Hücre dışı plazma DNAʼnın prostat kanserinde kantitatif tayini ve değerlendirilmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Prostat adenokarsinomu olarak tanımlanan prostat kanseri, sanayileşmiş batı toplumundaki genel olarak erkeklerin %10ʼ undan fazlasında klinik olarak ortaya çıkan bir durumdur. Yaş ile artan bir insidans göstermektedir. Günümüzde prostat kanserinin erken evresinde yavaş ilerleyeceği ya da agresifleşeceği konusunda ayırt edici güvenilir bir metot bulunmamaktadır. Kanser hastalarının serum ve plazmalarında yüksek oranda serbest DNA (cell-free DNA) bulunduğu gösterilmiştir. Bunun apoptoz ya da nekroz sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Kanser hastalarının plazmalarındaki artmış serbest DNA, azalmış kromatin stabilitesi ve spesifik onkogenlerin, tümör süpresör genlerin ve mikrosatellit değişimlerin varlığı gibi tümör DNAʼ sının tüm karakteristik özelliklerini sergilemektedir. Çalışmamızda, prostat karsinomu ön tanılı ve tanılı olgularda dolaşımdaki serbest DNAʼ nın kantitatif tayinini yapmak ve prostat kanserinde noninvaziv bir yöntemle tanıya yardımcı olmak amaçlanmıştır. Çalışmamızda, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalıʼ nda prostat kanseri tanısı alan 40 olgulardan serbest DNA kantitasyonu çalışılmıştır. Olguların yaş ortalamaları 61,95±8,14, PSA değerleri ortalaması 19,33±26,95 olarak hesaplanmıştır. Olgulardan 8 ml periferik kandan plazma ayrılmıştır. Serbest DNAʼ nın izolasyonu 4 ml plazmadan DNA izolasyon kiti ile (High Pure PCR Template Preparation Kit, Roche Diagnostics, Germany) kit prosedürüne göre gerçekleştirilmiştir. Serbest DNAʼ nın kantitasyonu için hTERT (human Telomerase Reverse Transcriptase) ve SRY (sex determining region Y) gen bölgeleri seçilmiştir. Kantitasyon, Taqman 5ʼ ekzonükleaz metoduna göre Real time kantitatif PCR LightCycler cihazında hTERT ve SRY geni primer ve proları ile gerçekleştirilmiştir. (Roche Diagnostics, Germany). Her iki gen bölgesi için konsantrasyonları bilinen standartlar kullanılarak konsantrasyon / döngü sayısı eğrisi oluşturulmuştur. Saptanan kopya sayıları çevrim formülü kullanılarak ng/mlʼ ye çevrilmiştir. hTERT kopya sayısını ng/ml çevrildiğinde çalışma grubunun ortalaması 334,63±1189,41 (2,08 7590,00 median 89,43) bulunurken, kontrol grubunun ng/ml değerinin ortalaması ise 113,68±76,72 (21,23 192,19, median 120,65) bulunmuştur. SRY kopya sayısı ng/ml çevrildiğinde çalışma grubunun ortalaması 145,59±514,80 (0.22 3.267,00 median 26,37) iken, kontrol grubunun ng/ml değerinin ortalaması ise 32,63±20,64 (3,46 51,32, median 37,86) dir hTERT, SRY kopya sayıları ve DNA miktarları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p<0,05). hTERT ve SRY kopya sayısı / miktarları arasındaki korelasyon % 98 ilişkili olup, anlamlı olarak saptanmıştır. (R=0,991, p=0,000) Kontrol grubunda hTERT ve SRY kopya sayısı ve miktarları arasındaki arasındaki korelasyon % 89 ilişkili olup istatistiksel olarak anlamlıdır (R=0,948, p=0,004). Çalışma grubundaki hTERT / SRY oranı tümör derecelerine göre incelendiğinde istatistiksel bir fark saptanmamıştır (p>0,005). hTERT / SRY kopya sayısı ile PSA grupları arasında da istatistiksel bir fark saptanamamıştır (p>0,005). Gleason skoru 8 / 10 olan grupta hTERT kopya sayısı belirgin olarak yüksektir. SRY kopya sayısı ile Gleason skoru arasında istatistiksel fark saptanamamıştır. Çalışma grubumuzda, hTERT ve SRY kopya sayıları ile tümör evreleri arasında anlamlı bir fark saptanamamıştır Günümüzde kullanılan tümör markırları, gerekli spesifite ve sensitivitenin eksikliğinden dolayı kanser hastalarının tedavilerinin düzenlenmesinde tatmin edici olmamaktadır. Plazma serbest DNAʼ nın yeni bir tümör markırı olabileceğini düşünmekteyiz. Dolaşımdaki serbest DNAʼ nın kantitatif analizi yönteminin uygulanabilir hale gelmesiyle birçok kanser türünde tanının konmasında yardımcı olabilecektir. Ayrıca birçok kanser türü için de tarama testi olarak kullanılabilecektir.