Belirlenemeyen bağ dokusu hastalığı (bBDH) tanısı almış 180 olgunun geriye dönük değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2003
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET 1. bBDH tanılı olgular, Romatoloji birimimizde izlenen BDH tanılı 1793 olgunun %26.6'sını oluşturmaktadır. 2. Bu olgular, BDH tanısını haklı kılacak yeterli yakınma, belirti ve laboratuar değişkenlerine sahiptir. 3. Olguların tümüne yakını kadın olup, yakınmaların ilk başlangıcında hasta yaşı - 35 yıldır. 4. Olguların, yakınmalarının başlangıcından bir romatoloji birimine başvurmaları arasında 4 yıl gibi gecikme vardır. Yani, olgularımız ilk gelişte 3.5 yıl gibi bir hastalık yaşı olan ve tanıları daha belirlenememiş olgulardan oluşmuştur. Bu olgular, 4 yıl tarafımızdan izlenmiş ve bu süre içinde ve sonunda, ne oranda ve hangi belli bir hastalık ve özellikle kesin BDH geliştiği belirlenmeye çalışılmıştır. 5. Olguların ilk değerlendirme aşamasında en sık yakınma ve belirtileri; sıklık sırasına göre, lokomotor, deri ve mukoza belirtileri, RF ve kuru göz - kuru ağız olmuştur. Serözit ve organ tutuluşu düşük orandadır. En sık gözlenen laboratuar anormalliği, ANA ve Rf (+)liğidir. Lökopeni ve trombositopeni düşük oranda saptanmıştır. 6. Ortalama 3.5 yıllık hastalık yaşı olan, tarafımızdan yaklaşık 4 yıl izlenen yani yaklaşık 7-8 yıllık bir hastalık süresi olan 180 olgumuzdan 46'sında (%25.5) kesin bir BDH olmak üzere 62'sinde (%34.4) tanı belli olmuş, 118 olgu (%65.5) bBDH olarak izlenmeye devam etmiştir. 7. Tanısı belli olan ve kesin bir BDH geliştirmiş olan olgularda, bBDH olarak kalanlara göre, ilk başvuruda en sık gözlenen yakınma ve belirtiler; miyalji, kas güçsüzlüğü, parestezi ve FM benzeri yakınmalar olup, RF de daha sık gibidir. Lökopeni, trombositopeni, Rf ve ANA (+)liği de, tanısı belirlenmiş grupta daha yüksek oranda belirlenmiştir. bBDH olarak kalan olgularda, ilk değerlendirmede ateş, artrit, deri ve mukoza belirtileri, kuru göz ve ağız daha yüksek sıklıkta gibi durmaktadır. Tanısı belli olmuş olgularda, ilk değerlendirme aşamasında anti- dsDNA antikorları yok iken, bBDH olarak kalmış olgularda ilk değerlendirmede %3.4 sıklığında anti-dsDNA antikor varlığı ilginç bir gözlemdir. 8. Kesin bir BDH geliştiren olgularda gelişen patolojiler, 180 bBDH'ında zaman içinde belirlenen tanı sıklığı şeklinde verilirse; SS %11.6, SLE ve RA %4.4,CREST Sendromu %3.8'dir. Bir olguda PSS ve 1 olguda da sero(-) poliartrit kliniği yerleşmiştir. 9. Son değerlendirmede bBDH tanısını koruyan olgular, ortalama 7.87±4.05 yıllık hastalık süresine karşın; artralji, deri mukoza belirtileri ve RF gibi klinik ve Rf ve ANA (+)liği gibi laboratuar belirtileri ile ılımlı seyirlerini sürdürmektedirler. 10. Kesin bir BDH gelişen olgularımızda;. SS geliştiren (%11.6) olguların başlangıçtaki en anlamlı yakınma ve belirtisi artralji (%66.6) ve artrit (%38), serolojik patolojisi %57 oranı ile Rf ve ANA (+)liğidir. Başlangıç kuru göz ve kuru ağız, %9.5 oranı ile oldukça düşük orandadır.. SLE geliştiren (%4.4) olguların başlangıçtaki en anlamlı yakınma ve belirtisi %75 sıklığı ile artrit ve aiopesi, %37.5 sıklığı ile deri ve mukoza belirtileridir. ANA %62.5 başlangıç sıklığında ama gelişecek patolojiye ışık tutacak FANA örneğinde değildir. Başlangıçta birer olguda saptanan lökopeni ve trombositopeni, izlem sürecinde gelişmiş ve sonuçta her ikisi de %75 olguda saptanmıştır. Değerlendirme aşamasında ANA tüm olgularda olumlu, anti dsDNA sıklığı ise %50'dir.. RA gelişen (%4.4) olguların başlangıçta en önemli yakınma ve bulgusu %87.5 sıklığı ile artrittir. Başlangıç ANA pozitifliğinin (%75), SLE geliştiren olguların başlangıç ANA sıklığından fazla oluşu ilginçtir. Rf (+)liği ise oldukça düşük orandadır (%12.5). Tanı aşamasında Rf (+)liği %75, ANA (+)liği %25 olmuştur.. bBDH olarak değerlendirdiğimiz olgularda, 4. en sık gelişen BDH CREST Sendromu (%3.8) olup, bu olguların başlangıçtaki en önemli yakınması RF (%71.4) görünmektedir. ANA (+)liği de başlangıç değeri olarak %71.4 sıklığında olup, FANA örneği %55.5 oranı ile anti-sentromerdir. RF, son değerlendirmede %85.7 sıklığına ulaşmış, %85.7 sıklığında olumlu olan FANA ise, tümüyle anti-sentromer olarak belirlenmiştir. Tanısı kesinleşen 1 PSS olgusunu da CREST Sendromu gerçekleşen 7 olguya da katarsak, 180 bBDH olgusunun %4.4'ünde sistemik skleroz gelişmiş diyebiliriz. 11. Başlangıçta bBDH tanısı gibi duran (artraljî-artrit 4/5, deri lezyonları 3/5, RF 2/5, ANA olumluluğu 2/5) 5 olgu (180 bBDH'nın %2.7'si), zaman içinde tek semptomlu kalmış (RF, livedo retikülaris, AFS) veya romatolojik olmayan bir hastalık (hipotiroidi ve Graves Basedow hastalığı) kimliğine bürünmüştür.12. Başlangıçta bBDH belirtileri ve %27.2 oranında FM belirtileri gösteren 11 olgu (Tablo-21a,b), gelişen zaman içinde FMS kimliğinde kalmıştır. Başlangıçta ve sön değerlendirme Rf (%63.6 ve %27.2) ve ANA olumluluğu (%36.3 ve %45.4) bu olguların kimliğinin hala belirsiz olduğu kuşkusunu doğurmuştur. 13. Gelişte bBDH kimliğini taşıyan, 8.67±2.99 yıl hastalık süreli 15 olgu (%8.3), 3.47±1.30 yıldır remisyonda görünmektedir. 55
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Romatoloji, Rheumatology