Esrar bağımlılığı tanısı alan 14-18 yaş arası olguların sosyal bilişsel becerilerinin değerlendirilmesi ve klinik değişkenlerle ilişkisinin incelenmesi
Yükleniyor...
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Giriş: Esrarın emosyon tanıma üzerine yaptığı etki tam olarak açıklanmamıştır. Prefrontal, hipokampal ve serebellar bölgeler CB1 (central cannabinoid) reseptörün yoğun olduğu bölgeler olup sosyal kognisyon açısından kritik alanlardır. Kognisyon yetersizliğinin esrar kullanımının sıklığına ve uzunluğuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Uzun süreli esrar kullanımı nörotoksik etkiye bağlı olarak kalıcı azarlara yol açmaktadır. Madde bağımlılığı olan olgularda DEHB’nin sık eşlik etmesi bu iki hastalığın beraber değerlendirilmesi gerekliliğini gözler önüne sermektedir. DEHB, bilişsel, akademik, ailesel ve mesleki işlevler gibi günlük yaşamın çeşitli alanlarının yanı sıra sosyal işlevsellikte de bozulma ile ilişkilidir.
Amaç: Bu çalışmada DSM 5 tanı ölçütlerine göre en az 1 yıldır esrar kullanım bozukluğu (EB), DEHB eş tanılı ergenlerde sosyal kognisyon değerlendirilmesi ve bulguların sağlıklı kontrol olguları ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca EB ve EB+DEHB olan çocukların duygu düzenleme becerileri, kaygı düzeyleri değerlendirilip, sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılması hedeflenmiştir. Ek olarak emosyon regülasyonunda güçlüğün, kaygı düzeyleri ve madde isteğinin olguların kliniğine ve sosyal biliş bozukluğunun şiddetine etkisini saptamak amaçlanmaktadır.
Yöntem: Çalışmaya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi polikliniğine başvuran EB (n=30), EB ve DEHB birlikteliği (n=28) olan 14-18 yaş arası ergenler ve aynı yaş grubundaki kontrol grubu (n=30) alındı. Olgulara; sosyodemografik veri formu, eşlik eden belirtiler için K-SADS uygulanmış, ek psikiyatrik tanısı olmayan olgular çalışmaya alınmıştır. Olguların eşlik eden psikiyatrik bulgularının olması durumunda, bu bulguların hastanın işlevselliğini ne düzeyde etkilediğini değerlendirmek amacıyla GAS kullanılmıştır. Tüm olgularda; yıkıcı davranım bozukluklarının değerlendirilmesine yönelik DEHB ölçekleri kullanılmıştır. Olguların depresif belirti BDÖ ile değerlendirilmiştir. Anksiyete düzeylerine yönelik STAI-Durumluk ve STAI-Sürekli Kaygı Ölçekleri kullanılmıştır. Tüm olguların duygu düzenlemede güçlük düzeyleri ise DDGÖ ile değerlendirilmiştir. Esrar kullanım bozukluğu tanı alan gruplarda esrar isteği değerlendirmek için likert tipi görsel skala kullanıldı. Tüm olgulardan çalışmaya gönüllü olduklarını belirten bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Olgulara sosyal bilişin değerlendirilmesine yönelik, gözler testi, yüzler testi, beklenmeyen sonuçlar testi, gaf testi, ima testi ve anlamı ve ilişkileri kavrama testleri uygulanmıştır.
Bulgular: Sosyal bilişsel becerileri değerlendirdiğimiz tüm testlerde, EB ve EB+DEHB grupları, kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yetersizlik göstermiştir. Duygu düzenlemede yaşanan güçlükleri değerlendirmek amacıyla kullanılan DDGÖ'nin toplam puanı, EB ve EB+DEHB gruplarında kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Çalışmamızda EB+DEHB olgularının sosyal kognisyon testlerinde EB grubuna göre istatisiksel olarak anlamlı bozulma göstermemeleri, küçük örneklem grubundan kaynaklanabilir.
Sonuç: EB ve DEHB'de sosyal fonksiyonlardaki yetersizlik birçok çalışmada gösterilmiştir. Çalışmamızın verileri, bu hastalıkların daha etkin ve kalıcı tedavisi için, olguların sosyal bilişsel özelliklerinin tanınması ve hastaya özgü tedavi yaklaşımlarının buna göre belirlenmesinin önemini ortaya koymaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır.