Turgutlu-Urganlı kaplıca ve Denizli-Sarayköy jeotermal tesisleri civarındaki seralarda yetiştirilen tarım ürünlerindeki bor toksitesi sorunları
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Ülkemizin özellikle Ege Bölgesinde kaplıca sularının jeotermal kaynakların ve boraks işletmelerinin varlığı ve de bor elementini içeren turmalin ve kolemanit minerallerin kayalarda fazla olması, bu bölgede bordan kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmıştır. Buna ilaveten 626 ton bor madeni rezervi ile toplam dünya rezervlerinin % 52sine sahiptir. Sızan sular ve sulama suları ile toprağa karışan bor elementi yetiştirilen tarım ürünlerinde kalite ve verim bozukluklarına neden olmaktadır. Bor madeni rezervlerinin yarattığı bu çevre sorunu verimli topraklarda toprak kirliliği sorununun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin kolemanit mineralinin bol olduğu Balıkesir vilayeti Bigadiç bölgesinde Etibank'a ait boraks işletmelerinden çıkan atık suların vaktiyle Simav çayına akıtılarak, Simav ovasındaki ürünlere toksik etki yaptığı ve toprak kirliliğine neden olduğu görülmüştür. Bugün atık sular yapay bir göletin içinde depolanarak bu tehlike bertaraf edilmiştir. Yapay gölette depolanan bor düzeyi yüksek atık sular kış aylarında debisi yüksek Simav Çayı{na aktarılarak çevreye herhangi bir sorun yaratmamaktadır. Bu araştırmada, Turgutlu-Urganlı kaplıca ve Denizli-Sarayköy jeotermal tesisleri yakınındaki seralarda yetiştirilen sebzelerde kullanılan toprak, yaprak ve sulama sularındaki bor elementinin toksik etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, sera topraklarında bor, Turgutlu-Urganlı{da kaplıca yakınındaki seralarda 0,40-7,00 ppm., Denizli-Sarayköy jeotermal tesisleri yakınındaki seralarda ise 0,40-8,50 ppm arasında değişmektedir. Ayrıca bor elementi genelde toprak derinliği ile de değişmektedir. Bazı seralarda ise ters durum söz konusudur. Domates, fasulye, patlıcan, salatalık, ve biber gibi sebzelerden alınan yaprak örneklerinde; Turgutlu-Urganlı{da 53-180 ppm., Denizli-Sarayköy'de 25-37 ppm. Bulunmuştur. Sera sulama sularında yapılan incelemede ise Turgutlu-Urganlı yöresindeki seralarda kullanılan suda 0,54 ppm., Denizli-Sarayköy'de ise 0,39 ppm. Bor saptanmıştır. Araştırma sonuçlarına bakıldığında seralarda kullanılan sulama sularında bulunan bor elementi konsantrasyonu 1 ppm. Sınırının altında olduğu ve sulama için ideal bor değerleri içinde olduğu görülür ise de bitkilerdeki borun etkisi Turgutlu-Urganlı seralarında Denizli-Sarayköy'deki seralara oranla daha fazla etkili olduğu görülür. Denizli-Sarayköy seralarında kullanılan sulama suyu Büyük Menderes nehrinden pompalanmaktadır. Sarayköy jeotermal tesislerinden akıtılan borlu atık sular takriben 70-75oC ile Büyük Menderes nehrine akıtılmaktadır. Akıtılan bu borlu suların Büyük Menderes nehrine ulaştığında bor konsantrasyonu akan suyun debisine bağımlı olarak konsantrasyonu düşmektedir. Bu nedenle bitkilerdeki bor etkileri Turgutlu-Urganlı seralarındaki bitkilerden daha zayıf görülmüştür. Buna karşılık Turgutlu-Urganlı{daki seralarda kullanılan sulama suyu tesislerinden takriben 1 km. uzakta olmasına rağmen seraların kurulduğu bölge Urganlı Belediyesi'ne ait sıcak kaplıca tesislerinin çok yakınında, sıcak su kaynaklarının bitişiğinde ve etki alanının içinde bulunması nedeniyle sebze bitkilerinin yapraklarında bor etkilerinin büyük olduğu görülmüştür. Kaplıca sularının sızıntısı seralardaki toprağın bor konsantrasyonunu arttırmış ve bunun sonuncunda bor toksitliğinin bitkilerde görülmesine ve verimin kalite ve kantite yönünden düşmesine neden olmuştur. Bu nedenle araştırma sonuçları; jeotermal tesislerdeki sıcak su kaynaklarının ısısını, turfanda sebze yetiştirmek maksadı ile kullanmak yönüne gittiğimizde bor elementinin yaptığı toksik etkileri düşünmek zorundayız. Aksi halde yapılan seralarda ödenen masrafların ve geçen zamanların heba olup gideceğini şimdiden düşünmek zorundayız. Yapılan araştırma sonuçları, tesisleri kurmadan önce gerekli bilimsel incelemelerin yapılması ve yapılan tesislerin bilimsel kontrol altına alınmasının gerekli olduğunu vurgulamaktadır.