Parsiyel larenjektomili hastalarda farklı operasyon tiplerinin yutma fonksiyonlarına ve hayat kalitesine etkisi
Yükleniyor...
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Son yıllarda larenks kanserlerine daha erken evrede tanı konulmakta; parsiyel larenjektomi uygulanarak larenks fonksiyonları önemli ölçüde korunmakta; morbidite düşük olmakta ve hayat kalitesi yükselmektedir. Yutma güçlüğü de bu operasyonlardan sonra ortaya çıkan önemli sorunlardan biridir ve bazen halledilmesi güç olmaktadır. Yapılan rezeksiyonların yol açtığı defektler ve bunların yutmaya etki etme mekanizmalarının iyice anlaşılması yutma problemlerinin en aza indirgenmesi ve en etkili tedavi metodunun bulunmasına yardımcı olacaktır. Günümüzde, fiberoptik endoskop ile yutmanın değerlendirilmesi; yutma fizyolojisini ve aspirasyonun değerlendirilmesi ve nedenleri hakkında en iyi sonuçları veren tekniklerden biridir. Böylece uygun yutma terapisi planlanarak, hasta hızla normal diyete geçirilebilecek ve kronik aspirasyon, malnütrisyon ve dehidratasyon gibi potansiyel komplikasyonlar önlenebilecektir. Bununla birlikte kanser tedavisinde tek amaç, hastalığın ortadan kaldırılması değil tedavi sonrası morbiditenin azaltılarak hayat kalitesinin arttırılmasıdır. Kanser tedavisine yaklaşımda bu faktörler iyi değerlendirilip hastalığın ve tedavilerinin insanların hayatlarını ne derece etkilediği konusunda bilgi sahibi olunmalıdır. Çalışmamızın amacı larengal kanser cerrahisinde yapılan rezeksiyonarın yol açtığı defektler ve bunların yutma fonksiyonlarına etkisini fiberoptik endoskopik yutma çalışması (FEYÇ) ile karşılaştırmak ve postoperatif yaşam kalitesi ve depresyonu değerlendirmektir. Çalışma, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Etik Kurulu'ndan onay almıştır. Çalışmaya 5' i kadın, 55'i erkek, yaş ortalaması 48±10.126 olan 60 hasta dahil edilmiştir. 40-80 yaş arasında, larenks kanseri patolojik olarak kanıtlanan ve parsiyel larenjekomi uygulanan, operasyondan sonra en az 6 ay geçmiş, rezidüel tümör saptanmayan, uzak metastaz olmayan, yutma ile ilgili bir semptomdan bahseden, çalışmaya katılmak isteyen, kognitif fonksiyonlarının çalışmayı anlayabilecek ve direktifleri izleyecek yeterlilikte olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Radyoterapi uygulanan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. İşlem öncesinde hastaların sosyodemografik verileri hasta dosyasından ve yüzyüze görüşme yöntemiyle kendilerinden elde edildi. Bu formda temel demografik ve klinik bilgiler değerlendirildi. Daha sonra fiberoptik endoskopik yutma çalışması (FEYÇ) uygulandı ve her hastadan video kaydı alındı. Gıda boyası (yeşil renk) ile renklendirilmiş; 2 kez 3 ml, 5 ml, 10 ml su; 2 kez 5 ml yoğurt, 2 kez balık kraker ile yutma testi yapıldı ve yutma sırasında erken dökülme, rezidü- sekresyon, penetrasyon, aspirasyon, refleks öksürük bulguları skorlandı Tedavinin hayat kalitesine olan etkilerini değerlendirmek için Avrupa Kanser Tedavi ve Organizasyon Komitesi (EORTC) tarafından, kanser hastalarının hayat kalitesini değerlendirmek için geliştirilen, EORTC QLQ-C30 (Quality of Life Questionnaire) ve QLQ-H&N35 Quality of Life Questionnaire for Head and Neck Cancer) ve EORTC QLQ-HN35 (European Organisation for Research and Treatment of Cancer, Questionnaire module to be used in Quality of Life assessments in Head and Neck Cancer) ölçekleri kullanıldı. Hastaların depresyon sıklığı ise Beck depresyon skalası ile değerlendirildi. Operasyon tipleri arasında; kordektomi ve FLL uygulanan hastalarda 10 ml su ile penetrasyon ve aspirasyonun; supraglottik larenjektomi, KHP ve KHEP uygulanan hastalara göre anlamlı olarak daha az olduğu saptandı ( p<0.05). 3 ml su, 5 ml su, 5 ml yoğurt, balık kraker ile; erken dökülme, rezidü-sekresyon, penetrasyon- aspirasyon- refleks öksürük skorlarında; 10 ml su ile erken dökülme, rezidü sekresyon skorlarında gruplar arası anlamlı farklılık saptanmadı. Operasyon tipleri arasında hayat kalitesi ve depresyon açısından istatistiksel anlamlı farklılık saptanmadı.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları A.B.D.