Çeşitli işlem görmüş bazı gıdalarda mutajenik ve antimutajenik etkinin saptanması

Küçük Resim Yok

Tarih

1997

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Son yıllarda, beslenme alışkanlıklarının sağlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğu belirlenmiştir. Kanser ile beslenme arasındaki ilişki, günümüzde ulusal ve uluslar arası düzeyde yapılan epidemiyolojik çalışmalarla saptanmaktadır. Bu çalışmaların sonuçları diyet ile kanser oluşumu arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu nedenle çalışmalar, kanser oluşumunu önleyecek faktörlerin saptanması ve kanserden korunmak için diyette yapılabilecek değişikliklerin belirlenmesi üzerinde yoğunlaşılmıştır. Ancak araştırmacılar in vivo yöntemlerde ve epidemiyolojik çalışmalarda kullanılacak diyet bileşenlerinin öncelikle, daha kısa süreli ve ucuz teknikler olan in vitro yöntemlerle belirlenmesini önermektedirler. Bu çalışmada, bazı gıdaların mutajenik ve antimutajenik aktiviteleri in vitro teknikler olan Ames testi ve in vitro bağlama kapasitesi yöntemleri ile araştırılmıştır. Çiğ ısıran otu, haşlanmış ısırgan otu ve haşlama suyu, kurutulmuş ısırgan tohumu, karabaş otu, adaçayı, kuşburnu çayı, üzüm pekmezi ve tarhananın Salmonella typhimurium TA 100 suşunda mutajenik aktiviteleri saptanmamıştır. S.typhimurium TA 100 suşunda sodyum azid mutajenine karşı en yüksek antimutajenik aktiviteyi çiğ ısırgan otu (% 46.32) ve kuşburnu çayı (%44.03) göstermiş, bunları sırasıyla ısırgan yaprağı (%41.25), ısırgan suyu (% 40.07), adaçayı (% 39.53), ısırgan tohumu (%37.22), karabaş otu (% 36.42), üzüm pekmezi (%33.03) ve tarhana (% 28.60) izlenmiştir. Çiğ ısırgan otu ve kuşburnu çayının antimutajenik aktiviteleri ile tarhananın antimutajenik aktivitesi arasındaki farklılık önemli bulunmuştur.(p<0.01). Kullanılan gıdaların dozları ile sodyum azidin mutajenik aktivitesindeki azalma arasındaki anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bu sonuç diğer araştırıcıların elde ettikleri sonuçlar ile uyumludur. Çeşitli gıdaların antimutajenik aktivitelerini araştıran çalışmalarda elde edilen veriler değerlendirildiğinde, kullanılan gıdalar için saptadığımız antimutajenik etkinin; diyet lifi, lignin benzeri bileşikler, flavanoidler, tanenler, kateşinler, proantosiyanidinler, askorbik asit ve furan bileşiklerinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Diyet lifi (patates lifi, glukomannan) ve diyet lifi bileşenleri (pektik asit, selüloz) direkt mutajen olan sodyum azidi bağlamamış, indirekt mutajen olan 2-amino-3-metil-3H-imidazo (4,5-f) kuinolin'i (IQ) 0 C, Ph 4.5 ve 37 C, Ph 7.0 koşullarında değişen oranlarda bağlamışlardır. Desorpsiyon denemelerinde diyet liflerinin başladığı IQ mutajeninin geri kazanılamadığı saptanmıştır. Diyet lifi ve bileşenlerinin tümü 0 C, Ph 4.5'te IQ mutajenini 2.0-6.5 mg/g diyet lifi 37 C, Ph 7.0'de 2.2-3.8 mg/g diyet lifi aralığında bağlamışlardır. IQ mutajenini en fazla bağlayan diyet lifi ve bileşenleri sırasıyla patates lifi, pektik asit, glukomannan ve selüloz olmuştur. Gıdalarla aldığımız mutajenik heterosiklik amin miktarının ug düzeyinde olması ve diyet lifinin IQ mutajenine mg/g diyet lifi düzeyinde bağlaması, diyet lifi tüketiminin sağlık üzerindeki olumlu etkisini ön plana çıkarmaktadır.

Açıklama

Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 1997

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye