Libidosu azaltılmış kadınlar: düşük androjen seviyeleri ile kadın seksüel fonksiyon indeksi korelasyonu

Küçük Resim Yok

Tarih

2003

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET Kadın seksüel disfonksiyonu yaşam kalitesinde ve ikili ilişkilerde major etkisi olan prevalansı çok yüksek, çok nedenli ve çok yönlü bir sağlık sorunudur. Kadın seksüel disfonksiyonunun en sık görülen formu olan seksüel uyarılma bozukluğunun bir süredir sadece hıpogastrik arteriyel yataktaki bozulmuş kan akımına bağlı olduğu düşünülmekteydi. Bu hipotez, vasküler risk faktörlü yaşlı hastalardaki patofizyolojik mekanizmaları açıklamaktaysa da, vasküler risk faktörü olmayan genç kadınlardaki uyarılma bozukluklarının prevalansını ve mekanizmalarını açıklamaktan uzaktır. Hormonal dengesizlikler, genital arzu ve uyarılma bozukluklarının patofızyolojisine katkıda bulunan önemli faktörler olabilir.Çok kısa bir süre önce yapılan bir çalışmada premenopozal kadınların azalmış testosteron düzeylerine rağmen normal menstrüel siklusa sahip olabildikleri tespit edilmiştir. Bu kadınların ovariyen fonksiyonları normal olduğu kabul edilirse bu kadınlarda testosteronun diğer kaynağı olan adrenal bezde olası bir disfonksiyon olabilir. Eğer bu durum premenopozal kadınlar için doğru ise aynı olasılık postmenopozal kadınlar için de doğru olabilir. Biz 4 aylık bir süreçte temel yakınması azalmış seksüel arzu (azalmış libido) olan 40 hasta ve 20 sağlıklı kadın grubunda çalıştık. Bu prospektif, tek merkezli, kontrol gruplu çalışmanın amacı libidosu düşük kadınlardaki androjen seviyelerini saptamak ve Kadın Seksüel Fonksiyon İndeksi (FSF1) ile korelasyonunu incelemekti. Hasta grubunun 20 ianesi premenopozal (24-51 yıl) ve 20 tanesi de postmenopozaldı (45-70 yıl) ve kontrol grubunun 14 tanesi premenopozal ( 21-51 yıl) 6 tanesi de postmenopozaldı (48-60 yıl). Hasta grubunu oluşturan 40 hastanın %70'inde serbest testosteron seviyeleri düşük bulundu. Hastaların androjen seviyeleri kontrol grubuna göre anlamlı oranda düşük bulundu. Ayrıca hastaların total FSFI skorları ve arzu, uyarılma, lubrikasyon ve tatmin skorları da anlamlı oranda azalmış bulundu ve bu skorlar azalmış androjen seviyeleri ile korelasyon göstermekteydi. Azalmış DIIEA-S seviyeleri hem premenopozal hem de postmenopozal hasta grubunda gözlendi ve bu hastalarda adrenal steroidonezde olası bir defekt düşünüldü. Adrenal steroidogenezdeki defektlerin hangi regülatör mekanizmalarla oluştuğu daha ileri dönemlerdeki çalışmalarla açıklığa kavuşacaktır. Sonrasında da yaşam kaliteleri ve ikili ilişkileri ileri derecede bozulmuş bu kadınların tedavisi mümkün olacaktır

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Üroloji, Urology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye