Deneysel temas tipi yanıklarda, acil uygulanan tedavi yöntemlerinin yara iyileşmesi üzerine etkilerinin ipek proteini serisinin (ipek böceği kozasından elde edilen saf molekül) topikal tedavisi ile karşılaştırılması.
dc.contributor.advisor | Ersel, Murat | |
dc.contributor.author | Ünlü, Derya | |
dc.date.accessioned | 2019-10-10T13:24:52Z | |
dc.date.available | 2019-10-10T13:24:52Z | |
dc.date.issued | 2015 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.description.abstract | Deneysel Temas Tipi Yanıklarda, Acil Uygulanan Tedavi Yöntemlerinin Yara iyileşmesi Üzerine Etkilerinin İpek Proteini Serisinin Topikal Tedavisi İle Karşılaştırılması Dr.Derya ÜNLÜ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Bornova/IZMIR GIRIŞ & AMAÇ: Yanıklar travmatik yaralanmaların ciddi bir alt kümesidir ve yol açtıkları mortalite ve morbidite nedeni ile toplumlar için büyük bir problem teşkil etmektedir. Yanık tedavisi ve bakımı uzun sureli ve masraflı bir süreçtir. Yanık yarası iyileştirmede topikal olarak kullanılan ilaçlar arasında %1 Gümüş sülfadiazin (GSD) krem dünya genelinde en yaygın olarak kullanılan ajandır ve GSD 'nin pek çok farklı yanık modelinde incelendiğine ait yayınlar mevcuttur (1). Son yıllarda ipek böceğinde bulunan epitel hücreleri tarafından sentezlenmekte olan doğal bir polimer olan ipek proteinin major 2 proteininden biri olan serisinin, bazı hücre zarlan üzerinde proliferatif etkisinin olduğu ve çeşitli biyolojik aktivitelerinin olduğu gösterilmiştir (2). Yapılan literature taramasında yanık hastalarında veya deneysel yanık modellerinde ipek protein serisinin etkileri üzerine klinik ve deneysel çalışmaların oldukça az ve yetersiz olduğu dikkat çekmektedir. Bu nedenle serisinin deneysel temas tipi yanıklarda yara iyileşmesi üzerine etkili olup olmadığının belirlenmesi ve etkilerinin yamkların akut tedavisinde dünyada en yaygın kullanılan topikal ajan olarak kabul görmüş GSD ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM: Bu çalışma, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hayvan Deneyleri Etik Kurulu'nun 2014- TIP-063 protokol numaralı onayı ile Deney süresince hayvan hakları ile ilgili olarak National Institute of Health (NIH)'in belirlediği ölçütler (Principles of Laboratory Animal Care) esas alınarak ve EÜTF Deney Hayvan Araştırmaları Yerel Etik Kurulu'ndan onay alınarak çalışmaya başlanmıştır. Çalışmanın deneysel kısmı Ege Üniversitesi Deneysel Araştırma ve Hayvan Laboratuvarı'nda, histopatolojik araştırmaları ise Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı'nda yapılmıştır. Çalışmada KOBAY AŞ'den temin edilen, sadece dişi eşeyden seksüel olgunluğa erişmiş, ağırlıkları 250-350 gr. arasında değişen 35 adet sağlıklı Sprague-Dawley cinsi sıçan kullanılmıştır. Sıçanlar beş gruba ayrıldı. İntraperitoneal ksilazin ve ketamin anestezisi sonrası bütün deneklerin sol torakodorsalinde iki, sağ torakodorsalinde bir olmak üzere Toplamda üç adet, aralarında sağlam cilt dokusu bırakacak şekilde 1 xl cm'lik kare alanlar traşlanarak kıllardan arındırıldı. Yanık modeli oluşturmak amacıyla tasarlanan cihazın sabit 100°C sıcaklıkta tutulan, lx1 cm'lik kare şeklindeki bakır ucu traşlanan alanlara 10 saniye boyunca ekstra basınç uygulanmadan temas ettirilerek yanık oluşturuldu. Daha sonra gruplarda planlanan işlemler her bir gruba ayrı ayrı sırası ile gerçekleştirildi. Grup I' e (kontrol grubu) herhangi bir işlem veya tedavi uygulanmadı. Grup II`ye (yanık kontrol grubu) yanık uygulaması sonrası sadece 100 cc serum fizyolojik (SF) ile iki dakika irrigasyon sağlanıp ilaçsız pansuman ile kapatıldı. Grup III 'e (GSD grubu) yanık oluşturulması sonrası topikal GSD tedavisi altı saat ara ile toplamda dört kez (O, 6, 12 ve 18. saatlerde) uygulandı. Grup IV'e (serisin grubu) yanık oluşturulması sonrası serisinden yapılan jel altı saat ara ile toplamda dört kez uygulandı. Grup V' e (plasebo jel grubu) ise yanıktan sonra altı saat ara ile toplamda dört kez boş jel uygulandı. Sıçanlarda yanık oluşturulan üç bölgeden 4, 8 ve 24. saatlerde tam kat deri biyopsileri alınarak ışık mikroskobu altında, hematoksilen eozin (H&E) boyama ile histolojik olarak incelendi. Elde edilen veriler SPSS (Statistical Package For Social Sciences) 18.0 programında oluşturulan veri tabanına girildi ve istatistiksel analizler aynı program ile yapıldı. BULGULAR: Epidermis kalınlığı açısından yanık kontrol grubu ile serisin uygulanan ve plasebo jel uygulanan gruplar karşılaştırmasında anlamlı istatistiksel fark saptanmıştır (p<0.05). Gruplar arası karşılaştırmada serisinin tüm tedavi grupları ile arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Dejenere kıl kökü sayısı değerlendirildiğinde serisin ile tedavi olan grubun diğer tüm tedavi grupları ile karşılaştırmasında anlamlı istatistiksel fark saptanmış iken (p<0.05) ; GSD ve plasebo jel karşılaştırmasında anlamlı fark yoktur (p>0.05). Damar sayısı analizi açısından yanık kontrol ile tüm tedavi grupları arasında anlamlı istatistiksel farklılık saptanmıştır (p<0.05). Serisin-GSD ve serisin-plasebo jel karşılaştırmasında 4. ve 24. saatlerde anlamlı fark saptanmış iken (p<0.05), GSD -plasebo jel arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Toplam kıl kökü sayısı değerlendirildiğinde yanık kontrol grubu ile sadece 8. Saatte serisin ile anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Serisinin, GSD ve plasebo jel ile ayrı ayrı karşılaştırılmasında 8. saatte anlamlı fark saptanmış iken (p<0.05), GSD ve jel arasında anlamlı istatistiksel fark yoktur (p<0.05). Ödem analizi açısından yanık kontrol grubu ile tüm tedavi grupları arasında analamlı istatistiksel fark saptanmamıştır (p>0.05). Tedavi gruplarının kendi arasında karşılaştırılmasında anlamlı fark gözlenmemiştir (p>0.05). Ancak histopatolojik skorlamada serisin uygulanan grup ödem bulguları açısından yanık grubuna ve diğer tüm tedavi gruplarına göre daha hafif olduğu saptanmıştır. Kontrol grubu dışındaki tüm grupların birbirleri arasındaki karşılaştırmalarda anlamlı istatistiksel değer elde edilmemiştir (p>0.05). Skorlama sonucuna göre yanık sonrası tedavi grupları arasında, PMNL infiltrasyonu en az olan grup serisin olmasına rağmen, istatistiksel anlamlı sonuç elde edilmemiştir (p>0.005). Tüm gruplarda PMNL infiltrasyonunun en yoğun olduğu dönem 8 saattir. Kollajen diskolorizasyonu açısından yanık kontrol ve GSD gruplarında 4. saatte kollajen diskolorizasyonu en yüksek değerlerde izlenirken, 8. saatte azalarak 24. saatte en düşük değerlere ulaştığı gözlemlenmiştir. Yanık kontrol grubu ile serisin, GSD ve plasebo jel ayrı ayrı karşılaştırmasında hiç birinde anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Grupların birbirleri arasında karşılaştırmada hiçbir grupta anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Damar hasarı açısından değerlendirildiğinde histolojik skorlamada tüm gruplarda 4. saat en yüksek , 24 saatte en düşük değerler elde edilmiş olup , serisin grubunun 8. ve 24. saatlerde diğer gruplarla kıyaslandığında daha belirgin damar hasarı azalması görüldüğü saptandı. Gruplar arası karşılaştırmalarda damar hasarının önlenmesinde serisin veya GSD 'ye ait anlamlı istatistiksel sonuç elde edilmemiştir (p>0.05). Yanık kontrol grubu ile diğer tüm tedavi grupları arasında da anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/8442 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Yanık, Serisin, Gümüş Sülfadiazin. | en_US |
dc.title | Deneysel temas tipi yanıklarda, acil uygulanan tedavi yöntemlerinin yara iyileşmesi üzerine etkilerinin ipek proteini serisinin (ipek böceği kozasından elde edilen saf molekül) topikal tedavisi ile karşılaştırılması. | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |