Kronik öksürük ve gastroözofagiyal reflü hastalığı ilişkisi patogenezde mikroaspirasyonun yeri

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2011

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Kronik öksürük toplumda sık karşılaşılan, etiyolojisini ortaya koymanın oldukça zor olduğu bir durumdur. Birden fazla hastalık kronik öksürüğe yol açabileceği gibi, sıklıkla tanıya yönlendirecek altın standart bir test bulunmamaktadır. Gastroözofagiyal reflü hastalığı (GÖRH), kronik öksürük etiyolojisinde en çok sorumlu tutulan üç hastalıktan biri olup, %41'e varan oranlarda kronik öksürük nedeni olmaktadır. GÖRN’na bağlı öksürüğün patogenezinde birçok mekanizma ileri sürülmekle birlikte esas olarak iki mekanizma üzerine durulmaktadır: mikroaspirasyon ve özofagobronşiyal refleks. Özofagobronşiyal refleks teorisinin temelini özofagus ve hava yollarının ortak vagal innervasyonu oluşturmaktadır. Distal özofagusta reflünün afferent duyusal sinirleri uyarması ile başlatılan refleks yolun, hava yollan efferentlerini aktive ederek öksürüğe neden olduğu düşünülmektedir. Mikroaspirasyon teorisine göre ise faringolaringiyal düzeye ulaşan reflünün, hava yollarına geçerek inflamasyona neden olması ve trakeobronşiyal öksürük reseptörlerini uyarması söz konusudur. Çalışmamızın esas amacı gastroözofagiyal reflü ile ilişkili kronik öksürük olgularında mikroaspirasyonun gösterilmesidir. Çalışmanın ikinci, amacı ise; akciğer hastalıkları ile yakın ilişkisi olduğu bilinen gastroözofagiyal reflü olgularında bronkoalveoler lavaj hücre dağılımının belirlenmelidir. Çalışmaya 8 haftadan uzun süreli öksürük yakınması olan, sigara veya çevresel irritan maruziyeti olmayan, ACEI kullanmayan, akciğer grafisi ve solunum fonksiyon testleri normal olan, son üç ay içinde solunum yolu enfeksiyonu öyküsü olmayan, astım veya üst hava yolu öksürük sendromu ile uyumlu bulguları olmayan, bağışıklık baskılayıcı durumu olmayan olgular dahil edilmiştir. 161 olgu taranmış, dışlama kriterlerini taşımayan 36 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm olgularda impedans ve pH monitörizasyonu ile GÖRH varlığı değerlendirilmiştir. 32 olguya BAL uygulanarak, LYM varlığı tespit edilmiştir. Çalışmaya alınan 36 olgunun 28'i (%77.8) kadın ve 8'i (%22.2) erkektir. Olguların yaş ortalaması 48.2 ± 12.9 olarak bulunmuştur. Ortalama öksürük süresi 35.1 ± 35.6 aydır (3 — 180 ay). Olguların 14'ünde (% 38.9) impedans ve 24 saat pH monitörizasyonu ile patolojik reflü pozitif bulunmuştur. 22 olguda (%61.1) patolojik reflü saptanmamıştır. Olguların 9'unda (% 25) BAL'da LYM pozitif saptanmıştır. 23 olguda (% 64) BAL'da LYM izlenmemiştir. Patolojik reflüsü olan olgu grubunda kontrol grubuna göre BAL'da LYM oranı anlamlı olarak daha fazla bulunmuştur. LYM saptanan olgularda anlamlı olarak, reflü bulgu skoru daha yüksek, asidik ve asidik olmayan reflü sayısı daha fazla bulunmuştur. Reflü pozitif ve negatif grup karşılaştırıldığında BAL makrofaj, lenfosit, nötrofil ve eozinofil dağılımı açısından anlamlı fark saptanmamıştır (sırasıyla p = 0.57, 0.35, 0.87 ve 0.45). BAL'da LYM pozitif ve negatif grup arasında da BAL hücre dağılımı açısından anlamlı fark görülmemiştir (sırasıyla p = 0.47, 0.44, 0.74 ve 0.78). Çalışmamızın sonuçları GC>RH'na bağlı kronik öksürük patogenezinde mikroaspirasyonun rolü olduğunu desteklemektedir. Literatürde erişkin kronik öksürük olgularında BAL'da lipid yüklü makrofaj varlığını değerlendiren bir çalışmaya rastlanmamıştır. Benzer çalışmalarda indükte balgam ve BAL'da pepsin düzeyi ölçülerek mikroaspirasyon varlığı değerlendirilmiş ancak, GÖRH olan grupta kontrol grubuna göre anlamlı farklılık saptanmamıştır. faringolaringiyal düzeye ulaşan reflünün hava yollarına geçişinde faringolaringiyal duyarlılıkla azalmanın da etkili olabileceği düşünülmektedir. GÖRH olan grupta kontrol grubuna göre BAL hücre dağılımında değişiklik izlenmemesi, BAL hücre dağılımının değişmesinde esas sebebinin pulmoner hastalık olduğunu ve GÖRH 'nın tek başına etkisinin olmadığını düşündürmektedir. Çalışmamızın olgu sayısı kısıtlı görünse de, bu tür çalışmalar içinde literatürde en fazla olgu sayılarından biri bizim çalışmamızdır. Olgular çok iyi analiz edilerek seçilmiş, özellikle asidik ve zayıf asidik reflüyü değerlendirmek amacıyla impedans pHmetri uygulanmıştır, çoğu çalışmada bu ayırım yapılmamıştır. Sonuç olarak; bu çalışmada, kronik öksürük etiyolojisinde reflü mikroaspirasyonunun rol oynadığını kanıtlayan sonuçlar elde edilmiştir. Göğüs hastalıklarının zor durumlarından biri olan kronik öksürük olgularında bronkoalveoler lavajda lipid yüklü makrofajların varlığının objektif bir gösterge olarak kullanılması uygun görünmekte, bu alanda referans değerlerin oluşması için, daha fazla olgu sayılı kontrollü çalışmalar gerekmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Göğüs Hastalıkları A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye