Fare ortasında karbon monoksit aracılı vasküler yanıtlar ve diğer gazotransmiterler ile ilişkisi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Gazotransmitterler, ihtiyaca göre enzimatik olarak üretilebilen ve etkilerini reseptörligand etkileşimi yerine difüzyonla etki bölgesinde çeşitli yolakların regülasyonu ile gösteren gaz halindeki moleküllerdir. Nitrik oksit, hidrojen sülfat ve karbon monoksit sinyal molekülleri, şimdiye kadar gazotransmitter olarak sınıflandırılan moleküllerdir. Bir molekülün gazotransmitter olarak adlandırılabilmesi için enzimatik olarak üretilebilir olması gerekir ve reseptör etkileşiminden bağımsız difüzyon yoluyla plazma membranından geçerek ikincil haberci molekül olsun ya da olmasın konsantrasyona bağlı etkisini gösterebilmelidir. Gazotransmiterler arasındaki karmaşık ilişki ve bunların kardiyovasküler sistem üzerindeki paradoksal etkileri yeni çalışma konuları oluşturmuştur. Bu gazotransmiterler arasındaki karmaşık etkileşim ve bu moleküllerin evrimsel olarak korunmuş enzimler tarafından düzenlenmesi, zamanın başlangıcından beri farklı biyolojik hastalıklar üzerinde düzenleyici etkiye sahip olduklarını düşündürmektedir. Son zamanlarda, kardiyovasküler hastalıklarda düzenleyici etkilerinden dolayı ilgi çekici ajanlar haline gelmişlerdir. Ayrıca, gazotransmiterlerin konsantrasyona bağlı etki göstermeleri tespit edilmelerine yönelik sistemler geliştirilmesinine yönelik çalışmaların başlamasına sebep olmuştur. Gerçekleştirilen çalışma temel olarak CO gazotransmitterine odaklanmakta olup; damar tonusu üzerindeki etkisini ve bu süreçte diğer gazotransmitterlerle olan etkileşimini incelemektedir. Ayrıca, CO gazotransmitter tespiti için yeni bir biyosensör prensibi ortaya koymaktadır. Biyosensörün çalışma prensibi sıvı kristallerin optik özelliklerine ve bunlarda değişim meydana getiren enzim-substrat-inhibitör etkileşiminden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında elde edilen eksojen CO kaynaklı vasodilatasyon ve maksimum kasılma sonuclarında endotele bağlı meydana gelen farklılıklar, NO gazotransmiteri ile etkileşimi açıkça ortaya koymaktadır. CO ve H2S gazotransmitterleri arasındaki etkileşim ise H2S öncüsü L-sistein, eksojen H2S donörü NaHS ve seçici olmayan H2S inhibitörü AOAA inkübasyonları varlığında kümülatif CORM-2 doz-yanıt deneyleri yapılarak araştırılmıştır. Bunun sonucunda endotelli ve endotelsiz dokularda farklı sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca, H2S gazotransmiterinin bazal CO üretimi üzerine olan etkisinin araştırılması için hem oksijenaz inhibitörü CrMP ve CO öncülü Hemin inkübasyonu varlığında NaHS ve L-sistein kümülatif doz-yanıt deneyleri yapılmıştır. Bunun sonucunda hemin inkübasyonu yüzde gevşeme değerlerinde artışa sebep olurken CrMP inkübasyonu yüzde gevşeme yanıtlarını azaltmıştır. Sıvı kristal prensipli bir sisteme dayanan ve doğal olarak meydana gelen bir enzimatik reaksiyonu taklit ederek eksojen olarak üretilen CO molekülünü tespit için bir biyosensör geliştirme üzerine çalışmalar yapılmıştır. Sonuç olarak, basit bir LC sistemi ile CO tespitinin enzimatik reaksiyona dayanarak optik olarak gözlemlenebilir bir biyosensör prensibine dönüştürülmesi başarılmıştır. Doğada aerobik solunum sırasında bir ETS elementi olarak görev yapan Sitokrom C Oksidaz (COX) enziminin, substratı olan sitokrom C ile etkileşimi CO molekülü tarafından bloke edilerek inhibe edilebilir. CO molekülünün bu ezimatik reaksiyonu üzerine olan inhibisyon etkisi kullanılmıştır. Biyosensör bu temel üzerinden inhibisyona bağlı olarak CO tayini yapmaktadır.;Karbon Monoksit, CORM, Vasküler Reaktivite, Biyosensör, Sıvı Kristal (LC), Gazotransmiter.;Carbon monoxide, CORM, Vascular Reactivity, Biosensors, Liquid crystals (LCs), Gasotransmitters.

Açıklama

Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji A.B.D. Araştırma Projesi
Araştırma Projesi elektronik ortamda bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye