Daskyleion'da Orta Akhaemenid Dönem
Yükleniyor...
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
M.Ö. 477 yılında Attika-Delos Konfederasyonuʼnun kurulması ile birlikte Grekler, Akhaemenid İmparatorluğu için artık büyük tehlikeler yaratabilecek bir güç haline gelmişti. Kritik olayların cereyan ettiği bu dönemde, Daskyleionʼun stratejik konumu sebebiyle o güne değin hiç olmadığı kadar önem kazandığı anlaşılmaktadır. Konfederasyon güçlerinin dikkatlerinin, Kuzeybatı Anadoluʼdaki Hellespontos ve Bosphorosʼun kontrolüne sahip olmakta odaklandığının farkında olan Xerxes I, imparatorluğun bu bölgedeki mekanizmasını yeniden gözden geçirerek kuvvetlendirmek zorundaydı. Bu sebeple, o döneme kadar İranʼdan tayin edilen ya da Sparda Satraplığıʼnın merkezi konumundaki Sardesʼe bağlı olan yöneticiler tarafından yönetildiği düşünülen Daskyleionʼa ilk kez gerçek anlamda bir satrap atadığı anlaşılmaktadır. Artabazos Iʼin satrap olarak atanması ile birlikte Daskyleionʼda güçlü bir idari mekanizmanın oluşturulduğu ve bölgedeki güvenliğin sağlandığı açıktır. Kazı çalışmaları sonucunda elde edilen veriler de bu düşünceyi destekler niteliktedir: Artabazos I dönemine tarihli pahalı Attika seramiklerinin yoğunluğundaki artış dikkat çekicidir. Daskyleionʼdaki en büyük mimari faaliyetlerin bu dönemde gerçekleştiği saptanmış durumdadır. Bu durum, Daskyleionʼun bu dönemde hiç olmadığı kadar zengin bir ekonomiye ve güçlü bir idareye sahip olduğunu göstermektedir. Pharnabazos I ve Pharnakes döneminde imparatorluğun bu bölgedeki hakimiyetinin korunmasına yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Akhaemenid İmparatorluğuʼnun aleyhinde maddeler içeren Kallias Barışıʼnın imzalanmasından (M.Ö. 449) sonraki dönemde, pahalı Attika seramiklerinin ithalatında göze çarpacak kadar büyük bir azalma gözlenmektedir. Bunun yanı sıra, bu dönemde her hangi bir büyük boyutlu mimari faaliyetin saptanmamış olması da, bölgedeki konumunu korumaya çalışan Daskyleionʼun, Pharnabazos I döneminde ekonomik açıdan biraz zayıfladığını düşündürmektedir. Pharnakes döneminde ise tekrar bir artış gözlenmektedir. Bu durum belki de, ticaretin tekrar canlandığını ve ekonominin güçlenmeye başladığını göstermektedir. Pharnabazos II, M.Ö. 414 yılında satraplık görevini üstlendiğinde Peloponnesos Savaşı devam ediyordu. Bu dönemde de tıpkı daha önceki satrapların döneminde olduğu boğazların ve bu stratejik bölgenin kontrolü için çeşitli mücadeleler verildiği anlaşılmaktadır. Bu mücadeleler esnasında Persler, müttefikleri Sparta ile birlikte hareket etmişlerdir. Peloponnesos Savaşı bitiminde Kuzeybatı Anadoluʼdaki polislerin Pers-Sparta kontrolü altında olduğu anlaşılmaktadır. M.Ö. 395ʼde Spartalı komutan Agesilaosʼun Daskyleionʼu yakıp yıkması sonrasında, Pers güçleri Pharnabazos IIʼnin başkomutanlığında (karanos) Spartaʼya karşı savaşmaya başlamıştır. Daskyleionʼdan ele geçen Orta Akhaemenid Dönemʼe tarihli buluntular içerisinde en büyük buluntu grubunu Attika üretimi seramikler oluşturmaktadır. Daskyleionʼun bütün dönemleri içerisinde Attika seramiklerinin en yoğun olarak kullanıldığı period Orta Akhaemenid Dönemʼdir. Attika vazolarının o dönemin en kaliteli ve en pahalı seramik ürünleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Daskyleionʼun bu dönemde ekonomik açıdan oldukça güçlü bir pozisyon içerisinde olduğu söylenebilir. Bu seramikler, Daskyleion ile Atina arasındaki ticaretin birer belgesidir. Büyük oranda endirekt yollarla gerçekleşmiş olması gereken bu ticarette başlıca Kyzikos olmak üzere bazı polisler önemli rol oynamış olmalıdır. Satraplık merkezinden ele geçen Khios, Lesbos, Thasos, Mende ve Samosʼa ait ticari amphoralar bu öneriyi destekler nitelikteki buluntular olarak karşımıza çıkmaktadır. Daskyleion şarap ihtiyacının bir kısmını o dönemdeki önemli birer şarap üretim merkezi olan bu beş polisten karşılamıştır. Khios, Lesbos ve Samos aynı zamanda önemli birer zeytinyağı üreticisiydiler. Bu üç polisin Daskyleionʼa zeytinyağı da ihraç etmiş olabileceğini düşünmek mümkündür. Seramik buluntular içerisinde ayrıca yerel üretim örnekler de bulunmaktadır. Bunlar siyah firnisli Attika seramik formlarının taklitleridir. Bu tür taklitlerin başka merkezlerden ele geçmemiş olması, bunların Daskyleion civarında bir atölyede üretildiklerini düşündürmektedir. Kataloğumuzda yer alan plastik eserlerin hepsi Anadolu-Pers stilinin özelliklerini yansıtmaktadır. Bu eserler, Propontis Bölgesiʼne özgü alçak kabartma olarak yapılmışlardır. Bu çalışma kapsamında incelenen plastik eserler, mezar stelleri ve anıt mezarlarda kullanıldığını düşündüğümüz kabartmalı mimari bloklardan oluşturmaktadır. Artabazos Iʼin, Xerxes I tarafından Daskyleionʼa satrap olarak tayin edilmesiyle birlikte Daskyleionʼda bir takım mimari etkinliklerin başladığı anlaşılmaktadır. Bu dönemde yeni inşa edilen yapıların (Kybele Kült Alanı Temenos Duvarı) yanı sıra, eski yapıların da kullanıldığı (Teras-Sur Duvarı) veya eski yapılara yeni yapılar eklendiği (Saray Kompleksi) anlaşılmaktadır. Bunlardan en önemlileri; saray kompleksi olarak yorumladığımız birbirleri ile bağlantılı olan yapılardır. Erken Akhaemenid Dönemʼde inşa edilen komplekse Orta Akhaemenid Dönemʼde yeni binalar eklendiği saptanmış durumdadır. Bu yapıları saray kompleksi ile ilişkilendirmemizdeki en önemli dayanak noktamız, yaklaşık 500 adet bullanın bu yapıların hemen yanı başından ele geçmiş olmasıdır. Çok sayıda ve bir arada ele geçen bullalar burada bir arşiv binasının olduğunu kanıtlamaktadır. Arşiv binasının saray kompleksinin bir parçası olduğunu yadsımak mümkün değildir. Daskyleion bulla koleksiyonu içerisinde Artabazos I döneminden öncesine ait hiç bir örneğin bulunmuyor olması, söz konusu arşiv binasının bu dönemde inşa edildiğini düşündürmektedir. Bullalar içerisinde en geç tarihli örneklerin Pharnabazos II dönemine ait olması, arşiv binasının bu satrabın döneminde (M.Ö. 395) yandığını kanıtlamaktadır. Sonuç olarak, saray kompleksinin kabul salonu, dinsel tesis, arşiv ve hazine binaları gibi farklı işlevleri olan bir çok yapı ile bunların arasında yer alan taş döşeli avlular ve yürüme yollarından oluşan büyük bir kompleks olduğu düşüncesindeyiz. Arkeolojik buluntular ve epigrafik veriler Daskyleionʼun kozmopolit bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir: Persli nüfusun ve yerel Mysia halkının yanı sıra, Babil, Phryg ve Grek kökenli bir nüfusun varlığı da anlaşılmaktadır. Artabazos Iʼin satrap olarak atanması ile birlikte gerçek anlamda satraplık statüsü kazanan Daskyleionʼda güçlü bir idari mekanizmanın oluşturulduğu açıktır. Bu mekanizmanın Geç Akhaemenid Dönemʼde gerçekleşen Satrap İsyanları ile birlikte bozulmaya başladığı bilinmektedir. Sonuç olarak, gerek antik metinlerden, gerekse kazılar sonucunda edinilen verilerden hareketle şunu söylemek mümkündür: Daskyleion altın çağını Orta Akhaemenid Dönemʼde yaşamıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Arkeoloji A.B.D.