Bildirilen ölüm nedenlerinin uygulamaya giren ICD 10 ve değişen defin ruhsatları çerçevesinde incelenerek daha önceki bildirimlerle karşılaştırılması
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2012
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Her toplumda sağlık düzeylerinin saptanmasında kullanılan sağlık ölçütlerinin en önemlilerinden birisi ölümlerle ilgili olanlardır. Ölüm düzeyini belirleyen ölçütler, kaba ölüm hızı, bebek ölüm hızı, perinatal ölüm hızı, ana ölüm hızı, yaşa-nedene-cinse-yerleşim yerine özel ölüm hızları vb. olarak tanımlanmaktadır. Bu mortalite hızları ölüm verilerinden elde edilmektedir. Ölüm verilerinde; ölen kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, mesleği, oturduğu yer gibi sosyoekonomik ve kültürel özellikleri, ölüm nedenleriyle birlikte yer almaktadır. Sağlık ölçütlerinin güvenilir olması için bu verilerin zamanında, doğru, tam, kapsamlı ve kullanılabilir bir şekilde düzenli olarak toplanması gerekmektedir. Çalışmamızda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 2005 ile 2010 yılları arasında ölen olguların ölüm istatistik formlarında ölüm nedenleri incelenerek olguların esas (primer) ölüm nedenleri tespit edilmiştir. Hastanenin tüm bölümlerinde 16.05.2008 tarihinde ICD-10 sınıflaması ve 01.01.2009 tarihinde Yeni Ölüm Belgesi (Yeni Ölüm İstatistik Formu) kullanılmaya başlamıştır. ICD-10 sınıflaması ile Yeni Ölüm İstatistik Formu kullanımının, ölüm nedeni yazımında meydana getirdiği değişimleri ve ölüm nedenlerinin istatistiğe doğru şekilde yansıyıp yansımadığı değerlendirilmiştir. 11187 olgunun ölüm nedenleri incelendiğinde esas ölüm nedenlerine göre en sık ölüm nedenleri sırasıyla 705 (%6,30) olgu ile Koroner Arter Hastalığı, 647 (%5,78) olgu ile Akciğer Kanseri, 538 (%4,81) olgu ile İntrakranial Kanama, 501 (%4,48) olgu ile Serebrovasküler Hastalık olduğu görülmektedir. Ayrıca 1482 (%13,25) olguda yazılmadığı için esas ölüm nedeni saptanamamıştır. Yeni Ölüm İstatistik Formu kullanımına geçilmesinden sonra ölüm nedeni yazma şekillerine göre uygun yazma durumu azalırken, uygun olmayan yazma durumu artmıştır. ICD-10 kullanımına geçilmesinden sonra ölüm nedeni yazma şekillerine göre uygun olmayan yazma durumu anlamlı olarak artmıştır. Ölüm nedeni bölümüne terminal dönem bulgusu yazılmayan 2031 (%18,16) olgu, terminal dönem bulgusu yazılan ise 9156 (%81,84) olgu saptanmıştır. Ölüm nedenini yazma durumunun yıllara göre değişimine bakıldığında 01.01.2005'ten 31.12.2010'a kadar zamanda uygun yazma durumu oranının %67,26'dan %23,88'e düşerek yıldan yıla gittikçe azaldığı, 2008 yılından sonra uygun olmayan yazma durumunun da belirgin olarak arttığı gözlenmiştir. Araştırma sonucunda tüm olgularda ölüm nedeni yazma durumu değerlendirildiğinde; uygun yazma durumunun %50,92 ve uygun olmayan yazma durumunun %49,08 olduğu saptanmıştır. Çalışmamız 2005 - 2010 yılları arasındaki 11187 olgunun ölüm nedenini inceleme ve bu kadar uzun bir süreci izleme olanağı tanıması bakımından kapsamlı bir çalışma özelliğindedir. Sonuç olarak ölüm belgelerinin doğru olarak doldurulmasında temel görev hekimlerindir. Ölüm nedeni istatistikleri açısından birlikteliğin sağlanması için Dünya Sağlık Örgütünün öngördüğü 900 başlıklı hastalık kodlama sisteminin (ICD- 10) uygulanması gereklidir. Bu nedenle ölüm belgelerinin nasıl doldurulması gerektiği konusunda hekimlere bilgi verilmelidir. Ayrıca Temel tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi programına ölüm nedenini yazma ve bildirme konusunun dahil edilmesi, interaktif eğitim verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ölüm nedenleri, ICD-10, ölüm belgesi., Cause of deaths, ICD-10, death certification., Adli Tıp A.B.D.