Abortus imminens olgularında prognostik faktörlerin değerlendirilmesi

Amaç: Abortus imminensde hormonal parametrelerin ve ultrasonografinin prognoza olan etkilerini araştırmak Çalışmanın yapıldığı yer: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir Materyel ve Metod: Mayıs.1996-Eylül.1997 tarihleri arasında kliniğimize başvurup abortus imminens ön tanısı almış 81 hasta araştırma grubu olarak, aynı tarihlerde polikliniğimize normal gebelik kontrolüne gelen ve gebeliğinin ilk 20 haftasını sorunsuz olarak geçiren 63 gebe kadın kontrol grubu olarak alındı. Araştırma grubu (Grup 1) yatak istirahatinden yarar görenler (Grup 1A) ve gebelikleri abortus ile sonlananlar (Grup 1B) olarak iki alt gruba ayrıldı. Tüm olgularda belirtilen serum hormon tetkikleri ve ultrasonografik inceleme yapıldı. Verilerin analizinde Chi-square Test, gruplar arası farklılığın değerlendirilmesinde Student-Newman-Keuls, Kovaryas-yon ve Korelasyon analizleri kullanıldı. Bulgular: Gebelikleri abortusla sonuçlanan olguların, %60'ında serum estradiol düzeyi 400 pg/ml altında, %76'sında serum progesteron düzeyi 10ng/ml altında, %66'sında serum HCG düzeyi 10.000mIU/ml altında, %34'ünde serum 17 hidroksiprogesteron düzeyi 2ng/ml'in altında olduğu saptandı.AFP ölçümlerinde anlamlı bir sonuç elde edilmedi. İlk ultrasonografik incelemede FHR saptanmayan olguların %63'ünde abortus meydana geldi. Bu parametreler birlikte değerlendirildiğinde prognoz belirlenmesinde %75-100'e varan doğru sonuçlar elde edildi. Sonuç: Abortus imminens olgularının prognozunun belirlenmesinde progesteron, estradiol ve HCG ölçümlerinin birlikte değerlendirilmesiyle doğru bir yoruma varılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Objective: To investigate the effect of hormonal parameters and ultrasonography in the prognosis of threatened abortion. Institution: Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, İzmir. Materials and Methods: 81 pregnant women with threatened abortion and 63 healthy pregnant controls were enrolled in this study. The first group (group 1) is divided into two subgroups (group 1A and group 1B), group 1A reflecting patients who were treated with bed rest and group 1B was consisted of those whose pregnancies were terminated. Hormonal parameters (serum estradiol, progesterone, human chorionic gonadotropin, alfa-fetoprotein, 17 hydroxy progesterone) and ultrasonographic differences were detected on each group. Chi-square test, Student-Newman-Keuls, covariation and correlation were used in analysing the findings. Results: We found that in 60% of patients whose pregnancies were finished with abortion, in 66% serum estradiol was below 400pg/ml, in 76% serum progesterone was below 10ng/ml, in 66% serum HCG was below 10000mIU/ml and in 34% serum 17 hydroxy-progesterone was below 2ng/ml.Serum AFP measurements were not significant. 63% of patients whom we did not see fetal heart rate in ultrasonography aborted. When we considered these parameters together, they were valuable in determining the prognosis of threatened abortion with an accurate rate of 75-100%. Conclusion: If serum levels of progesterone, estradiol, and HCG considered together, the prognosis of threatened abortion will be determined more accurately.