Fasiyal Trikostazis Spinuloza tanılı hastaların demografik, klinik, dermoskopik özellikleri ve hastalığa bakış açılarının değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Trikostazis spinuloza (TS) sık görülen ancak sıklıkla yetersiz tanı almakta olan dermatolojik bir bozukluktur. Son zamanlarda dermoskopinin TS'yi teşhis etmek için invaziv olmayan en yararlı ve kolay araç olduğu bildirilmiştir. Literatürde TS ile ilgili yapılan çalışmalar sınırlı sayıdadır. Çalışmamızda TS'nin en sık görülen formu olan fasiyal tutulumunun incelenerek farkındalığın artırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma deskriptif bir çalışma olarak tasarlanmış olup Ekim 2021- Nisan 2023 tarihleri arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniğinde fasiyal TS tanısı konan erişkin hastalar dahil edilmiş, pediatrik vakalar ise dahil edilmemiştir. Çalışmaya 100 hasta alınmıştır. Hastaların anamnezi alınıp, fizik muayenesi ve dermoskopik bakısı yapılmıştır. Hastaların demografik verileri, başvuru sebebi, başlangıç yaşı, aile öyküsü, sübjektif yakınma, emosyonel veya fiziksel stres, komorbiditeler, hastanın aldığı tedaviler ve tedaviye yanıt, lezyonların yerleşim yeri, dermoskopi bulguları, hastanın hastalığa bakış açısına yönelik cevapları excel dosyasına kaydedilmiştir. İstatistiksel analizlerde IBM SPSS Statistics 25.0 (IBM SPSS Statisticsfor Windows, Version 25.0. Armonk, NY: IBM Corp.) paket programı kullanılmıştır. Nümerik değişkenler için iki grup karşılaştırmalarında t-testi analizi yapılmıştır. Kategorik veriler için ise çapraz tablolar oluşturulup Ki-kare analizi yapılmıştır. Nümerik değişkenler aritmetik ortalama ± standart sapma, kategorik değişkenler ise sayı ve yüzde olarak özetlenmiştir. İstatistik önemlilik düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Bulgular: Hastaların %99'u polikliniğe başka dermatolojik hastalıklar nedeniyle başvurmuştu. En sık görülen yaş aralığı 18-25 yaş idi. Hastaların %81'i kadın, %19'u erkekti. Önceki tedaviler arasında adezif bant uygulaması en sık denenen tedavi yöntemini teşkil etmekteydi (%17). Erkek cinsiyette tedavi olma öyküsü %15,8 iken, kadınlarda bu oran %42 ile anlamlı oranda daha yüksekti, ancak tedavi yöntemleri arasında cinsiyetler açısından farklılık saptanmadı. Hastaların %67'si TS bulgularının farkındaydı, %52'si lezyonlardan rahatsızdı ve %56'sının tedavi talebi mevcuttu. Farkındalık ve rahatsız olma durumu kadınlarda erkeklerden daha sıktı. Tedavi talebi cinsiyetler arasında farklılık arz etmedi. TS farkındalığı, rahatsız olma durumu ve tedavi talebi olanların yaş ortalaması daha gençti. Hastaların %32'sinde ailede TS öyküsü tariflendi ve kadınlarda daha sıktı. Dermoskopide küme kıl bulgusuyla birlikte hastaların %68'inde keratotik tıkaçla çevrili vellüs kıllar, %58'inde siyah komedon benzeri yapılar mevcuttu. Hastaların %33'ünde küme kıl, keratotik tıkaçla çevrili vellüs kıllar ve siyah komedon benzeri yapılar bir arada gözlendi. Dermoskopik bulgular açısından cinsiyetler arasında ve yaş ortalamaları yönünden farklılık izlenmedi. Sonuç: TS kozmetik olarak hastalarda strese yol açabilmektedir, bu durum genç erişkinlerde daha fazla önem kazanmaktadır. Hastalığın özelliklerinin bilinmesi ve fasiyal alanda tedaviye dirençli komedon benzeri lezyonların ayırıcı tanısında akla gelmesi hastaların tedavi ihtiyaçlarının karşılanması açısından da değerli olacaktır. Çoğu durumda elimizin altında olan dermoskopi cihazıyla pratik bir şekilde tanı koymak mümkündür.