Aydın Vilayeti'nde sürgün:
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2013
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Tanzimat Döneminde ceza kanunları ve mahkemeler Batı hukuku esas alınarak düzenlenmiştir. Bu yeni düzen, eskiye nazaran cezaların kapsamını ve tayinini daha belirgin bir hale getirmiştir. 1858 Ceza Kanununda bir kimsenin bulunduğu yerden bir başka yere gönderilerek müebbed veya muvakkat ikamet ettirilmesi olarak tanımlanan sürgün cezası siyasi suçlar başta olmak üzere, zimmete para geçirme, rüşvet, mahkeme kararlarına müdahale etme, rica ve iltimasla mahkeme hükmü verme, mal ve mülkü zapt etme, halkı ücretsiz angarya işlerde çalıştırma, asker toplama maddesi aleyhinde bulunma ve benzeri suçlarda tatbik edilmiştir. İdari ve yargı görevleri bulunan taşra meclislerinde ve kaza müdürlüklerinde görev alan Batı Anadolu'nun yerel eşrafının yanısıra, vilayet dahilindeki tuzla memurları, gümrük memurları, sandık eminleri ve tahsildarların karıştıkları zimmete para geçirme ve rüşvet davaları sürgün mahkumiyetiyle sonuçlanmıştır. İdari olarak verilen sürgün kararları ise genellikle siyasi nedenlere dayanmıştır. Aydın Vilayeti'nin kalabendlik merkezleri olarak bilinen adaların yer aldığı Cezayir Bahr-ı Sefid Vilayeti'ne yakınlığı nedeniyle, adalara gönderilen mahkumlar bazen ceza süreleri içinde bazen de ceza sürelerini ikmal ettikten sonra bu vilayete nakledilmişlerdir. 19. yüzyıl sonlarında Aydın Vilayeti'nin merkezi İzmir bilhassa İstanbul'dan uzaklaştırılması gerekli görülen kişilerin, kendilerine tahsis edilen maaşlarla istihdam edildikleri bir yer haline gelmiştir. Sürgün yerinin havasına ve suyuna uyum sağlayamamanın neticesinde gelen hastalıklar ve geride kalan perişan aileler gibi nedenler hususi afları getirirken, siyasi mahkumların da dahil olduğu sürgünler için genel af İkinci Meşrutiyet'in ilanıyla gelmiştir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Tarih A.B.D.