21. yüzyıl Amerikan ve Türk sinemasında saçma ve başkaldırı
Yükleniyor...
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
İnsan varoluşunun her evresine nüfuz etme gücündeki öncelikli sorun, yaşamın ne ölçüde sürdürülmeye değer olduğudur. Bu konudaki düşünceler, yalnızca ölümün tüm katılığıyla görünür olmasının bile, kişileri kendi varlıklarının geçiciliğiyle yüzleştirdiği üzerinde temellenmektedir. Bunun yanında, yaşamda sürekli karşılaşılan olguların nedensiz ve usdışı şekilde, her gün gerçekleştirilen eylemlerin mekanik biçimde yinelenmesine tanık olma durumunun, kişileri varoluşlarına ilişkin sorgulamaya iteceği varsayılmaktadır. Bu bağlamda, kişilerin, usları aracılığıyla, sürdürdükleri varoluşun usdışılığını farkettiği görülmektedir. Bireyin, oluş dünyasına haklı bir gerekçe arama çabası, olguların olumsuz yanıtıyla karşılaştığında, "saçma" kavramı ortaya çıkmaktadır. Saçma duygusu, insanın anlam isteğinin, yeryüzünde hiçbir karşılığının olmaması sonucunda doğmaktadır. Saçmanın belirmesinin ardından, kişilerin kendi geçici varlıklarına haklılık kazandırmak ya da bu varlığı sonlandırmak yönünde harekete geçeceği öngörülmektedir. Kişiler, varlıklarını kesinleme yolunu seçtiğinde, yeryüzüne ölümün silemeyeceği bir damga vurabilmenin yollarını aramakta, insana edilginleştirici eylemler dayatan aşkın dünya tasarımlarını yadsımaktadır. Böylece, kişiler, ancak çoğunluğun kabullerine karşı başkaldırı yolunu seçerek, özvarlıklarını etkin kılmakta ve kendi benliklerinden çıkardıkları değer aracılığıyla izlerini bırakma olanağına erişmektedir. Bu bağlamda, saçma kavramı, dünyanın nedensiz doğasını, insanın usdışılıklar evreninde ussal bir anlam arama çabasını ve bu arayışın sonunda ölümün dışındaki her türlü gerçekliği yavan buluşunu vurgulamakta ve genel bir insanlık durumunu betimlemektedir. Dolayısıyla, eski çağlardan beri, ortaya çıkmış her türlü anlatıda, saçma kavramı, temel motiflerden biri olarak yer almaktadır. Bu çalışmada, saçma duygusu temelinde bir izlek benimseyen Antik Yunan Mitolojisi figürleri, Dostoyevski, Kafka ve Camus romanları, Amerikan ve Türk filmi örnekleri irdelenerek, anlamsızlıktan kaynaklanan bunalımı nasıl aşmaya çalıştıkları irdelemeye tabi tutulmuştur. Çalışmada, söz konusu anlatılar aracılığıyla, saçma ve başkaldırı kavramları arasındaki ve fani varlıkla bengi gerçeklik arasındaki bütünlüğün ortaya koyulması amaçlanmaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Radyo-Televizyon ve Sinema A.B.D.