Women writers and madness in contemporary American literature

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2011

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Delilik ve akıllık arasındaki çizgi nerde başlar? Deli kime denir? Kimin deli olduğuna nasıl karar verilir? Bu sorular yıllar boyunca sadece doktorları değil felsefecileri ve edebiyatçıları da üzerinde düşünmeye, yazmaya itmiştir. Antik yunandan bu yana delilik, dünya edebiyatına, masallara, kutsal kitaplara ve mitlere konu olmuştur. Kültür delilik kavramını etkileyen başlıca etkendir. Dolayısıyla delilik zaman içerisinde değişim göstermiştir. Değişmeyen tek olgu, kadınların ?ikincil? cinsiyet oldukları için deliliğe hep daha yatkın görülmüş olduğudur. Delilik, ataerkil toplumda kadınlar için, ötekileştirilmenin, hapsedilmenin ve toplum dışına itilmenin de adı olmuştur. Uygulanan tedavi yöntemleri ise aslında kadınları ataerki tarafından kadınlara dayatılan cinsiyet rollerini, kabul ettirme üzerine kurulmuştur. Amerikan Edebiyatında, bu yabancılaşmanın en güzel örneklerini Charlotte Perkins Gilman, Kate Chopin, Edith Wharton, Slyvia Plath, Marge Piercy, Emily Dickinson vb. eserlerinde vermişlerdir. Gilman 1890'da yazdığı The Yellow Wall Paper isimli hikayesinde, iyileşmesi için kocası tarafından iki ay eve kapatılan bir kadının hikayesini anlatır. Benzer bir şekilde, Slyvia Plath 1963'te yazdığı kitabı The Bell Jar'ın kahramanı akıl hastanesine yatırılır, elektrik ve ilaç tedavilerine maruz kalır. İki yazarda farlı dönemlerde yaşamış olmalarına rağmen, kendi hayatlarını yansıttıkları eserlerinde aynı konuları ele almıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi geçen zamanda yaşanan tüm sosyo-kültürel değişim ve gelişmelere karşın kadının durumunda pek bir değişim söz konusu değildir. Bu bağlamda, bu tez, 80'lerden sonra gelişen çağdaş Amerikan edebiyatı içerisinde kadın, hapsedilmişlik ve delilik temalarını Elizabeth Wurtzel'in Prozac Nation (1994), Susana Kaysen'in Girl, Interrupted (1994) ve Kate Millett'in The Loony Bin Trip adlı romanlarında incelemektedir. Tezin ilk bölümü Feminist eleştiri kuramının tarihsel gelişimini ele almaktadır. İkinci bölüm, kadın ve delilik arasındaki ilişkiye açıklamayı hedeflemektedir. Son üç bölüm ise kitap incelemelerine ayrılmıştır. Yarı otobiyografik özellikler taşıyan bu üç romanda, toplum ve aile baskısı unsurlarının kadın üzerinde oluşturduğu sıkıntılar analiz edilmiştir. Bunların dışında, genel olarak psikiyatri ve tedavi yöntemlerinin kadın üzerindeki etkisi incelenmiştir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Amerikan Kültürü ve Edebiyatı A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye