Primer ve sekonder raynaud fenomeni'nin ayrımında power doppler ultrasonografi
Küçük Resim Yok
Tarih
2006
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET Primer ve sekonder Raynaud Fenomeni (RF) ayrımının yapılması klinisyen için oldukça önemlidir. Klinik bulgular ve laboratuar tetkikleri, ancak hastalığın ileri evrelerinde bize yardımcı olabilmektedir. Fakat daha erken dönemde bu ayrımı yapabileceğimiz kolay uygulanabilen ve ulaşılabilen, ucuz, güvenilir ve kapillerlerin de görüntülenebildiği tekniklere gereksinimimiz vardır. Doppler Ultrasonografi teknikleri bu konuda umut vermektedir. Bu çalışmada da, power Doppler ultrasonografi (PDUS) tekniği kullanılarak, primer ve sekonder RF hastalarının ayrımının yapılıp yapılamayacağı araştırılmıştır. Bu çalışmaya 22 primer RF (K/E: 18/4, ortalama yaş: 33.43±2.37 yıl), 42 difüz Sistemik Skleroz (SSc) (K/E: 39/3, ortalama yaş: 52.09±1.68 yıl), 8 sınırlı SSc (K/E: 8/0, ortalama yaş: 43.88±4.94 yıl) ve 34 belirlenemeyen bağ dokusu hastalığı (bBDH) (K/E: 32/2, ortalama yaş: 42.32±1.81 yıl) olan olgu alınmıştır. Kontrol grubu olarak da, sınırlı SSc ve bBDH gruplarına yaş ve cinsiyet olarak uyumlu olan 29 sağlıklı kontrol (K/E: 24/5, ortalama yaş: 43.9+1.81 yıl) çalışmaya alınmıştır. Tüm olguların ayrıntılı sorgulamaları ve fizik bakıları yapılmıştır. Laboratuar incelemesi olarak, eritrosit sedimantasyon hızı, C-reaktif protein, romatoid faktör, antinükleer antikor, anti-Scl70 ve serum kompleman düzeyleri ölçülmüştür. Sigara içip içmedikleri sorgulanmıştır. Hem sınırlı, hem de difüz SSc hasta gruplarında Karbonmonoksit Difüzyon Kapasitesi (DLCO) ölçülmüştür ve ekokardiyografi ile pulmoner hipertansiyon varlığı araştırılmıştır. PDUS ölçümleri; hastaların tanısı hakkında kör, tek bir deneyimli radyolog tarafından yapılmıştır. 35Tüm olgularda, dominant olmayan elin ikinci ve dördüncü parmak pulpaları PDUS ile incelenmiştir ve kapiller kan akım hızlan bilgisayar tekniği kullanılarak kantitatif olarak tayin edilmiştir. Bu şekilde ölçülen ikinci ve dördüncü parmak kanlanmalarının, kontrol grubunda, tüm hastalık gruplarından anlamlı şekilde yüksek olduğu (p<0.05) saptanmıştır. Primer RF'nde kanlanmanın, sekonder RF grubundan (bBDH, difüz SSc, sınırlı SSc) yüksek olduğu, ancak anlamlılık taşımadığı tespit edilmiştir. Difüz SSc grubunda; RF süresi arttıkça, birinci ortak palmar arter ve radial arterde kan akım direncinin arttığı saptanmıştır. Benzer şekilde, Anti Scl70 değeri yükseldikçe, birinci ortak palmar ve ulnar arter kan akım direncinin arttığı da gösterilmiştir. SSc hastalarında DLCO ve pulmoner arter sistolik basıncı ile kan akım değerleri arasında bir ilişki bulunmamıştır. Sonuç olarak; PDUS, RF hastalarının kapiller kan akımlarının değerlendirilmesinde değerli bir yöntemdir. RF ile karşımıza gelen olguda, primer veya sekonder ayrımı yapmak için, PDUS tekniğinden de yararlanılabilinir. 36
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Romatoloji, Rheumatology