Myasteni gravis tanılı olgularda depresyon varlığı ve klinik gidişe etkisi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2011
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Miyasteni Gravis (MG) kas sinir kavşağının otoimmün bir hastalığıdır. Çizgili kaslarda yorgunlukla artan, dinlenmekle gerileyen bu nedenle gün içinde dalgalı seyreden kas güçsüzlüğü ve işlev bozukuluğu en tipik bulgularıdır. Nonspesifik, dalgalı semptomların olması ve hastalığına ait güçsüzlük, konuşma bozukluğu, iletişim kurmakta güçlük, kronik yorgunluğa bağlı sosyal izolasyon gibi semptomların stres ile alevlenmesi, hastaların yanlış olarak konversiyon bozukluğu veya depresyon gibi psikiyatrik hastalık tanısı almalarına neden olabilmektedir. MG' e eşlik eden psikiyatrik hastalıkların başında depresyon ve anksiyete bozukluğu gelmektedir. Miyastenik belirtileri kötüleştiren faktörler arasında emosyonel stresör faktörler oldukça önemli bir yer tutmaktadır ve depresyon varlığı MG' de kullanılan semptomatik ve immünosüpresif tedaviye yanıtı etkileyebilir. MG ve depresyon birlikteliğinin incelendiği çalışmamızda MG tanılı 98 hastada ele alınmıştır. Hastaların yaşları 20?65 arasında olup %67.3' ü kadın, %32.7' si erkek cinsiyettedir. MG sınıflamasına göre hastalarımızın % 32.7' sı sınıf I, % 50 ` si sınıf II, % 12,2' si sınıf III, % 5.1'i sınıf IV olarak sınıflandırılmıştır. Hastalarımızın % 64.9' ü hastalık bulgularının başlangıcından önce stresör bir faktör tanımlamıştır. İlk başvuru yakınması hastaların % 70.4' ünde pitoz, % 53.1' inde yorgunluktur. Timus incelemesi %25.6 olguda patolojik değerlendirilmiştir. Timoma oranı % 13.3' tür. MG' e eşlik eden otoimmun hastalık % 11.2 oranında belirlenmiştir. Çalışmamızda tedavi yanıtı değerlendirilmesinde hastalarımızın % 19.4' ünde remisyon sağlandığı ve % 80.6' sında son vizitte minimal belirtilerin devam ettiği saptanmıştır. Klinik durumda değişimin değerlendirilmesinde ise hastalarımızın % 88.8' inde iyileşme olduğu görülmüştür. SCID değerlendirmesinde hastalarımızın %40.8' inde depresyon, %14.3' ünde anksiyete bozukluğu saptanmıştır. Depresyonu olan hastalarda tedavi yanıtının daha kötü olduğu şeklinde istatistiksel olarak anlamlı fark p= 0.018 (p < 0.05) saptanmıştır. MG hastalarında psikiyatrik hastalık olabileceğinin ve tedavisinin hastalık seyrini etkileyebileceğinin akılda tutulması, erken ve doğru tanı konulması, hastaların bu açıdan da takibi önem taşımaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Nöroloji A.B.D.