Renal iğne biyopsi materyallerinde tanısal amaçlı yapılan immunperoksidaz ve immunfloresan inceleme yöntemlerinin karşılaştırılması
dc.contributor.advisor | Şen, Sait | |
dc.contributor.author | Karadeniz, Nisar | |
dc.date.accessioned | 2019-05-10T12:41:21Z | |
dc.date.available | 2019-05-10T12:41:21Z | |
dc.date.issued | 2014 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.description.abstract | Amaç: Glomerüler hastalıkların tanısında, ışık mikroskobik inceleme ile birlikte kullanılan immunfloresan inceleme (İF) yöntemi tüm dünyada halen altın standart olarak kabul edilmektedir. Buna rağmen bazı dezavantajlarının bulunması alternatif tanısal inceleme yöntemlerinin araştırılmasına yol açmıştır. Bizim bu çalışmadaki amacımız, bazı merkezlerde rutin uygulanmaya başlanan immunhistokimyasal (İHK) inceleme yönteminin tanısal olup olmadığını araştırmak ve İF inceleme ile kıyaslamaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Haziran- Aralık 2012 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde glomerülonefrit ön tanısı ile nativ böbrek biyopsi uygulanan 95 erişkin olgu dahil edildi. Olgular immunbirikim özellikleri nedeniyle IgA nefropatisi, membranöz glomerülonefrit (MGN), lupus nefriti (LN), nonspesifik grup ve negatif grup olarak beş gruba ayrılarak değerlendirildi. Tüm olguların formalin fikse parafine gömülü dokularından hazırlanan kesitlere primer antikor olarak IgG, IgM, IgA, Kappa ve Lambda antikorları uygulandı ve daha önce rutin inceleme için uygulanan C4d incelemeleri ile birlikte iki patolog tarafından İF inceleme sonuçları ve tanıları bilinmeden kör olarak değerlendirildi. Bulgular: Uygulanan İHK'sal antikorların hepsi, negatif vaka grubu ile diğer gruplar arasında fark gözetmeksizin nonspesifik bir boyanma paterni oluşturduğu için tanısal olarak anlamlı kabul edilebilecek bir bulgu saptanmadı. C4d glomerül bazal membran boyanması, MGN grubunda %100 oranında, lupus nefriti grubunda %66,7 oranında, IgA nefropatisi grubunda %12,5 oranında pozitif saptandı ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu. C4d glomerül mezengium boyanması MGN grubunda %12,5 oranında, lupus nefritinde %66,7 oranında, IgA nefropatisinde %25,0 oranında pozitif saptandı ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Tartışma ve Sonuç: İmmunhistokimyasal inceleme yöntemi teknik olarak uygulanması zor bir yöntem olup, bu yöntemin başarılı olabilmesi için kesit kalınlığı, formaldehit fiksasyon süresi ve enzimatik sindirim ile antijen açığa çıkarma basamağı dikkatle uygulanmalıdır. İHK'sal incelemenin teknik sorunları giderildikten sonra İF inceleme ile korele şekilde uygulanmalı ve İF inceleme yönteminin uygulanamadığı durumlarda, başvurulacak alternatif bir yöntem olarak İHK'sal incelemenin rutin olarak uygulanması büyük bir avantaj sağlayacaktır. C4d GBM boyanması ise İF inceleme olanağının olmadığı durumlarda özellikle MGN olgularında tanısal açıdan önemlidir. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/8238 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Böbrek biyopsi, glomerülonefrit, immunhistokimya, immunfloresan. | en_US |
dc.subject | Kidney biopsy, glomerulonephritis, immunohistochemistry, immunofluorescence. | en_US |
dc.subject | Patoloji A.B.D. | en_US |
dc.title | Renal iğne biyopsi materyallerinde tanısal amaçlı yapılan immunperoksidaz ve immunfloresan inceleme yöntemlerinin karşılaştırılması | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |