Denetimli serbestlik tedbiri ve tedavi karralarında uygulanacak bağımlılık programının etkinliğinin değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2010

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

AMAÇ: Bu çalışmanın birinci amacı, Sağlık Bakanlığı Madde Bağımlılığı Tedavi Usulleri Komisyon Tarafından hazırlanmış olan, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilen kişilerin, madde kullanımını bırakabilmeleri için bilgilendirmeyi ve motivasyon kazandırmayı, aktif, gönüllü bir şekilde bağımlılık tedavisine katılımlarını sağlamayı hedefleyen, “Denetimli Serbestlik Bağımlılık Programı”nın etkinliğini değerlendirmektir. İkinci amacı ise örneklemin birçok alanda (fiziksel, ruhsal, sosyal) özelliklerinin araştırılmasıdır. YÖNTEM: Çalışma örneklemi, İzmir, Karşıyaka, Ödemiş ve Bergama Denetimli Serbestlik ve Yardım Sube Müdürlüklerinden gönderilen Türk Ceza Kanunun’nun 191. maddesi uyarınca haklarında Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Tedavi kararı verilen hükümlülerden oluşmuştur. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri, madde kullanım özellikleri, bedensel, ruhsal, sosyal ve adli durumları ile ilgili bilgi edinilmiştir. SCID-I ile madde bağımlılığı tanısını karşılayan veya bağımlılık tanısını karşılamamasına rağmen idrar örneğinde yasadışı madde metaboliti tespit edilen 18 yas üzeri okur yazar kisiler tedavi grubuna alınmıştır. Madde bağımlılığını karşılamayan ve idrar örneği temiz bulunan kisiler ise analiz grubuna dahil edilmiştir. Tedavi grubuna dahil edilenler, ardışık sıra ile etkinliği değerlendirilecek Denetimli Serbestlik Bağımlılık Programı(DSBP) grubuna, etkin olduğu bilinen motivasyonel görüşmeler(MG) uygulanacak gruba ve grup tedaviler ile bireysel tedavileri karşılaştırma fırsatı bulabileceğimiz bireysel görüşmeler yürütülecek kisiler grubuna dahil edilmiştir. 6 hafta boyunca süren tedavilerin etkinliği, Durumluk Kaygı Envanteri(DKE), Dünya Saglık Örgütü Yasam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu(WHOQOL-Bref), Tedavi Motivasyonu Ölçeği(TMA), maddeyi bırakmaya verilen önemi, hazır olma düzeyini ve aşerme düzeylerini ölçen değerlendirme formu ve 2 hafta ara ile 3 kez yapılan idrarda toksikolojik analizler ile değerlendirilmiştir. BULGULAR: DS olgu populasyonunun yas ortalaması 31,2±9 bulunmuş, grubun %65’ini 20-30 yas arası kişilerin oluşturduğu görülmüştür. Örneklemin %54,4’ünün bekar, %37,3’ünün evli olduğu, %45’inin ilkokul mezunu, %59,2’sinin serbest meslek sahibi olduğu ve ortalama 872,9±556 TL aylık gelire sahip oldukları saptanmıştır. En yaygın kullanılan madde esrar olarak bulunmuş ve grubun %31,4’ünün her gün en az bir kez madde kullanımının olduğu öğrenilmiştir. Madde kullanımına başlama yasları ortalaması 20,9±6,6 bulunmuştur. Grubun %68’inin ilk DS tedbiri olduğu tespit edilmiştir. Tedavi verilmesi gerekli görülen grupta, halen madde kullanmakta olduğunu bildiren, her gün en az bir kez madde kullanma seklinde sık ve yoğun kullanımı olan, uzun süredir madde kullandığını belirten, ayıklıklarını uzun süre devam ettiremeyen, madde kullanma veya bulundurma suçundan birçok kez yakalanmış olan ve başka suçlara da karışmış olması nedeniyle hapis cezası öyküsü bulunan kişilerin çoğunlukta olduğu görülmüştür. Yine tedavi gerekliliği duyulan kişilerin, 1. Ve 2. Derece akrabalarında madde kullanımına daha fazla rastlanmış ve %95,5’inin arkadaş çevresinde madde kullanıcısı olduğu öğrenilmiştir. Benzer şekilde bu gruptakilerin ailelerinde ruhsal rahatsızlık öyküsüne daha fazla rastlanmıştır. DSBP, MG ve bireysel görüşmelerin etkinlikleri değerlendirildiğinde, DSBP uygulanan grupta kişilerin maddeyi bırakmaya hazır olma düzeylerinin arttığı, MG grubunda maddeyi bırakmaya önem verme ve hazır olma düzeylerinin arttığı, aşerme şiddet ve sıklığının azaldığı, bireysel görüşmeler yapılan grupta ise katılımcıların bedensel ve ruhsal sağlıklarının iyiye gittiği, tedaviye güvenlerinin ve maddeyi bırakmaya hazır olma düzeylerinin arttığı, aşerme şiddet, sıklık ve uzunluğunun ise azaldığı saptanmıştır. Tüm grupların toksikolojik analizlerinde anlamlı azalma olmakla birlikte en belirgin azalma bireysel grubunda görülmüştür. Yine tedaviyi olumlu şekilde bitirmede bireysel görüşmeler yürütülen kişilerin fazlalığı dikkat çekmiştir. TARTIŞMA: Literatür ile uyumlu olarak DS olgu populasyonunun genç erişkinlik ya da orta yas dönemine olan, çoğunluğu bekar, ilkokul mezunu, serbest çalışan ve düşük gelir düzeyine sahip erkeklerden oluştuğu söylenebilir. Uzun süredir, yoğun olarak madde kullanan, ayıklığını uzun süre devam ettiremeyen, aile ve yakın çevresinde de madde kullanıcıları bulunan, birçok kez madde kullanımı nedeniyle yakalanan bireylerin tedavi gereksinimlerinin daha fazla olduğu düşünülebilir. Bu çalışma ile bireysel görüşmelerin madde bağımlılığı tedavisinde çok daha etkin olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde yaygın olarak kullanılmaya başlanacak olan DSBP, psikiyatri hekimi ya da psikologu olan hastanelerde tedavi öncesi bir öncü program olarak kullanılması açısından, standart ve pratik bir yöntem olmakla birlikte, bağımlılık tedavi merkezlerine yönlendirilecek kişilerin yalnızca maddeyi bırakmaya hazır olma düzeylerini arttırabilmesi nedeniyle eksikleri olan bir program olarak değerlendirilmiştir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Denetimli serbestlik, zorunlu tedavi, madde kullanımı, tedavi etkinliği., Probation, compulsory treatment, substance use, treatment efficacy.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye