İdrardaki matriks metalloproteaz-2 ve matriks metalloproteaz-9’un böbrek kanserindeki önemi

Böbrek karsinomlu olgularda maddelerin geri emilimlerinde ya da tübüllerin membran yapısında meydana gelmiş olabilecek bir bozukluktan ötürü MMP seviyesinin idrarda, sağlıklı olgulara oranla daha fazla olabileceği hipotezinden hareketle, çalışmamızda sağlıklı ve böbrek karsinomu olan olguların idrarlarındaki MMP-2 ve MMP-9 miktarlarını kantitatif olarak ölçerek, ileride bunun böbrek karsinomu tanısı için kolay ve non-invazif uygulanabilir bir testi oluşturup oluşturamayacağını bulmayı amaçladık. Bu amaçla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı tarafından böbrek karsinomu teşhisi konmuş ve Üroloji Anabilim Dalı tarafından izlenen 22 hastanın nefrektomi öncesi ve sonrası 30. ile 60. günler arasında herhangi bir gün ve sağlıklı 33 kontrol olgusundan alınan sabah ilk idrarlarının bir bölümünün Ege Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı’nda spot idrarda rutin kreatinin ve protein değerlerinin ölçümü yapıldı. Kalan kısmında ELISA yöntemi ile MMP-2 ve MMP-9 miktar tayinleri, jelatin zimografi yöntemi ile de aktivite tayinleri gerçekleştirildi. ELISA yöntemi kullanarak yaptığımız ölçümlerde, çalışma grubunda pre- ve postoperatif idrar MMP-2 miktarları arasında anlamlı bir ilişki saptandı (p = 0,04). Buna göre, MMP-2 değerleri postoperatif olgu idrarlarında, preoperatif ve kontrol olgularının idrarlarına göre yüksek miktarlarda bulundu. Kontrol ve çalışma grubu olguların MMP-9 değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmadı (p > 0,05); ancak, değerler sırası ile kontrollerde düşük, preoperatif örneklerde artmış ve postoperatif örneklerde ise tekrardan düşmüş bulundu. MMP-2 değerlerinin postoperatif olgularda anlamlı bir şekilde artmış olması, MMP-2’ nin RHK’ nın erken tanısı için bir belirteç olmadıgını; ancak, ameliyat sonrası yara iyileşmesinde rolünün bulunduğuna işaret etmektedir. MMP-9 değerlerinin anlamlı olmasa da, preoperatif değerlerinin postoperatif ve kontrol grubu olgularının değerlerinden fazla olması, MMP-9’ un kanser ile ilişkili bir belirteç olabileceğini göstermiştir. Çalışmamız, idrar örneklerinde ELISA yöntemi ile MMP-2 ve MMP-9 miktarlarının ölçüldüğü, nefrektomi öncesi ve sonrasının değerlendirildiği ilk çalışma olması açılarından özgündür.