İzmir metropolünde evli ve doğurgan yaşta (15-49) olan kadınların doğum aralıklarına etki eden faktörlerin incelenmesi

dc.contributor.advisorFadıloğlu, Çiçek
dc.contributor.authorDemir, Ümmüran
dc.date.accessioned2024-08-19T19:32:45Z
dc.date.available2024-08-19T19:32:45Z
dc.date.issued1992
dc.departmentEge Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.description.abstractÖZET Bu araştırma, İzmir Metropolü'nde doğurgan yaşta olan (15-49 yaş), evli ve en az iki canlı doğum yapmış kadınların, doğurganlık davranışlarını, doğum aralıkla rının ortalamalarını ve bölgede halen uygulanmakta olan aile planlaması yöntemlerini saptamak ve son doğum ara lığı ile, bunlara etkisi olduğu düşünülen bazı sosyo kültürel, biyolojik faktörlerin ilişkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, İzmir Metropolü kapsamına giren Merkez (Konak), Bornova, Karşıyaka ve Buca ilçelerinin 30 mahal lesinde 10 Mart 1990 - 10 Ağustos 1990 tarihleri arasın da, kota örneklem yöntemiyle seçilmiş 300 kadın örneklem üzerinde yapılmıştır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak; görüşme, kayıt ve anket formu uygulanmıştır. Düzenlenen anket for munda araştırma kapsamına giren kadınlarla ilgili tanıtı cı bilgiler, doğurganlık durumlarını, gebeliği önleyici yöntem bilgi ve uygulama durumlarını belirleyici bilgi ler yer almıştır. Ayrıca çocukların doğum aralıklarını belirleyebilmek için bir akala geliştirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik ve Ki- kare testi kullanılmıştır.159 Araştırmanın sonuçlarına göre, deneklerin ortala ma gebelik sayılarının 4.2, canlı doğum ortalamasının 2.9, yaşayan çocuk ortalamasının 2.6, ölen çocuk ortala masının 0.29, ölü doğum ortalamasının 0.1 ve ortalama düşük sayısının 1.2 olduğu saptanmıştır. Deneklerin tüm doğumları arasındaki sürelerin or talaması uzun olarak bulunmuştur. Son doğum aralığı uzun olan (25 ay ve daha fazla) deneklerin oranı % 64. 00 olup, son doğum aralığı ortalaması 46 ay olarak belirlenmiştir. 24 yaşından küçük olan, okur-yazar olmayan, evli lik süresi 1-5 yıl arasında olan ve ilk evlilik yaşı 15 yaşından küçük olan deneklerin doğum aralıkları ise kısa olarak (24 ay ve daha kısa) bulunmuştur. Yine deneklerin kocalarının okur-yazar olmayışı ve ilk evlilik yaşları nın 19 yaşından küçük olması durumu da doğum aralığının kısa olmasına neden olmuştur. Kısa doğum aralığı oranı nın geniş ailelerde ve hane halkı sayısının yedinin üs tünde olduğu durumlarda arttığı görülmüştür. Gebelik, canlı doğum, yaşayan ve ölen çocuk sayı larının doğum aralıklarına etki eden önemli faktörler olduğu saptanmıştır. Deneklerin son doğum aralıklarında düşük yapmalarının doğum aralığını uzattığı, son doğum aralığında gebeliği önleyici yöntem kullanma durumunun ise doğum aralığını çok fazla etkilemediği saptanmıştır. Araştırmanın bu sonuçları doğrultusunda ana-çocuk sağlığını daha iyiye götürmek amacıyla kısa aralıklarla160 doğum yapmanın ve dolayısıyla aşırı doğurganlığın önlen mesi gerekmektedir. Bunun için yaşa özel doğurganlığın ve gebeliği önleyici yöntem kullanımının değiştirilmesin de bu konu ile ilgili eğitimin yararlı olacağı düşünül mektedir. Programı yürütecek eğitimcinin güvenilir ve doğru bilgi veren bir kaynak olması, aynı zamanda gebeli ği önleyici yöntemlerle ilgili temel bilgileri ve erişkin eğitimindeki prensip ve uygulamaları bilmesi gerekmekte dir. Sağlığın sadece sağlık personelinin işi olmadığı, diğer sektörlerinde işbirliğini gerektirdiği ve sağlık hizmetlerinin sunumunda koruyucu ve tedavi edici hizmet birimleri arasında sıkı bir hizmet ağının kurulması bü yük önem taşımaktadır. Bu hizmetin sunulmasında etkili görev, sorumluluk ve rol alan sağlık ekibi üyelerinin de bu hizmetin gerektirdiği felsefe ile yetiştirilmeleri önerilebiliren_US
dc.description.abstractSUMMARY This research has been done in order to examine the fertility patterns, average of "birth intervals of the married women at the age of 15 to 49 who have given at least two alive births and in the İzmir Metropolitan area, and also to define the birth control methods applied in the area and to find out the last birth interval and some social and cultural, biologic factors related to them. The research has been applied on the 300 sample women who were selected by Quota-Sampling in Konak, Bor nova, Karşıyaka and Buca and in 30» different sections of these town from the 10th of March to the 10th of August, 1990 in the İzmir Metropolitan. In the study, the collecting of the data, questioning and general enquiry systems, were carried out. In the general enquiry form some information about the women who have participated in the research, fertility patterns, birth control methods and defining their conditions took place. In addition, a new scale was developed to define the birth intervals. In data evaluation both percentage and Chi- Square tests was applied.162 According to the results of the research; the average of the pregnancy is 4.2, the average of alive birth is 2.9, the average of the alive children is 2.6, the average of the dead children is 0.29, the average of the dead births is 0.1, the average of the abortion is 1.2. It was found out that birth intervals was long. The rate of mothers whose last birth interval was long (25 month or more) was 64. 00 %, and the average of last birth interval is 46 months. The birth intervals of the illiterate women younger than 24 years old, marital periods are 1-5 years and whose.wedding ages are less than 15 yeara old, has been found short (24 month or less). Also, because their husbands are illiterate, and their first wedding ages are less than 19 years old, their birth intervals are short. In large families consisting of seven or more members the short birth interval has increased. It was also found out that the abortion between the last two births had lenghtened the birth intervals but the birth control methods to prevent the birth hadn't influenced the period so much. It is necessary to prevent the over pregnancy and the close birth so that we could develop the health of mothers and children according to the result of this investigation. So it is thought that the change of birth163 is related to age and the change in birth control methods and the training on this subject could be useful. The trainer who will conduct the program should be dependable and give reliable information, and at the same times he should know the basic knowledge about the methods of birth control and the principals and practical of adult education. It is very important that health is not only the job of medical personnel but also the job of other professionals in other fields and it requires their cooperation. Also there should be a very close coordination between the preventive and treatment sections. It is recommended to train the health personnel with the necessary philosophy who are efficient and responsible to perform this assingment.en_US
dc.identifier.endpage210en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/84086
dc.identifier.yoktezid24355en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectHemşireliken_US
dc.subjectNursingen_US
dc.subjectAile planlamasıen_US
dc.subjectFamily planningen_US
dc.subjectDoğum aralığıen_US
dc.subjectBirth intervalen_US
dc.subjectKadınlaren_US
dc.subjectWomenen_US
dc.subjectİzmiren_US
dc.subjectIzmiren_US
dc.titleİzmir metropolünde evli ve doğurgan yaşta (15-49) olan kadınların doğum aralıklarına etki eden faktörlerin incelenmesien_US
dc.typeDoctoral Thesisen_US

Dosyalar