A Structural Analysis of Grahamn greene's works

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

1992

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu tez yapısalcılık ve yapısalcı eleştiri yönteminin Graham Greene'in üç romanına; Loser Takes All, The Human Factor, The Tenth Man, uygulamasıyla hazırlanmıştır. Yapısalcılık, 20. yüzyılın ortalarına doğru oluşan ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle Fransız kuramcı ve uygulamacılarının ortaya koydukları çalışmalar sonucu etkinlik kazanan düşünce akımının adı olarak kullanılmaktadır. Tezin Giriş bölümünde de belirtildiği gibi bu tezin amacı yapısalcı eleştiriyi bir eleştirel yöntem olarak Graham Greene'nin üç romanına uygulamak olmuştur. Burada yapısalcı yöntemin eleştirisinden çok, yapısalcılığın nasıl uygulandığı hedef alınmıştır. Bu amaçla, Birinci Bölüm'de yapısalcı eleştirinin gelişmesi, dilbilimden yola çıkılarak anlatılmış ve çeşitli oluşumlarından söz edilmiştir. Yapısalcılığın bugün çeşitli uygulama alanlarında yansıyan genel tarihsel oluşumunda belirleyici etken olan kişiler, Saussure, Lévi-Strauss, Propp, Todorov, Greimas, Jakobson ve Barthes ayrı ayrı ele alınmış ve ayrıca Rus Biçimselcileri ve Prag Okulu'nun çalışmalarından da söz edilmiştir. İkinci bölümde ise, Graham Greene'in adı geçen romanları yapısalcı yaklaşımla çözümlenmeye çalışılmıştır. Romanlar incelenirken içerik ve biçime ilişkin öğeler, yazarın benimsediği yazma ilkelerinden yola çıkılarak değerlendirilmiştir. Bu işlem yapılırken eserler kendi içlerinde birer bütün olarak ele alınmış, ve gösterenler (signifiers) arasındaki ilişkilere dayanarak her roman için ayrı bir söyleşim düzeni ve buna bağlı olan bir mesaj araştırılmıştır. Bu mesajı oluşturan birimler tek başına anlamdan yoksundurlar. Bu birimler yalnızca birbirleriyle olan karşılıklı ilişkileri içinde anlam kazanırlar. Anlamlandırma temel öğeler arasındaki bağlantıların saptanması ile gerçekleşebilir. Bu bağlantılar da okurun beyninde var olduğu söylenen belli şemalar yardımı ile kurulabilir. Mesajın yüzeysel yapısında bulunan birimler okuyucunun soyut kavramlara varma yetisini harekete geçirirler. Bu aşamada, romanı anlayabilmek, C.G. Jung'un insanın insan olma savaşında geçirdiği bireyselleşme sürecini bilmeye bağlıdır. Jung'a göre, insanın birey niteliğine kavuşabilmesi, ruhsal yapısını oluşturan iki karşıt gücün, yani bilinç ve bilinç dışının bir dengeye ulaşması ile olasıdır. Bu dengeye ulaşabilmek ise anne imgesinden kopmaya bağlıdır. Anne kucağı rahatlığı, güveni ve korunmayı sağlar. Ancak bu varoluş biçimini seçen kişi hep çocuk kalmayı, asla büyümemeyi seçmiş olur. Dış dünya tehlikelerle dolu olduğu, yalnızlığı ve acı çekmeyi gerektirdiği için kişi hep anne rahminin sıcaklığına geri dönmeyi (regress) arzular. Bu nedenle anne imgesine bağlılık yetişkin için onun ruhsal gelişimini sakatlayan bir engeldir. İntihar ise anne rahmine dönüş arzusunun kesin bir ifadesidir. Bu bağlamda ensest arzusu, anne rahmine geri dönerek yeniden doğma arzusu olarak belirmektedir. Sonuç olarak tez konusu olan romanlarda anlam bu bağlamda incelenmiştir. Elde edilen bulgular ışığında Loser Takes All'un anlamı roman kahramanlarının bireyselleşme süreci olarak ortaya çıkmaktadır. İkinci roman The Human Factor ise yukarıda adı geçen dönmeyi (regress) vurgulamaktadır. Üçüncü Romen The Tenth Man yine bireyselleşme sürecini bir başka açıdan ele almaktadır; kahramanın ölümüyle sonuçlanmasına rağmen romanın anlamı bireyselleşme sürecinin gerçekleşmesi olarak bulunmuştur. Böylece, yapısalcı bir yaklaşımla, okuyucu eğer kendine ulaşan malzeme, zihinde varolan şemaya oturuyorsa anlam çıkarma işlemini yerine getirmiş olmaktadır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye