Geç ergenlik döneminde bağlanma, ayrılma-bireyleşme ve benlik imajı arasındaki ilişkilerin incelenmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
75 8-ÖZET Ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçişini sağlandığı, büyük değişimlerin ve gelişmelerin yaşandığı,birey olarak toplumsallaşmanın gerçekleştiği, hızlı ve yoğun biyopsikososyal yemden yapılanmaların olduğu ruhsal ve bedensel açıdan en önemli yaşamsal evredir. Bu çalışmada, ergenlik dönemiyle ilgili araştırmaların toplumumuzun kendine özel koşulları gözetilerek yapılmasının, gençlerimiz için daha faydalı olacağı kanısından hareketle, üniversitemiz bünyesindeki üç fakültenin öğrencilerinde, ayrılma- bireyleşme, bağlanma ve benlik imajı konulan çalışılmıştır. Literatürde ilişkili olduğu bildirilen ancak nisbeten az çalışılmış olan Bağlanma ve Ayrılma-bireyleşme süreçlerinin arasındaki ilişkiler, Türk gençlerinde ilk kez bu çalışmada ele alınmıştır. Çocukluğundan itibaren ebeveynlerinden ayrılma sorunu olan bir ergenin; sosyal gelişimi için önemli olan yeni bağlanma figürleri ile de yalan ilişkilerde sıkıntı yaşayacağı tahmin edilebilir bir ön görüdür. Yapılan bazı çalışmalar da bu bilgiyi desteklemiş ve güvenli bir aileden gelen ergenlerin bağlanmaları ve bireyleşmeleri arasında bir denge olacağım göstermiştir. Bu bilgilerden hareketle çalışmada "AABT " testinin destekleyici ilişkilerle ilgili alt testlerinin, daha çok güvenli bağlanmaya eşlik edeceği, oysa; destekleyici olmayan ilişkilerle ilgili alt testlerin ise; daha çok güvensiz bağlanma stillerine eşlik edeceği ön görülmüştür. Bulgular bölümünde ayrıntılarıyla belirtildiği üzere; " Güvenli bağlanmış gençlerin, güvensiz bağlanmış gençlerden daha kolayca infantil bağlardan ayrımlaşabildiği; yakınlık, sosyal destek, ve onay görme gibi gereksinimleri için daha kolayca yeni bağlanma deneyimlerine yönelebildiği ve toplumsal yönden daha kolay bireyleşebildiği ; Güvensiz bağlanmış gençlerin ise; daha çok ayrılık kaygısı, daha yoğun bağımlılık ihtiyaçları, ve daha çok reddedilme, terk edilme, yalnız bırakılma duygulan ve bağımlılık ihtiyacını inkar etme gibi ayrılma-bireyleşme sorunları yaşadığı " yönünde temel hipotezlerimizle uyumlu bulgular elde edilmiştir. Çalışmamızın bu konuda bir örnek teşkil edebileceği umuduyla daha kapsamlı çalışmaların gerektiği kanısına varılmıştır
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Psikiyatri, Psychiatry