Farklı azot, potasyum ve magnezyum gübre düzeylerinin kuşkonmaz yetiştiriciliği üzerine etkileri

Küçük Resim Yok

Tarih

1995

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Yurt dışı pazarlarda büyük ekonomik değer taşıyan Kuşkonmaz (Asparagus officinalis) bitkisinin bir yıllık plantasyonu üzerinde üç farklı dozda N, K ve Mg gübrelenmesinin uygulandığı bir tarla denemesi kurulmuş, vejetasyon sonuna değin bitkilerin gelişimleri, toprak ve bitkide makro ve mikro elementlerin durumları ile gübrelenmenin kuşkonmaz toprak altı sürüngenlerinin bazı kalite öğelerine etkileri incelenmiştir. 15.9.1993 tarihinde İzmir-Menemen'de kurulan denemeden yaklaşık 1'er aylık aralıklarla vejetasyon sonuna değin 3 kez toprak ve bitki örnekleri (sap ve phyllokladi) alınmıştır. Bölgemiz koşullarında bu bitkinin su ve mineral madde alınımı ve iletiminin ve de sap ve phyllokladilerde asimilat oluşturması dönemin Kasım ayı sonlarına kadar uzadığı belirlenmiştir. Yöre toprağı, kumlu-tın bünyesi ve pH değeri ile bu bitkinin yetiştiriciliğine oldukça uygun bulunmuştur. Deneme toprağı; organik madde ve azot yönünden oldukça fakir, K içeriği yönünden ise düşük düzeydedir. deneme süresince her üç örnek alma döneminde toprağın %N içeriği 0-30 cm derinlikte, 30-60 cm'den daha yüksek bulunmuş, phyllokladiler de saplardan daha fazla %N içermişlerdir. N1 dozu (10 kg N/da) uygulamasının phyllokladilerde maksimum N, P, K içeriği için yeterli doz olduğu gözlenmiştir. 0-30 cm derinlikte P, K, Ca ve Mn I. örnek alma döneminde en yüksek düzeyde bulunmuşlar, K ve Ca ilerleyen dönemlerde önemli ölçüde azalmışlardır. Aynı derinlikteki toprakta fosfor miktarı da zamanla azalırken Mg içeriğinin arttığı gözlenmiştir. 30-60 cm derinlikte Ca ve Mg I. örnek alma döneminde, K ise II. örnek alma döneminde en yüksek bulunmuşlar, Mg miktarının da son dönemde tekrar arttığı izlenmiştir. 0-30 cm derinlikteki toprağın K içeriği de alt topraktan daha yüksek bulunmuştur. İlk iki örnek alma dönemi bulguları, uygulanan K dozları içinde K3 dozunun (24 kg K/da) phyllokladilerde maksimum N, P ve K içeriği için gerekli doz olduğunu göstermektedir. İlk örnek alma döneminde genel olarak sapların Mg içerikleri phyllokladilerden daha düşük bulunmuştur. Phyllokladiler saplardan daha yüksek, P, saplar da phyllokladilerden daha yüksek %K içermişlerdir. Vejetasyon sürecinde bitkilerin Fe, Zn, Mn ve Cu ile herhangi bir beslenme sorunlarının olmadığı anlaşılmıştır. Üçüncü örnek alma döneminde sap phyllokladilerin %N içerdikleri ilk döneme göre yarıya düşmüştür. Bazen düşüş sap P değerlerinde de gözlenmiştir. K'lu gübrelenmenin etkisi ile bitkinin son dönemde bir miktar potasyumu saplarda biriktirdiği anlaşılmaktadır. K'lu gübre dozları artışı sapların K içeriğine de yansımış, phyllokladilerin K içerikleri ise bu dönemde önceki döneme göre yarıya yakın azalmıştır. Phyllokladilerin Mn içerikleri, saplardan yüksek bulunmuştur. Artan dozlarda N ile beslenen bitkilerin sap ve phyllokladilerinin %N içeriklerinin I. örnek alma dönemi sonrası düşmesi yaşlanma ile azalmayı doğrulamaktadır. Artan dozlarda K ile beslenen bitkilerde, sapların II. ve III. örnek alma dönemleri arasında K içeriklerini bir ölçüde arttırdıkları ancak phyllokladilerde böyle bir durumun olmadığı görülmüştür. Artan dozlarda Mg ile gübrelenen parsellerde özellikle bu bitki saplarının II. örnek alma dönemi sonrası Mg içeriklerini arttırdıkları da belirlenmiştir. İstatistikî yönden; bitki saplarındaki N, P, Ca ve Mg'lu gübrelemeden önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Saplardaki %N; N1, N3 ve K3 düzeylerinde en yüksek bulunmuştur. Fosfor miktarı ise N1 ve K0 uygulamalarında en yüksektir. Saplardaki N ve P I. örnek alma döneminde, Ca ve Mg ise son dönemde en yüksek bulunmuşlardır. Phyllokladilerin %N içeriği de N1 ve K3 beslenme düzeyinde istatistikî yönden en yüksek bulunmuştur. Phyllokladilerin %K içeriği saplardan farklı olarak K2, K3 ve Mg0 seviyelerinde en yüksek olarak belirlenmiştir. Phyllokladilerde de N, P ve de K; genç gelişim döneminde yüksek bulunurken, Ca, Mg ve Na vejetasyon süresince birikim göstererek III. örnek alma döneminde en yüksek değere ulaşmışlardır. Artan gübre dozlarının, bitki boylarına belirgin ve önemli etkileri olmamıştır. İstatistikî açıdan önemli olmamakla birlikte, kuşkonmaz bitkileri en ağır toprak altı sürüngenlerini K1 gübre düzeyinde oluşturmuştur. Artan N, K, Mg gübre dozları ortalamalarında en ağır en ağır sürüngenlerin K ile gübrelenmiş parsellerden alındığı, bunu Mg gübresinin izlediği, en hafif sürüngenlerin N dozları ortalamasında oluşturulduğu gözlemlenmiştir. İstatistikî açıdan kontrol bitkilerinin toprak altı sürgün çapları ortalama olarak gübrelenmişlerden daha yüksek bulunmuştur. Ancak gübre dozlarının etkilerine bakıldığında K2 beslenme düzeyinde maksimum toprak altı sürgün çapı dikkati çekmektedir. Farklı potasyum dozları ile gübrelenmiş parsellerin toprak altı sürgün çapları ortalaması da en yüksek bulunmuştur. Toprak altı sürgünlerde en yüksek % S.Ç.T.K.M. uç kısmında, en düşük % S.Ç.T.K.M. ise orta kısımda belirlenmiştir. Sürgün orta bölgesi % S.Ç.T.K.M. miktarı uçtakinin yarısı kadardır. İstatistikî yönden önemli olmamakla birlikte uçlardaki % S.Ç.T.K.M. gübrelemenin etkisi ile artarken en yüksek değer K dozları etkisinde oluşmuştur. Sürgünlerin dip kısımlarının % S.Ç.T.K.M. miktarı gübrelemeden istatistikî olarak önemli ölçüde etkilenmiş ve en yüksek değer N2, K2, Mg2 ortak dozlarında belirlenmiştir. K2 düzeyinde K uygulamasının yalnızca sürgün dip kısmı değil, istatistikî olarak onaylanmamakla beraber orta ve uç kısmı ile birlikte tüm sürgün ortalamasında S.Ç.T.K.M. oranını en yüksek düzeye çıkardığı anlaşılmaktadır.

Açıklama

Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 1995

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye