Fantastik sinema ve günlük düşünce

Fantastik ve fantastik kurgu kavramları günlük hayatta sıklıkla karsımıza çıkmaktadır. Özellikle son on yılda çekilden fantastik filmler aracılığı ile fantastik kurgu türü, seksenlerde popüler olan bilimkurguyu bir kenarda bırakarak ana akım sinemada tercih edilen bir tür haline gelmistir. Bu türün sinemadaki kaynağı ve edebi alanda da ilk örneği olan Yüzüklerin Efendisi üçlemesi bu çalısmanın temel ilgisini belirlemistir. Bu arastırma, vizyona girdiği dönemde popüler kültürde yoğun olarak yer almıs ve halen almakta olan Yüzüklerin Efendisi filmlerinin ve dolayısıyla fantastik sinemanın günlük hayatta gençler arasında nasıl algılandığını ve bu algıların hangi söylemler aracılığı ile günlük bilgiye eklemlendiğini arastırmıstır. Kültürel Çalısmalar alanı içerisinde bulunan Alımlama Çalısmaları'ndan ilham alan bu çalısma bir popüler kültür incelemesi olarak ele alınabilir. Fokus grup yöntemi ile yapılan görüsmelerin analizi sonucunda Yüzüklerin Efendisi Filmlerine dört farklı bakıs açısı tespit edilmistir. Birinci bakıs açısına göre fantastik filmler vizyonda bulundukları zamana göre sinemaya gitme ritüelinin bir parçası olmaları açısından diğer türlerden farklı değildir. Đkinci bakıs açısı fantastik sinemanın farklı bir dünya alternatifi sunduğu için yasadığımız dünyadan kaçıs sağladığını, ve bu sekilde bir tatmin yarattığını savunmaktadır. Üçüncü bakıs açısı ise fantastik sinemayı “gerçek dısı” olarak görmeyip, filmlerde var olan olay, kavram veya karakterleri yasadığımız dünyanın bir alegorisi olarak görmektedir. Dördüncü ve son bakıs açısına göre fantastik sinema, gerçek dısı öğeleri içermesi bakımından yasadığımız dünyayla tamamen alakasızdır ve bu tip öğelerin filmlerde kullanımının sinema sektörüne sağladığı özgürlük, filmlerin ticari açıdan birer sömürü aracı olmasını beraberinde getirmektedir.