Tip 2 diyabetiklerdeki kardiyak otonom nöropatinin, diğer mikrovasküler komplikasyonlarla ilişkisi

Küçük Resim Yok

Tarih

2004

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET Diyabetin ciddi komplikasyonları arasında üzerinde en fazla durulanı kardiyak otonom nöropatidir. Kardiyak otonom nöropati, kalbi ve kan damarlarını innerve eden otonomik sinir liflerinde meydana gelen hasar sonucu oluşmakta ve kalp hızının kontrolünde ve vasküler dinamiklerde çeşitli değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Diyabet tanısı konmuş olan hastalar üzerinde yapılan çeşitli epidemiyolojik çalışmaların gözden geçirilmesi sonucunda; kardiyak otonom nöropatili olgularda bu ciddi komplikasyona bağlı mortalite oranlarının kardiyovasküler otonomik tutulumu olmayan olgulara göre 5 kat daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca, otonomik disfonksiyon diyabetli hastalarda günlük aktiviteleri etkilemektedir ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden sonuçlan doğurmaktadır. Bu nedenle otonomik fonksiyonun dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ile kardiyak otonom nöropatinin erken dönemlerde tanınması faydalıdır. Bu çalışmaya yaş ortalaması 56 yıl, ortalama diyabet süresi 14 yıl olan kardiyak otonom nöropati tanısı parasempatik (valsalva oranı, derin inspriumda maksimum/ minumum kalp hızı farkı, 30/15 oranı) ve sempatik (ayakta sistollik kan basıncı düşüşü, handgrip testinde diyastolik kan basıncı artışı) fonksiyon testleri ile konan, 29 kadın ve 23 erkek toplam 52 Tip 2 diyabetli hasta alındı. Her hastaya nörolojik muayene, elektromyelografi, göz dibi muayenesi yapıldı. Hastaların mesane boşalım sintigrafisi, mide boşalım sintigrafisi ve 24 saatlik albüminüri düzeyleri ölçüldü. Sonuç olarak yaptığımız çalışmada; kardiyak otonom nöropati saptanan diyabetik olgularda, kardiyak otonom nöropatinin klinik olarak hafif, orta ve ileri derecelerine göre EMG ile tesbit edilen periferik nöropatinin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı saptandı. Yine ayni şekilde kardiyak otonon nöropatinin derecesi arttıkça diyabetin diğer mikrovasküler komplikasyonlarından olan diyabetik retinopati ve diyabetik nefropatinin görülme oranı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmaktadır. Kardiyak otonom nöropatili olgularda hem gastrik nöropatinin hem de mesane nöropatisinin görülme oranları yüksekti. Kardiyak otonom nöropatinin derecesi ile gerek mide gerekse mesane boşalım süreleri arasında istatiksel olarak anlamlılık yoktu. Diyabetik retinopati veya diyabetik nefropatinin saptanmış olması halinde, pratikte nedense çoğu kez ihmal edilen ve basit, ucuz, girişim gerektirmeyen ve duyarlı olan kardiyak otonom nöropatinin refleks testlerinin, mesane boşalım sintigarfisinin vemide boşalım sintigrafisinin de yapılması faydalı olur. Çünkü mortalite ve morbiditesi yüksek olan bu komplikasyonlar genellikle asemptomatik olarak seyrederler. Kardiyak otonom nöropati, diyabetiklerde önemli mortalite sebebidir. Kardiyak otonom nöropati ile birlikte diğer komplikasyonların varlığı mortalite ile birlikte morbiditeyi de artırmaktadır

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye