COVID-19 Pandemisinde SARS-CoV-2 ve Mikrobiyolojik Tanı Dinamikleri

dc.contributor.authorErensoy, Selda
dc.date.accessioned2023-01-12T20:36:44Z
dc.date.available2023-01-12T20:36:44Z
dc.date.issued2020
dc.departmentN/A/Departmenten_US
dc.description.abstractYeni bir insan koronavirüsünün etken olduğu ölümcül ağır pnömoni ile seyreden ve hızla yayılan “Coronavirus Disease 2019 (COVID-19)” hastalığı ile Aralık 2019 tarihinde tanıştığımızdan beri, enfeksiyonunmikrobiyolojik tanısı, pandemi ile mücadelede ön plana çıkmış, hatta odak noktası olmuştur. Ağır akutsolunum yolu sendromu (SARS) ile ilişkili koronavirüs türleri arasında, SARS koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2)olarak adlandırılan etken virüsün dinamiklerini anlamak, testleri doğru stratejide kullanabilmek ve yorumlayabilmek için gereklidir. Ancak, virüs ve immün yanıt konusunda henüz netleşmemiş birçok konu bulunmaktadır. Zarflı ve pozitif polariteli büyük bir RNA genomuna sahip olan SARS-CoV-2’nin, “spike (dikensi)”S proteini ile konak hücredeki reseptörü olan anjiyotensin dönüştürücü enzim 2’ye tutunduğu, hücredekitransmembran proteaz serin 2 (TMPRSS2) ile membran füzyonunun sağlandığı gösterilmiştir. COVID-19’unkesin tanısı solunum yolu örneklerinde SARS-CoV-2 RNA testleriyle konulmaktadır. Yaygın olarak ters transkripsiyonlu polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) kullanılmaktadır. Hastalarda semptomların ortaya çıkmasından iki üç gün öncesinden başlayarak ilk hafta nazofarenks sürüntü örneklerinde veya diğer üst solunumyolu örneklerinde viral RNA saptanabilmektedir. Birinci haftadan sonra, özellikle pnömoni gelişmesi durumunda alt solunum yolu örneği tercih edilmelidir. Özellikle düşük virüs yükü olan örneklerde duyarlılık veözgüllük sorunları yaşanmaktadır. SARS-CoV-2 RNA testlerinin klinik duyarlılığı şimdiye kadar gerçekleşençalışma ve deneyimlere göre yaklaşık %55-75 arasında bildirilmektedir ve test negatifliğinin COVID-19 veyaSARS-CoV-2 enfeksiyonunu dışlamayacağı bilinmelidir. Viral RNA pozitifliğinin de aktif ve enfeksiyöz virüsvarlığının kanıtı olmadığı dikkate alınmalıdır. Antikor testleri ise virüs ile karşılaşmış olma durumunu göstermektedir. Bu testler tek başına enfeksiyon tanısı ve olgu yönetiminde kullanılmamalıdır. Antikor testleri tanıya destek olabilir ve seroepidemiyolojik çalışmalarda değerlidir. IgM, IgA ve IgG antikorlarının semptomlarınortaya çıkmasından sonraki 5.-14. günlerinde saptanabildiği, ikinci haftadan sonra ve 21. günde çoğununpozitifleştiği bildirilmektedir. IgM ve IgA testlerinde yalancı pozitiflik daha çok görülmektedir. Özellikle hastalığın ikinci haftasından sonra ve ileri dönemlerinde antikor testlerinin RNA ile birlikte ek/yardımcı testolarak kullanıldığı algoritmalarda klinik tanı duyarlılığının arttığı gösterilmiştir. Ancak, öncesinde testlerinözgüllük, duyarlılık, pozitif ve negatif öngörü değerlerinin geniş ve standart çalışmalarla belirlenmesine vedaha geniş serokonversiyon çalışmaları ile kanıt oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Bu derlemede, SARS-CoV-2ve mikrobiyolojik tanısı hakkında günümüze kadar elde edilen bilgi ve veriler tartışılmıştır.en_US
dc.identifier.doi10.5578/mb.6983
dc.identifier.endpage509en_US
dc.identifier.issn0374-9096
dc.identifier.issue3en_US
dc.identifier.startpage497en_US
dc.identifier.trdizinid452215en_US
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.5578/mb.6983
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/452215
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/81403
dc.identifier.volume54en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofMikrobiyoloji Bültenien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleCOVID-19 Pandemisinde SARS-CoV-2 ve Mikrobiyolojik Tanı Dinamiklerien_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar