Büyük Menderes sucul ortamında kalıcı organik kirletici ve endokrin bozucu bileşiklerin neden olduğu çevresel kirlenmenin analizi, biyogöstergeler aracılığıyla izlenmesi ve toksik etkilerinin belirlenmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2013
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Çevresel Toksikoloji, Kirletici, Abiyotik Örnekler, Biyotik Örnekler, Biyogösterge.;Ege Bölgesinin en büyük akarsuyu olmasına karsın günümüze kadar kimyasal kirlilik düzeyi ile ilgili uluslar arası bilimsel literatürde hakkında yayın olmayan Büyük Menderes Nehri üzerinde 3, nehir deltası civarında ise 2 deniz istasyonu belirlenerek bir yıl içerisinde her bir istasyondan dörder kez su, sediment, balık türleri, plankton ve sukusu örneklemeleri yapılmıstır. Bu örneklerde uluslar arası ölçekte öncelikli çevresel kirleticiler olan organoklorlu pestisitler (17 türev), poliklorlu bifeniller (7 türev), polibromlu difenileterler (7 türev) ve alkilfenol bilesiklerinin (3 türev) düzeyleri ölçülmüstür. Ayrıca sucul canlılarda bu kirleticilere maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilecek olan toksik sonuçlardan enzim aktivitesi ve enzim gen ekspresyonunda olası degisiklikler, hücresel protein, lipid ve DNA molekülü hasarı, erkek bireylerde vitellogenin düzeyleri de analiz edilmistir. Sonuçlar, Büyük Menderes Nehrinde canlı ve cansız örneklerdeki kalıcı organik kirletici düzeylerinin toksikolojik açıdan riskli sınır degerlerin altında oldugunu göstermektedir. Buna karsın sucul canlıların gerek dokularında, gerekse yumurta ve dısa açılan salgılarındaki kirletici düzeyleri ile protein, lipid ve DNA hasarı, ya da erkek balıklarda vitellogenin düzeyleri arasında korelasyonlar gözlenmistir. İstasyonlar arasında endüstrilesme açısından diger istasyonlara nazaran daha önde olan Sarayköy'de kirletici konsantrasyonlarında genel bir yükseklik göze çarpmaktadır. Toksikolojik parametreler de yine bu istasyonda genellikle daha yüksek oranda belirlenmislerdir. Sazan karacigeri kirletici konsantrasyonları esas alınarak yapılan insan toksikolojik maruziyet/risk degerlendirme sonuçları, sazan karacigerindeki miktarların riskli düzeylerin altında oldugunu, sadece toplam PCB'lerin sınırda oldugunu göstermektedir. Ancak balık tüketiminde asıl olarak kas dokusunun yenmesi, analiz sonuçlarımıza göre ise sazan kas dokusunda kirletyici konsantrasyonlarının karacigere kıyasla çok daha düsük olması nedeniyle bölgede avlanan balıkların tüketilmesi sonucu, ölçülen kirleticiler açısından, herhangi bir saglık riski söz konusu degildir.;Environmental Toxicology, Pollutant, Abiotic Samples, Biotic Samples, Biomarker.
Açıklama
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2013