Tip-A akut aort diseksiyonunun cerrahi tedavisinde erken dönem sonuçların retrospektif analizi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Aort diseksiyonu aortik duvar hastalığı olup, yüksek mortalite ile seyretmektedir. Çalışma kapsamında Stanford Tip A diseksiyonu tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan 106 olgunun peri- ve postoperatif erken dönem sonuçları ve retrospektif olarak mortaliteyi etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi hedeflendi. İstatistiksel analiz bilgisayar programında gerçekleştirilmiştir. p < 0.05 olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Hastaları mortalite açısından değerlendirdiğimizde 23 hastada mortalite gerçekleşti ki bu vaka serimizin % 21,7' ni oluşturmaktadır. Hipotermik sirkulatuvar arrest 2 hasta hariç tüm hastalara uygulandı. Hipotermik sirkulatuvar arrest süresi (HSA), kardiyak iskemi süresi ve kardiyopulmoner arrest süresi ardışık olarak 27.32 ± 9.19, 99.04 ± 34.93, 187.41 ± 50.56 saptandı. Preoperatif serebral olay gelişen olgular tüm olguların %6,6'sını oluşturmakta olup, bu olgularda mortalite anlamlı olarak yüksek saptandı (p: 0,019). >5 cm aort çapı olan hastalarda mortalite anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Hastalardan perikard boşluğunda serbest kan 17 hastada (%16) mevcuttu. Bunlardan 9'u kaybedildi ve istatistiksel olarak perikard boşluğunda peroperatif serbest kan olması mortalite ile ilişkili bulundu (p: 0.002). Malperfüzyon semptomları GİS 5 (%4,7), renal 3 (%2,8), serebral 1 (%0,9) ve en fazla da ekstremite iskemi semptomları 12 (%11,3) hastada saptandı. Toplam 21 hastada malperfüzyon bulguları mevcuttu ve bu hastalarda mortalite anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.001). Hastalardan 5 hastada koroner diseksiyon mevcuttu. Koroner malperfüzyon 5 hastada geliştiği için, ayrı bir değişken olarak analize dahil edilmemiştir. Şok tablosu hastaların 19'da (%17,9) saptandı. Şok beklenildiği üzere mortalite ile anlamlı olarak ilişkili bulundu (p: 0,005) Reoperasyon ve perikartta serbest kan olması mortalite ile anlamlı şekilde ilişkili saptandı (p= 0.046 ve p= 0.024). Reoperasyon ve perikartta serbest kan inme için de bağımsız risk oluşturmaktadır. Sonuç olarak Çalışmamıza göre mortalitenin esas belirleyicileri preoperatif komplikasyonlar olan nörolojik instabilite, renal yetmezlik, geniş aort çapı, perikard boşluğunda serbest kan olması, şok tablosu ve malperfüzyondur. Hastanın klinik prezentasyonu ve belirli risk faktörlerinin varlığı cerrahi başarıyı öngörebilmemizde bize yardımcı olabilir. Malperfüzyonlu hastalarda ameliyat stratejisinin belirlenmesi konusunda bir konsensus oluşturulması mortalitenin düşürülebilmesi için şarttır ve bu konuda geniş ölçekli analizlere gereksinim vardır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kalp ve Damar Cerrahisi A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye