Manisa-Yamanlar dağı ve çevresinin fiziki coğrafyası

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

1987

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Araştırma sahasını teşkil eden "Manisa-Yamanlar Dağı ve Çevresi", Ege Bölgesi'nin Asıl Ege Bölümünün İzmir Körfezi'nin doğusuna tekabül eden orta kesiminde yer alır. Yaklaşık olarak, 38o26o- 38o41o N enlemleri ile 27o00-27o31'E boylamları arasında; 665km2'lik kısmı depresyon ve /veya ovalara, 915 km2'si de yüksek dağlık alanlara tekabül etmek üzere toplam 1580 km2'lik bir alan kaplar (Şekil: 1). Çalışma sahası, lito-stratigrafik bakımdan Mesozoikten günümüze kadar değişik yaşta ve flişten kireçtaşı, kil ve marn ile konglomera ve alüvyon gibi tortullara, ultrabazik ve ant etizik karmaşığı gibi volkaniklere kadar çok çeşitli formasyonlardan meydana gelmiştir (Şekil: 2 ve 3). Araştırma sahasının Neojen ve Neojen öncesi formasyonları, epirojenik özellikteki post-alpin (Neotektonik) hareketlerle yer yer kıvrılarak yükselmiş ve yer yer de çökmüşlerdir. Çeşitli devrelerde şiddetini arttıran bu hareketler, bir yandan Mesozoikte oluşan Manisa dağına yükselti kazandırırken, diğer yandan da yarık volkanizmasına yol açarak andetizik özelliğe sahip Yamanlar volkanitinin oluşmasını sağlamıştır (Üst Miosen). Neojen'de başlayan Pleistosen'de de devam eden Neotektonik hareketler ile kendini gösteren şiddetli aşınma sonucu topografya şekillenmiş, Ege Denizi'nin oluşumunu izleyen devrede Gediz nehrinin açtığı Menemen Boğazı vasıtasıyla Manisa havzasını dış drenaja bağlaması, Neojen'de oluşan aşınım yüzeylerini yaran akarsuların birikinti konilerini meydana getirmeleri ve Gediz nehrine bağlanmaları, Gediz nehri ve kollarının alüvyal ovaları oluşturmaları, son tektonik hareketlerle Manisa ve Yamanlar dağının tekrar yükselmeleri, depresyon alanlarının belirginleşmesi ve nihayet Enalt Pleistosen aşınım ve dolgu yüzeylerinin gelişmesi sonucu bugünkü morfolojik görünüm kazanılmıştır (Şekil: 4, 5 ve 6). Araştırma sahasının iklim şartlarını ana çizgileriyle belirlemesi açısından son derece önemli olan güneş enerjisi, 915 km2'lik yüksek dağlık alanlarında; difüz olarak: 5. 3088 x 109 MJ/gün, direkt olarak: 8.4912 x 109 MJ/gün, global olarak: 1.38 x 1010 MJ/gün kadar ve 665km2'lik ovalık alanlarında; difüz olarak: 3.9047 x109 MJ/gün, direkt olarak: 5.8653 x 109 MJ/gün, global olarak: 9.77x 109 MJ/gün olmak üzere, bütün araştırma sahasınca bir günde alınan global (toplam) güneş enerjisi 2.357 x 1010 MJ/gün kadardır (yıllık ortalamaya göre bir günde ve 1580 km2'lik araştırma sahasının aldığı toplam radyasyondur). Kış yarıyılında frontal faaliyetlerle bağlantılı olarak yağışlı-ılık, açık-soğuk hava tipleri hakim iken, yaz yarıyılında frontoliz şartları hüküm süren araştırma sahasında: Yıllık ortalama sıcaklıklar % 82.16 ihtimal ile 16.2oC -18.0oC arasında değişir. Don olayları % 91.8 ihtimal ile 22 Ekimʼde başlar ve % 99.27 ihtimal ile 3 Mayısʼtan önce sona erer. Günlük en çok buharlaşma miktarları % 98.75 ihtimal ile 5.0 mm- 30 mmʼnin dışına taşmaz. Yıllık ortalama buharlaşma tutarları % 98.56 ihtimal ile 600 mm-1800mm arasında vuku bulur. Yıllık ortalama yağışlar % 99.22 ihtimal ile de 350mm ve daha az olamaz ve % 99.27 ihtimal ile 1150 mm ve daha yukarı çıkamaz. Yıllık ortalama yağışın 1150 mm olabileceği yıllarda meydana gelebilecek olan buharlaşma miktarı % 77.5 ihtimal ile 1400 mm.ʼden daha az olacaktır (meteorolojik ölçümlere göre). Araştırma sahasının halihazırdaki iklim tipi, THORNTHWAITE, ERİNÇ ve SEZER metodlarının ve klimogramların sonuçlarına göre; kış yarıyılı yağışlı ve ılık, yaz yarıyılı sıcak ve kurak geçen, çeşitli dereceden "yarı nemli iklim"; muhtemel iklim tipi ise yaklaşık % 54 ihtimal ile SEZER metoduna göre "nemli iklim"dir (Şekil: 7-29). Manisa Yamanlar dağı ve çevresinde drenaj ağı başlıca üç safhada gelişmiştir: Birincisi; Miosen öncesi Manisa dağına kurulan drenaj ağı, ikincisi; Miosen sonunda Yamanlar ve Manisa dağına kurulan akarsu ağı, üçüncüsü ise; Plio-Kuaterner ve Kuaternerʼde tektonik kökenli havzalara ve fay dikliklerine kurulan akarsu ağıdır. Oluşan drenaj tipleri ise çeşitli olup, yüksek alanlarda merkezden çevreye doğru gelişen "radyal", radyal ağı oluşturan ferdi akarsularda görülen "dantritik", "paralel ve subparalel" drenaj ağları ile havzalarda gözlenen, çevreden merkeze doğru gelişen "sentrital drenaj" ağlarından müteşekkildir. Gediz nehrindeki her milyon m3ʼlük akım artışına karşılık 2969.3 ton kadar sediment taşınmaktadır. Taşınan sediment miktarının % 93.2ʼsi akımın % 6.8ʼi ise diğer faktörlerin etkisiyle taşınmaktadır. Yıllık ortalamada Kum çayının Gediz nehrine katkısı, % 77.44, Kemalpaşa (Nif) çayının katkısı ise % 10.46 oranındadır (Şekil:30, 31, 32 ve 33). Araştırma sahasında etkili olan Akdeniz iklim şartları ile bu şartlara bağlı olarak gelişen bitki örtüsü altında, eğimin düz ve/veya düze yakın olduğu alanlarda, kestane renkli, kireçsiz kahverengi, kırmızımsı kahverengi, kırmızı Akdeniz topraklarından ibaret "Zonal topraklar"; çalışma alanının jeomorfolojik ve drenaj özellikleri ile ana materyal gibi faktörlerin etkisi altında tuzlu, tuzlu-alkali, denizel tuzlu bataklık topraklar, rendzinalar, kahverengi orman toprakları, flişler üzerindeki kumlu topraklardan ibaret "İntrazonal Topraklar" ile devamlı surette taşkın ve siltasyon olaylarına sahne olan ovalarda alüvyal topraklar, genç alüvyaller, eğimli yamaçlarda litosoller, birikinti konileri üzerinde kolüvyal topraklardan ibaret "Azonal Topraklar" gelişmiştir (Şekil:34). Araştırma sahasında yükseltisi 0 m.'ye kadar düşen alüvyal ovalar ile yükseltisi 1500 m'yi aşan dağlık alanlar arasında; jeolojik, jeomorfolojik, klimatolojik ve pedolojik faktörlerin etkisi altında, yükseltiye bağlı "beş" farklı bitki zonu ayırt edilebilmektedir. Bunlar; 1. 250 m.'nin altında yer alan alüvyal topraklar üzerinde yoğun tarımsal alanlar, 2. 150/250-400/750 m.'ler arasında, anakaya ve toprak seçimi yapmayan herdem yeşil maki ve kısa boylu çalıların oluşturduğu garig vejetasyonu, 3. Geniş ekolojik hoşgörülülüğe sahip kızılçam (Pinus brutia) ormanlarının yer aldığı bitki zonu (400/750- 900/1000m.ler arası), 4. 1000-1400/1500 m.ler arasında karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) ormanları, 5. 1400/1500 m.lerden daha yükseklerde subalpin alanlar/Akdeniz orman üstü dağ steplerinden oluşur.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye