Plasenta yapışma anomalisi tanısında magnetik rezonans görüntüleme ve ultrasonografinin yeri

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2010

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Gebelik patolojilerinin etiyoloji, tanı ve tedavisindeki bilgi birikimi günden güne artmaktadır. Çağımızda yeni teknoloji kullanımının artmasına rağmen peripartum kanamalara bağlı anne ölümleri önemli bir halk sağlığı sorunudur. Peripartum kanamalar maternal morbidite ve mortalitenin önemli nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu kanamaların önemli nedenleri arasında plasenta previa totalis yer almaktadır(1). Plasenta yapışma anomalileri desidua bazalisteki defekte bağlı plasental trofoblastların desidual tabakayı aşıp derinlere invazyon göstermesi sonucu ortaya çıkar. Bunlar plasenta akreta, inkreta ve perkreta olmak üzere üç alt başlıkta incelenir. En önemli risk faktörü gebelikte plasenta previa totalis halinin bulunmasıdır. Geçirilmiş uterin cerrahi, özelliklede sezaryen ile doğum öyküsü ve anne yaşı en başta gelen risk faktörleridir(1). Plasenta yapışma anomalisi ile ilgili semptom bulunmamaktadır. Tanı hekimin şüphe duyması ile konulur. Özellikle gebelikte var olan plasenta previa totalis hali ve geçirilmiş sezaryen öyküsü plasental yapışma anomalisi açısından uyarıcı olmalıdır. Plasenta yapışma anomalisinin prenatal dönemde tanısının konulmuş olması, gerekli tedbirlerin alınması açısından son derece önemlidir. Özellikle anne açısından hayat kurtarıcıdır. Erken tanı ile preoperatif kan hazırlığı yapılabilir, preoperatif gerekli konsültasyonlar istenir ve hastanın elektif koşullarda, uygun zaman ve mekanda doğum yapması sağlanır(1). Tanı magnetik razonans görüntüleme(MRI) ve ultrasonografi ile konulur. Son yıllarda yapılan çalışmalar MRI'ın tanı koymada spesifitesi ve sensitivitesinin oldukça yüksek olduğunu ortaya koymuştur(2). Son zamanlarda yapılan çalışmalarda üç boyutlu power doppler ultrasonografinin spesifitesi ve sensitivitesi de oldukça yüksek bulunmuştur. Ancak hiçbir ultrasonografik yöntem tek başına %100 tanı koyucu Idir(1). Plasenta akreta kesin tedavisi histerektomidir(1). Ama bu karar alınırken anın fertilite isteği ön planda tutulmalıdır. Fertilite isteği devam eden hastalarda uterus koruyucu cerrahi her zaman ön planda tutulmalıdır. Plasenta akreta ve varyantlarının prenatal dönemdeki tanısında MRI ve ultrasonografi yöntemleri kullanılarak tanıda en etkin yöntemi, tanı kriterlerinin spesifite ve sensitivitesini saptayabilmek amacı ile bu çalışmayı planladık.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye