IL-17A, IL-17F gen polimorfizmi ve serum seviyelerinin oral liken planus ile ilişkisi
dc.authorid | 0000-0002-3992-6738 | en_US |
dc.contributor.advisor | Ceylan, Can | |
dc.contributor.author | Dirican, Fatmagül | |
dc.date.accessioned | 2021-09-07T12:57:51Z | |
dc.date.available | 2021-09-07T12:57:51Z | |
dc.date.issued | 2021 | en_US |
dc.date.submitted | 2021 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Bilimler Bölümü, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | AMAÇ: Oral liken planus, oral mukozanın skuamöz epitelini ve altındaki lamina propriayı etkileyen enfeksiyöz olmayan, deri lezyonlarının eşlik edebildiği kronik inflamatuvar bir hastalıktır. Kesin etiyolojisi hala bilinmemekle birlikte hastalığın patogenezinde genetik faktörlerin, bazı ilaçların, dental materyallerin, diyabetes mellitus, tansiyon yüksekliği gibi sistemik hastalıkların, enfeksiyonların, stres ve travmanın potansiyel olarak rol oynadığı düşünülmektedir. Esas olarak T lenfositlerin aracılık ettiği otoimmun bir bozukluk olduğu bilinse de patogenezi ile ilgili günümüzde aydınlatılmamış noktalar bulunmaktadır. Pek çok sitokinin hastalığın patogenezindeki rolleri aydınlığa kavuşurken interlökin-17A ve interlökin-17F ile ilgili yapılan çalışmalar kısıtlı kalmıştır. Bu çalışmayla, bu iki sitokinin oral liken planus patogenezindeki rollerinin araştırılması ve hastalığın tanı ve tedavisinde potansiyel biyobelirteç olarak kullanılmak üzere gerekli verilerin elde edilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya polikliniklerimize Aralık 2019-Temmuz 2020 tarihleri arasında başvuran tanısı klinik ve histopatolojik olarak doğrulanmış 50 OLP hastası ve 50 sağlıklı gönüllü dahil edilmiştir. Katılımcılar yaş, cinsiyet, sigara/alkol kullanım öyküsü, klinik sınıflama (erozif, non-erozif), hastalık süresi, periodontal hastalık varlığı, eşlik eden sistemik hastalık (viral hepatit, diabetes mellitus, hipertansiyon vs) varlığı açısından ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Hasta ve sağlıklı gönüllülerden alınan kan örneklerinde serum IL-17A ve IL-17-F düzeyleri ELISA yöntemi ile, IL17A rs8193037, IL17A rs2275913, IL17F rs763780 ve IL17F rs2397084 polimorfizmleri Sanger Dizi Analizi metodu kullanılarak belirlenmiştir. Kategorik değişkenlerin analizinde Pearson ki-kare testi kullanılmış, çapraz tablolarla değişkenlerin düzeyleri incelenmiştir. Sürekli değişkenlerin normal dağılıp dağılmadığının incelenmesinde Shapiro-Wilk normallik testi kullanılmıştır. Normal dağılım varsayımı sağlanmadığı için iki bağımsız grubun karşılaştırılmasında Mann- Whitney U testi; ikiden çok grubun karşılaştırılmasında Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Sürekli değişkenler arasındaki korelasyonlar Spearman korelasyon katsayı ile incelenmiştir. Tüm grup karşılaştırmalarında anlamlılık düzeyi 0,05 alınmıştır. BULGULAR: OLP’li hastaların serum IL-17A ve IL-17F seviyeleri kontrol grubuna kıyasla daha yüksek bulunmuş ancak bu fark istatiksel olarak anlamlı kabul edilmemiştir. Kadın hastaların IL-17A ve IL17F serum düzeylerinin erkek hastalara göre daha yüksek olduğu saptanmış ancak aradaki fark istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Hastaların yaşı, hastalık süresi, sigara ve alkol kullanma alışkanlıkları ile serum IL-17A ve IL-17F düzeyleri arasında bir ilişki saptanmamıştır. Erozif OLP’li hastaların serum IL-17A ve IL-17F düzeyleri non-erozif hastalara göre daha yüksek saptanmış ancak aradaki fark istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. OLP duyarlılığı ile IL17A rs2275913, IL17A rs8193037, IL17F rs763780 ve IL17F rs2397084 polimorfizmleri arasında istatiksel olarak anlamlı düzeyde bir ilişki saptanmamıştır. SONUÇ: OLP hastalığının patogenezinde hastaların sistemik inflamasyon durumundan bağımsız olarak OLP lezyonlarının lokal inflamatuvar ortamında IL-17'nin potansiyel bir rolünden söz edilebilir. Bu nedenle hastaların serum IL-17A ve IL-17F düzeyleri hastalık tanı ve takibinde bir biyokimyasal belirteç olarak kullanılamaz. IL17A rs2275913, IL17A rs8193037, IL17F rs763780 ve IL17F rs2397084 gen polimorfizmlerinin hastalığın patogenezine katkı sağladığına dair herhangi bir kanıt elde edilememiştir. Bu genlerin farklı genotiplerinin serum IL-A ve IL-17F düzeylerini etkilediğine dair bir bulgu bulunmamıştır. Ancak genetik polimorfizm incelemesinin daha sağlıklı sonuçlar verebilmesi için geniş örneklem büyüklüğüne sahip çalışmalara gereksinim vardır. | en_US |
dc.description.abstract | AIM: Oral lichen planus is a non-infectious, chronic inflammatory disease affecting the squamous epithelium of the oral mucosa and the underlying lamina propria, accompanied by skin lesions. Although the exact etiology is still unknown, it is thought that genetic factors, some drugs, dental materials, systemic diseases such as diabetes mellitus, high blood pressure, infections, stress and trauma have a potential role in the pathogenesis of the disease. Although it is known that it is an autoimmune disorder mainly mediated by T lymphocytes, there are currently unclear points regarding pathogenesis. While the roles of many cytokines in the pathogenesis of the disease have been clarified, studies on interleukin-17A and interleukin- 17F have been limited. In this study, it was aimed to investigate the roles of these two cytokines in the pathogenesis of oral lichen planus and to obtain the necessary data to be used as potential biomarkers in the diagnosis and treatment of the disease. REASON AND METHOD: 50 OLP patients and 50 healthy volunteers included in this study. OLP diagnosis was confirmed clinically and histopathologically in our outpatient clinics from December 2019 to July 2020. Participants were evaluated in detail in terms of age, gender, smoking/alcohol use history, clinical classification (erosive, non-erosive), duration of disease, presence of periodontal disease, presence of accompanying systemic disease (viral hepatitis, diabetes mellitus, hypertension, etc.). Serum IL-17A and IL-17-F levels of patients blood samples and healthy volunteers were determined by ELISA method, IL17A rs8193037, IL17A rs2275913, IL17F rs763780 and IL17F rs2397084 polymorphisms were determined using Sanger Sequence Analysis method. In the analysis of categorical variables, Pearson’s chi-square test was used and the levels of the variables were examined with cross tables. The Shapiro-Wilk normality test was used to examine whether the continuous variables were normally distributed. Since the normal distribution assumption was not provided, the Mann-Whitney U test was used to compare two independent groups; The Kruskal-Wallis test was used to compare more than two groups. Correlations between continuous variables were analyzed using Spearman correlation coefficient. The significance level was taken as 0.05 in all group comparisons. RESULTS: Serum IL-17A and IL-17F levels of patients with OLP were found to be higher than the control group, but this difference was not considered statistically significant. IL-17A and IL17F serum levels of female patients were found to be higher than male patients, but the difference was not statistically significant. There was no correlation between serum IL-17A and IL-17F levels with the patients’ age, disease duration, smoking and alcohol use habits. Serum IL-17A and IL-17F levels of patients with erosive OLP are higher than nonerosive patients, but the difference is not statistically significant. There was no statistically significant correlation between OLP sensitivity and IL17A rs2275913, IL17A rs8193037, IL17F rs763780 and IL17F rs2397084 polymorphisms. CONCLUSION: A potential role of IL-17 in the pathogenesis of OLP disease can be mentioned in the local inflammatory environment of OLP lesions, independent of the patients’ systemic inflammation status. Therefore, serum IL-17A and IL-17F levels of the patients cannot be used as a biochemical marker in the diagnosis and follow-up of the disease. There was no evidence that IL17A rs2275913, IL17A rs8193037, IL17F rs763780 and IL17F rs2397084 gene polymorphisms contribute to the pathogenesis of the disease. There was no evidence that different genotypes of these genes affect serum IL-A and IL-17F levels. However, studies with large sample sizes are required for genetic polymorphism examination to yield more reliable results. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/72842 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Oral Liken Planus | en_US |
dc.subject | İnterlökin-17A | en_US |
dc.subject | İnterlökin-17F | en_US |
dc.subject | Genetik Polimorfizm | en_US |
dc.subject | Lichen Planus | en_US |
dc.subject | Oral | en_US |
dc.subject | Interleukin-17A | en_US |
dc.subject | Interleukin-17F | en_US |
dc.subject | Polymorphism | en_US |
dc.subject | Genetic | en_US |
dc.title | IL-17A, IL-17F gen polimorfizmi ve serum seviyelerinin oral liken planus ile ilişkisi | en_US |
dc.title.alternative | Association of IL-17A, IL-17F gene polymorphisms and serum levels with oral lichen planus | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |