Konuşkanlık ve vokal gürlük düzeylerinin konuşma aralığı profili analizi ile korelasyonu
Küçük Resim Yok
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Ses kısıklığı olan hastaların değerlendirilmesi sırasında bir çok değişken incelenir ve bu değişkenlerin hastaya özgü olarak integrasyonu gerekir. Detaylı bir tıbbi ve sosyal anamnez, fiziksel muayene, videolaringostroboskopi, algısal ses değerlendirmesi, akustik ve aerodinamik ses parametrelerin analizi bu değerlendirme sırasında önemli bilgiler sağlamaktadırlar. Ses kısıklığı olan hastalarda saptanabilen vokal fold patolojilerinin çoğunun yanlış ses kullanım alışkanlıkları ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Çünkü kronik vokal yük artışı vokal fold vibratuar mukozal hasarına ve lezyonlarına yol açabilir. Bu nedenle ses kısıklığı şikayeti ile başvuran hastaların değerlendirmesinde kişinin günlük ses kullanım alışkanlıklarının, özellikle de konuşkanlık ve yüksek sesli konuşma düzeylerinin göz önünde bulundurulması gereklidir. Bu değerlendirme yapılırken kişinin kendi kendine uygulayabildiği basit anket ve skalalardan faydalanılabilir. Gelişen teknoloji ile pek çok yeni analiz programları ve parametreleri tanımlansa da günümüzde halen faklı ses hastalıklarında ses değerlendirilmesinin optimal yöntemleri henüz tanımlanmamıştır. Pratik değerlendirme yöntemlerinin kullanılabilirliği ve bunun ölçülebilir yöntemlerle de değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Mutad sesi değerlendirmede kullanılabilen ölçüm yöntemlerinden birisi de konuşma aralığı profilidir (KAP). Sesin gürlüğünün ve frekansının sınırlarını ölçebilen bu kolay uygulanan, girişimsel olmayan yöntem basit ses aktiviteleri yapılırken ölçülebilir ve klinisyene, kişinin ses üretim sisteminin fizyolojik kapasitesi hakkında bilgiler verir. Biz bu çalışmamızda; oldukça kolay uygulanan bu analiz yöntemlerinin birlikte yapılması ve bunların geleneksel ses değerlendirme yöntemleri (GRB, SHİ-10 gibi) ile birlikte kullanıldığında günlük klinik pratikteki değerini araştırmayı amaçladık. Bu amaçla çalışmaya katılmayı kabul eden olguların demografik özellikleri, sese yönelik tıbbi anamnez, vizüel analog skala (VAS) ile kişinin kendi konuşkanlık ve vokal gürlük düzeyinin belirlenmesi, genel ses kalitesinin GRB skalası ile değerlendirilmesi, sesin günlük hayata etkisini değerlendiren SHİ-10 anketinin uygulanması, zengin fonemli bir okuma pasajı ile /hey/ şeklinde tek bağırma sırasındaki ses kayıtları ile KAP analizi yapıldı. İncelenen KAP analiz parametreleri şunlardı; konuşma sesine ait intensite ilişkili analiz parametreleri: Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax, IRange; bağırma sesine ait analiz parametreleri: Fmax, Imax. Araştırmaya 18-84 yaş arasında 80 sağlıklı (kontrol grubu) ve 171 disfonili (hasta grup) olmak üzere toplamda 251 gönüllü kişi katıldı. Disfonik grupta 83 kadın, 88 erkek hasta vardı. Bu grubun ortalama yaşı 43.1±13.7 idi. Kontrol grubunda 40 kadın, 40 erkek vardı ve bu grubun ortalama yaşı 41.5±11.8 idi. Kontrol ve disfoni grubuna ait olguların habitual konuşkanlık ve vokal gürlük değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Disfoni grubuna ait SHİ-10, G, R ve B değerleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı olarak yüksekti. Ses kısıklığı olmayan normal kişilere kıyasla ses kısıklığı olan grupta konuşma sırasındaki intensite ve frekans aralık düzeylerinin anlamlı olarak daha düşüktü. Vokal kıvrım nodülü, polibi, hemorajisi ve ödemi olan hastaların konuşkanlık ve vokal gürlüklerini gösteren VAS skorları ile korele olduğunu ve ayrıca ek olarak bu skorların konuşma aralığıu profili parametrelerinden Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax ve I Range ile anlamlı ve güçlü korelasyon gösterdiği saptandı. Günlük konuşkanlık ve konuşma sesi şiddeti düzeyi yükseldikçe fizyolojik ses kapasitesinin de azaldığını saptandı. Vokal konuşkanlık ve vokal gürlüğe ait VAS skorlarının hem GRB, hem SHİ hem de başlıca KAP parametreleri olan Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax ve I range ile korele bulunması bu skorların hastaların ilk değerlendirmesinde ve sonraki takibinde kullanılabileceğini düşündürdü. Bu skorları düşürmeye yönelik yapılan koruyucu ve tedavi edici yöntemlerin hedeflenmesi hasta yönetiminde kullanılan basit bir yöntem olabilir. Özellikle ses analizinin teknik yetersizliklerle yapılamadığı yada gerekli ekipmanlar olsa da hasta yoğunluğu nedeniyle yeterli uygulanamadığı kliniklerde konuşkanlık ve vokal gürlüğe ait hasta bazlı VAS skorları SHİ ve GRBAS skalaları ile birlikte hızlıca ve güvenle kullanılabilirler. Bu konuda yapılacak ileri çalışmalar yararlı olacaktır
Assessing patients with dysphonia many factors are need to be evaluated in an integrated manner. Detailed history, Physical examination, perceptual voice evaluation, measuring acoustic and aerodynamic parameters supplies important information during this process. It is thought that many of the vocal fold disorders are associated with habitual vocal misuse. Therefore, while assessing patients with dysphonia habitual vocal use, specially talkativeness and vocal loudness, must be considered. Simple self-reported questionnaries and scales could be used.There has not yet any optimal universal assessment method been defined to assess voice and vocie disorders though developing technology and new analysis methods. There is need to be founded practical assessment methods which could be supported by measurable objective parameters.Speech Range Profile (SRP) can be used to analyse customary voice. SRP is an easy-to-apply and non-invasive method which can give data about physicatl capacity of voice production system while an individual performs Daily voice-related activities. We aimed to evaluate clinical additional value of SRP method for assessing voice coccomitant with traditional voice s assessment methods such as GRB and VHI-10. Demoghraphic data, voice related medical history, self-reported visual analogue scale of talkativeness and vocal loudness, perceptal voice quality assessment using GRB, voice related quality of life using VHI-10 were gathered. SRP performed on the voice recordings of reading a passage and shoting as /hey/. Analysed SRP parameters were; Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax. 221 voluntary individuals with 18 to 84 yo were included in the study. Two groups were founded as; healthy control group includes 80 individuals (40 W, 40 M) and dysphonic group includes 141 patients with dysphonia (68 W, 73 M). Mean age groups were 43.1±13.7 and 41.5±11.8 for dysphonia and control groups consequently. There were no statistically signiificant difference between talkativeness and vocal loudness scores of control and dysphonia goups. Dysphonia group had signiificantly higher VHI-10 ve GRB ssores than that of control group. Frequency range profile score and intensity range profile score were significantly lower in patients with dysphonia. VAS score of patients with cocal fold nodule, polyp, haemorragy and edema were significantly higher than that of both control group and the patients with other voice disorders. VAS score of patients with cocal fold nodule, polyp, haemorragy and edema had significant correlation with Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax ve I Range parameters. Physiological voice production capacity had negative correlation with habitual talkativeness and vocal loudness scores of dysphonia goup. Results of this study pointed out that SRP is an easy applicable and alternative voice assessment method. We recommend using self-reported habitual talkativeness and vocal loudness scores while evaluating the efficacy of treatment results while evaluating and treating the patients with dysphonia.
Assessing patients with dysphonia many factors are need to be evaluated in an integrated manner. Detailed history, Physical examination, perceptual voice evaluation, measuring acoustic and aerodynamic parameters supplies important information during this process. It is thought that many of the vocal fold disorders are associated with habitual vocal misuse. Therefore, while assessing patients with dysphonia habitual vocal use, specially talkativeness and vocal loudness, must be considered. Simple self-reported questionnaries and scales could be used.There has not yet any optimal universal assessment method been defined to assess voice and vocie disorders though developing technology and new analysis methods. There is need to be founded practical assessment methods which could be supported by measurable objective parameters.Speech Range Profile (SRP) can be used to analyse customary voice. SRP is an easy-to-apply and non-invasive method which can give data about physicatl capacity of voice production system while an individual performs Daily voice-related activities. We aimed to evaluate clinical additional value of SRP method for assessing voice coccomitant with traditional voice s assessment methods such as GRB and VHI-10. Demoghraphic data, voice related medical history, self-reported visual analogue scale of talkativeness and vocal loudness, perceptal voice quality assessment using GRB, voice related quality of life using VHI-10 were gathered. SRP performed on the voice recordings of reading a passage and shoting as /hey/. Analysed SRP parameters were; Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax. 221 voluntary individuals with 18 to 84 yo were included in the study. Two groups were founded as; healthy control group includes 80 individuals (40 W, 40 M) and dysphonic group includes 141 patients with dysphonia (68 W, 73 M). Mean age groups were 43.1±13.7 and 41.5±11.8 for dysphonia and control groups consequently. There were no statistically signiificant difference between talkativeness and vocal loudness scores of control and dysphonia goups. Dysphonia group had signiificantly higher VHI-10 ve GRB ssores than that of control group. Frequency range profile score and intensity range profile score were significantly lower in patients with dysphonia. VAS score of patients with cocal fold nodule, polyp, haemorragy and edema were significantly higher than that of both control group and the patients with other voice disorders. VAS score of patients with cocal fold nodule, polyp, haemorragy and edema had significant correlation with Fmin, Fmax, F0 Range, F0 Range [st], Imin, Imax ve I Range parameters. Physiological voice production capacity had negative correlation with habitual talkativeness and vocal loudness scores of dysphonia goup. Results of this study pointed out that SRP is an easy applicable and alternative voice assessment method. We recommend using self-reported habitual talkativeness and vocal loudness scores while evaluating the efficacy of treatment results while evaluating and treating the patients with dysphonia.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)