Furkasyon defektli molar dişlerin rezektif tedavilerinin klinik değerlendirilmesi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2004
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Ağızda en çok kaybedilen molar dişlerde furkasyonun anatomisi nedeniyle cerrahi, cerrahisiz ve regeneratif tedavilerin yeterince başarılı olamadığı saptanmıştır. Kök rezeksiyonu işlemleri, furkasyon lezyonlu molar dişlerin tedavisinde önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Literatürde periodontal iyileşmeyi tam olarak değerlendirmek amacıyla kullanılan plak indeksi, gingival indeks, mobilite, sondalanan cep derinliği, ataşman seviyesi, dentogingival miktarı, radyografiler ve “bone sounding” gibi ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin tümünün kullanıldığı bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu çalışma tüm ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanılarak, periodontitisli kök çekildikten sonra, kalan kök ya da köklerin periodontal dokularının bu işleme verdikleri cevapları klinik ve radyografik olarak değerlendirmek ve çekilen kökün soketindeki alveol kemiği seviyesindeki değişiklikleri incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma 20 hastaya ait 12 mandibuler ve 8 maksiller olmak üzere 20 diş üzerinde gerçekleştirilmiştir. Tedavi öncesinde yapılan ölçümler 6. ayda tekrarlanmıştır. 6. ayda plak ve gingival indeks değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma meydana gelmiştir. Kök çıkarıldıktan sonra kalan kök veya köklerdeki mobilitenin başlangıca göre arttığı ancak 6. ayda dramatik azaldığı bulunmuştur. Cep derinliği gerek sağlıklı gerekse furkal bölgede başlangıca göre azalmıştır. Furkal bölgede bu azalmanın daha fazla olduğu görülmüştür. Sondalanan cep derinliği tedaviden sonra septal bölgede, sağlıklı ve furkal bölgedekinden daha yüksek bulunmuştur. Tedaviden sonra dentogingival ataşman miktarı, sağlıklı ve furkal bölgede başlangıca göre önemli miktarda artmış ve bu artışın da furkal bölgede daha fazla olduğu bulunmuştur. Yine, furkal bölgede sağlıklı bölgedekinden daha fazla ataşman kazancı olmuştur. “Bone sounding” ile sağlıklı, furkal ve septal bölgelerde alveol kemiği kaybı olduğu 4. bölgede ise alveol kemiği kazancı olduğu saptanmıştır. Radyografi ile de benzer bulgular elde edilmiştir. Araştırmamızda uygulanan kök rezeksiyonu tekniği ile, kalan kök veya köklerde çentik oluşturulmamakta ve furkasyonda çatı uzantısı bırakılmamaktadır. Rezeke edilen diş ve komşu dişe uygulanan adeziv uzantılı bölümlü sabit protezin, hastalarda başarıyla fonksiyon gördüğü saptanmıştır. Bruksizmin, kök rezeksiyonu uygulanmış dişlerde kök kırıklarına yol açabileceği düşünülmüştür. Periodontal kökün çekiminden sonra kalan kök ya da köklerde hasta optimum plak kontrolü yaptığında periondontal dokuların sağlıklı hale geldiği ve bu sağlıklı durumun devam ettirebildiği saptanmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Periodontoloji A.B.D.