Prostat kanseri hücrelerinde resveratrol analoğunun anti-kanser etkinliğinin in vitro değerlendirilmesi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Prostat kanseri (PCa), gelişmiş ülkelerde erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür. PCa klinik olarak, yavaş başlayarak hızla ilerleyebilen ve ölümcül olabilen heterojen bir seyir izlemektedir. Karsinom ilerlemesi, epitelyal-mezenkimal geçiş (EMT) olarak bilinen, mezenkimal fenotip kazanımı ve epitelyal özelliklerin kaybıyla ilişkilidir. Böylece, kanser hücrelerinin metastatik özellikleri, EMT ile hücre migrasyonu ve invazyonu için gelişmiş bir yetenek kazanarak artmaktadır. Resveratrol, kırmızı üzümde bulunan, potansiyel bir kemopreventif ve kemoterapötik ajandır. Resveratrol çeşitli kanserlerde anti-tümörijenik etkiye sahiptir ve EMT inhibisyonuna neden olabileceği öne sürülmektedir. Sentezlenen resveratrol analogları arasında yer alan DMU-212, çeşitli kanser türlerine karşı yüksek seçicilik ve aktivite göstermektedir ve resveratrole göre daha güçlü bir antitümör aktiviteye sahiptir. Prostat kanserindeki ölüm oranlarının erken tanı ve tedavideki gelişmelere rağmen, hala yüksek olmasından dolayı, kansere karşı terapötik stratejiler geliştirilebilmek adına, bitkilerden elde edilen moleküler inhibitörler ile ilgili çalışmalara olan ilgi son yıllarda oldukça artmıştır. Bu tez çalışmasında, EMT terapötik bir hedef olarak alınarak, yeni bir stilben türevi olan DMU-212'nin PCa hücrelerinde daha önce çalışılmamış olan EMT üzerine olan etkileri araştırılmış, PCa hücrelerinde invazyon ve metastazı engelleyebilecek mekanizmaların belirlenebilmesi hedeflenmiştir. LNCaP, PC-3 ve DU-145 hücrelerinde, DMU-212 etken maddesinin sitotoksik etkileri WST-8 testi ve koloni oluşumu deneyleriyle belirlendi. DMU-212'nin belirlenen IC50 değerlerinin apoptotik etkileri Anneksin V yöntemiyle, hücre döngüsüne etkileri propidyum iyodür (PI) analizi ile değerlendirildi. Etken maddenin belirlenen IC50 dozlarının hücre migrasyonu üzerine etkileri yara iyileşmesi deneyiyle, tümör invazyonu üzerine etkileri hücre invazyon analizleriyle, EMT-ilişkili genlerin ekspresyon seviyelerindeki değişimler ise qRT-PCR ile değerlendirildi. EMT belirteçlerinden E-kaderin ve vimentin değişimleri immunofloresan işaretleme yöntemiyle belirlendi. Siklin B1, siklin D1, E-kaderin, N-kaderin ve ?-katenin proteinlerinin ekspresyon değişimleri western blot ile değerlendirildi. NFkB transkripsiyon faktörünün aktivitesindeki değişimler, dual lusiferaz aktivitesi ile incelendi. DMU-212'nin LNCaP, PC-3 ve DU-145 hücre hatlarında düşük dozlarda yüksek sitotoksik etkiye sahip olduğu ve bu hücre hatlarında apoptozu indükleyerek, belirgin bir şekilde G2/M arrestine neden olduğu belirlendi. DMU-212'nin, prostat kanseri hücrelerinde, migrasyonu ve invazyonu inhibe ettiği, bu mekanizmanın TFPI-2 geninin artan ekspresyonu üzerinden olabileceği, PC-3 hücrelerinde ise aynı zamanda, ?-kateninin transkripsiyonel aktivitesini azaltarak, Wnt-? katenin sinyal yolağının baskılanması ile gerçekleşebileceği saptandı. DU-145 hücrelerinde ise, EMT ile ilişkili olan TGF-? sinyalizasyonunun, DMU-212 tarafından baskılandığı gen ekspresyon sonuçlarıyla belirlendi. DMU-212'nin prostat kanseri hücrelerinde E-kaderin artışı ve vimentin azalışını sağladığı gösterildi. NFkB transkripsiyon faktörünün, LNCaP ve PC-3 hücrelerinde yüksek aktivite gösterdiği gözlendi. DMU-212'nin güçlü antikanser aktivitesi ile metastatik prostat kanserini önlemeye yönelik yeni fırsatlar sağlayabilmek adına umut verici bir ajan olabileceğini düşünmekteyiz.;Prostat Kanseri; Epitelyal-Mezenkimal Geçiş; DMU-212.;Prostate Cancer; Epithelial-Mesenchymal Transition; DMU-212.
Açıklama
Araştırma projesi -- Ege Üniversitesi, 2019