılmasıen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar