Sağlık çalışanlarının yoğun bakımlarda deliryum yönetimlerinin incelenmesi

dc.contributor.advisorYavuz, Meryem
dc.contributor.authorSarı, Neslihan
dc.date.accessioned2024-08-19T19:52:47Z
dc.date.available2024-08-19T19:52:47Z
dc.date.issued2015
dc.departmentEge Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalıen_US
dc.description.abstractYoğun bakım ünitesinde, hastadan ve ünitenin özelliklerinden kaynaklanan faktörler, hastanın psikolojik ve mental durumunda değişimlere neden olabilmektedir. Yoğun bakımlarda ki sağlık çalışanları deliryumu tanılamada ve önlemede önemli rollere sahiptir. Bu araştırma; Yoğun bakımda çalışan hemşire ve hekimlerin deliryum yönetimleri konusunda bilgi tutum ve uygulamalarını incelemek amacıyla yapıldı. Araştırma İzmir ilinde bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kasım 2014 - Şubat 2015 tarihleri arasında yapıldı. Araştırmanın örneklemini, araştırmanın yapıldığı hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde görev yapan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 175 sağlık çalışanı oluşturdu. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen sosyodemografik özelliklerine ilişkin soru formu ve litaratür bilgisi doğrultusunda geliştirilen deliryum ile ilgili bilgi, tutum ve uygulamalar soru formu olmak üzere toplam dört bölüm, 47 sorudan oluşan ve uzman görüşü alınan anket formu kullanıldı. Bunlardan 9 tanesi sosyodemografik özellikleri, 19 tanesi deliryuma ile ilgili bilgi soruları, 10 tanesi tutum soruları ve 9 tanesi de uygulama sorusundan oluşmaktadır. Araştırma sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi bilgisayar ortamında SPSS- Statistical Package for Social Science (SPSS ) paket programında yapılmıştır. Veriler; bilgisayar ortamına işlenerek sayı, yüzde, ortalama, Kolmogrov Smirnov, Shapiro-Wilk, Mann Whitney U, Kruskal Wallis testleri, Cronbach's ? ve Spearman rank korelasyon analizleriyle değerlendirildi. Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının yaş ortalamasının 30.81±3.88 olduğu, %66.9'unun deliryum ile ilgili eğitim aldığı, sağlık çalışanlarının; bilgi düzeyi puanının 12,6 , tutum puanının 39,6 ve uygulama puanının 23,6 olduğu , sağlık çalışanlarının bilgi düzeyinin %75.4 ünün bilgi düzeyinin "iyi" oladuğu saptandı. Çalışma yılı arttıkça kişilerin bilgi düzeyi arttığı saptandı. Sağlık çalışanlarının deliryum hakkında eğitim alma durumlarına göre; deliryum ile ilgili bilgi tutum ve uygulama puan ortalamalarının karşılaştırılması incelendiğinde sadece bilgi puan ortalamalarının eğitim alma durumuna göre anlamlı fark oluşturduğu saptandı. Eğitim alanların bilgi puanı daha yüksek olduğu saptandı. Meslek gruplarının ikili olarak bilgi, tutum ve uygulama skorlarının karşılaştırıldığında; yoğun bakım hemşiresi ve asistan doktor arasında bilgi ve uygulama skoru, yoğun bakım hemşiresi ve uzman doktor arasında tutum skoru, asistan doktor ve uzman doktor arasında tutum ve uygulama skoru karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Deliryumu tanılama durumları incelendiğinde 151'i (%86,3) tanılama yapmadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmada bulunan sonuca göre deliryum tanılaması yapma oranı oldukça düşük saptandı. Araştırma sonucunda yoğun bakım sağlık çalışanlarının bilgi puanı arttıkça, uygulama puanının arttığı, uygulama puanı arttıkça da tutum puanının arttığı saptandı. Bu doğrultuda; hastanelerde yoğun bakım hastasında deliryum tanılamasına yönelik hizmet içi eğitim verilmesi ve tanılamak için; deliryum tanılama standartlarının geliştirilmesi önerilir. Anahtar kelimeler: Deliryum, Sağlık Çalışanı, Bilgi, Tutum, Davranış, Deliryum Tanılamaen_US
dc.description.abstractIn the intensive care unit, factors arising from the patients or the unit can cause changes in the psychological and mental state of patients. Health workers in intensive care units play an important part in the diagnosis and prevention of delirium. The aim of this study was to investigate the knowledge, attitudes and practice regarding the management of delirium by nurses and doctors working in intensive care. The research was performed between November 2014 and February 2015 at Dokuz Eylül University Hospital, Ege University Medical Faculty Hospital and Katip Çelebi University Atatürk Teaching and Research Hospital in the province of Izmir, Turkey. The research sample consisted of 175 health workers employed in the intensive care units of these hospitals, who consented to take part in the study. Two questionnaires were used to collect data, one devised by the researchers on sociodemographic characteristics and one developed according to the literature and in consultation with experts on knowledge, attitudes and practice regarding delirium and consisting of four sections and 47 questions. Of these, nine were on sociodemographic characteristics, 19 were on knowledge about delirium, ten concerned attitudes and nine concerned practice. Evaluation of the data obtained was performed by computer using the program Statistical Package for Social Science (SPSS). Data was expressed numerically and as percentages and means, and Kolmogrov Smirnov, Shapiro-Wilk, Mann Whitney U and Kruskal Wallis tests, and Cronbach's ? and Spearman rank correlation analyses were used. It was found that the mean age of the health workers participating in the study was 30.81±3.88 years, 66.9% had received training on delirium; their knowledge level score was 12.6, their attitude score was 39.6 and their practice score was 23.6. The knowledge level of 75.4% of the participants was "good". It was found that knowledge levels increased with years of working. When a comparison was made between mean scores on knowledge of delirium and attitudes and practice according to whether the health workers had received training on delirium, a significant difference was found only in mean knowledge scores according to whether they had received training. Knowledge scores were found to be higher in those who had received training. When the scores on knowledge, attitude and practice of professional groups were compared in pairs, statistical significance was found in the differences between the knowledge and practice scores of intensive care nurses and junior doctors, the attitude scores of intensive care nurses and specialist doctors, and the attitude and practice scores of junior doctors and specialists. Examining their status on recognising delirium, 151 (86.3%) stated that they had not made a diagnosis of delirium. According to the results of the study, a very small proportion had made a diagnosis of delirium. The results of the study showed that as the knowledge scores of intensive care health workers increased their practice scores increased, and as their practice scores increased, their attitude scores also increased. Therefore it is recommended that in-service training should be given in hospitals for the diagnosis of delirium in intensive care patients, and standards should be developed for the diagnosis of delirium. Keywords: delirium, health worker, knowledge, attitude, behaviour, delirium diagnosisen_US
dc.identifier.endpage108en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=cbOXH84ZayrLjc0tI-QXKudJ_m99AbyL5d2FOiG4Ob2aJX_eQDSTVTEUXOjY9yB1
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/88925
dc.identifier.yoktezid433116en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectHemşireliken_US
dc.subjectNursingen_US
dc.titleSağlık çalışanlarının yoğun bakımlarda deliryum yönetimlerinin incelenmesien_US
dc.title.alternativeAn investigation of the management of delirium in intensive care BY health care workersen_US
dc.typeMaster Thesisen_US

Dosyalar