Pandemi döneminde 0-13 yaş grubundaki çocuklarda ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişim düzeyinin ve belirleyicilerinin saptanması
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Giriş ve Amaç: COVID-19 pandemisi başta ağız ve diş sağlığı (ADS) hizmetleri olmak üzere sağlık hizmetlerine erişimi olumsuz etkilemiştir. Bu çalışmanın amacı, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı'ndan hizmet alan 0-13 yaş grubundaki çocukların pandemi döneminde ADS hizmetlerine erişim düzeyinin belirlenmesi ve erişimin belirleyicilerinin saptanmasıdır. Yöntem: Çalışmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri birlikte uygulanmıştır. Nicel yöntem kesitsel araştırma olarak tasarlanmış, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı'na başvuran hastalar araştırmanın hedef grubunu oluşturmuştur. Pandemi öncesi Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı'na bir yılda başvuran hasta sayısı olan 12500 evren büyüklüğü kabul edilip %50 görülme sıklığı, %6 hata payı ve %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 270 olarak hesaplanmıştır. Çalışmanın bağımlı değişkeni olan ADS hizmetlerine erişim, sorunun çözümüne yönelik tedavi edici hizmetlerin alınabilmiş olması şeklinde tanımlanmıştır. Kişiler başvurdukları her kurumda hizmete erişemeyip çok sayıda başvuru yaptıkları için hizmete erişim, kurumlara yapılan başvuru sayısı üzerinden tanımlanmıştır. Araştırmanın verileri sosyoekonomik ve demografik özellikler, genel sağlık ve ADS hizmetlerine yönelik bağımsız değişkenler ve pandemi döneminde hizmet kullanımını sorgulayan anket aracılığı ile toplanmıştır. Veri analizi için SPSS 23.0 programı kullanılmıştır. Tek değişkenli analizlerde Ki-Kare testi ve Fisher's Exact testi kullanılmış, erişim ve bağımsız değişkenler arasında ilişki ikili lojistik regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Çalışmanın niteliksel bölümünde pandemi döneminde ADS hizmetlerine erişimde zorluk yaşayan 16 hasta velisi ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Nitel veriler Levesque'in sağlık hizmetlerine erişim kavramsal modeli temel alınarak tematik analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Bulgular: Pandemi döneminde kurumlara yapılan başvuruların %62,3'ünün hizmete erişemediği tespit edilmiştir. Anne ve babanın eğitim düzeyi, babanın iş durumu ve hanenin aylık gelirinin ADS hizmetlerine erişebilmeyi istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artırdığı görülmüştür (p<0.005). Niteliksel bulgularda pandemide ADS hizmetlerine erişimi; koronavirüs enfeksiyonu riski ve pandemi kaynaklı gelir kaybına bağlı ekonomik engellerin etkilediği görülmüştür. Lojistik regresyon analizinde diş hekimliği fakülteleri ve özel kurumlara başvuran hastaların kamuya bağlı ağız ve diş sağlığı merkezlerine (ADSM) başvuranlara oranla hizmete erişme olasılığının sırasıyla 4,78 ve 4,33 kat fazla olduğu görülmüştür (p<0.005). Görüşmelerde kamu kurumlarında erişimin önündeki ana engellerin diş hekimlerinin pandemi kontrol çalışmalarında görevlendirilmiş olması sebebiyle kurumda olmaması ve randevu sistemiyle ilgili zorluklar olduğu belirtilirken, ADSM'lerde kuruma fiziksel olarak ulaşılmasına rağmen tedavi edici hizmetlere erişimin sağlanamadığı hasta velileri tarafından dile getirilmiştir. Lojistik regresyon analizinde babanın düzenli gelir getirici bir işinin olması ve önceden diş hekimine başvurmuş olmanın pandemi döneminde hizmetlere erişme olasılığının sırasıyla 3,39 ve 2.37 kat artırdığı tespit edilmiştir. Engelli hastaların pandemi döneminde enfeksiyon açısından riskli grupta olmaları, kurumlara fiziksel ulaşımda daha fazla zorluk yaşamaları ve diş tedavilerinin genel anestezi altında uygulanması gerekmesi sebebiyle hizmetlere erişimde hem kurumsal hem bireysel engellerle daha fazla karşılaştıkları belirlenmiştir. Sonuç: Pandemi döneminde 0-13 yaş grubundaki çocukların ADS hizmetlerine erişiminin sınırlı olduğu görülmüştür. En sık karşılaşılan engellerin hizmetlerin kullanılabilirliği ile ilişkili kurum kaynaklı engeller olduğu ve kamu kurumlarında sunulan ADS hizmetlerine erişim oranının düşük olduğu bulunmuştur. Pandemi ile birlikte hizmetlere erişimde sosyal eşitsizliklerin arttığı ve engelli hastaların bu durumdan daha fazla etkilendiği görülmüştür.
Introduction and Objective: The COVID-19 pandemic has negatively affected access to health services, especially oral and dental health (ODH) services. The aim of this study was to determine the level of access for children aged 0-13 years receiving services from Ege University Faculty of Dentistry, Department of Pedodontics and to determine the determinants of ODH access during the pandemic period. Methods: Quantitative and qualitative research methods were used together in the study. The quantitative method was designed as a cross-sectional study, and patients who applied to Ege University Faculty of Dentistry, Department of Pedodontics constituted the target group of the study. The number of patients admitted to Ege University Faculty of Dentistry, Department of Pedodontics in a year before the pandemic, 12500, was accepted as the population size. The sample size was calculated as 270 with a 50% incidence, 6% margin of error and 95% confidence interval. Access to ODH services, which is the dependent variable of the study, is defined as being able to receive dental treatment to solve the problem. Since people cannot access services in each and every institution they made many applications, thus access to services was defined based on the number of applications made to the institutions. The data were collected through a questionnaire in which socioeconomic and demographic characteristics, general health and independent variables related to ODH services were questioned. SPSS 23.0 programme was used for data analysis. Chi-square test and Fisher's Exact test were used in univariate analyses, and the relationship between access and independent variables was evaluated by binary logistic regression analysis. In-depth interviews were conducted with 16 parents who had difficulties in accessing ODH services during the pandemic period by asking semi-structured questions. Qualitative data were analysed by thematic analysis method based on Levesque's conceptual framework of access to health care. Findings: It was determined that 62.3% of the applications could not access ODH care during the pandemic period. It was observed that the educational level of the mother and father, the employment status of the father, and the monthly income of the V household statistically significantly increased the ability to access ODH services (p<0.005). Pandemic-related barriers in accessing ODH services were the risk of coronavirus infection and loss of income due to the pandemic. Logistic regression analysis showed that patients applying to dental faculties and private institutions were 4.78 and 4.33 times more likely to access care than those applying to public oral and dental health centres, respectively (p<0.005). While the main barriers to access in public institutions were stated to be the absence of dentists due to assignment and difficulties with the appointment system. It was stated by the parents that although the institution was physically accessible in public dental centers, access to curative ODH care could not be provided. In the logistic regression model, it was seen that having a steady income job for the father and having previously applied to a dentist increased the rate of access to services by 3.39 and 2.37 times, respectively, during the pandemic period. It was determined that patients with disabilities faced more institutional and individual barriers in accessing services during the pandemic period due to being in the risk group for infection, having more difficulties in physical access to institutions, and the need for dental treatment under general anaesthesia. Conclusion: Although care-seeking behaviour for ODH services has changed during the pandemic period, it was found that the most common barriers encountered in ODH access by children aged 0-13 years during this period were institutional barriers related to the availability of services. Access rates to ODH services provided in public institutions was low. It was noticed that patients with disabilities were more affected by social inequalities in access to ODH services with the COVID-19 pandemic.