AHMET HAŞİM’DE ÇEVRECİ DUYARLILIK VE ANTROPOMORFİK ALGILAMA

Küçük Resim Yok

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Türk edebiyatında çevre problemi, özellikle 1950’lerden sonra Sait Faik’in hikâyeleriyle gündeme gelerek günümüzde en çok ele alınan konulardan biri hâline gelmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarına rastlayan 1922-1933 tarihleri arasında Ahmet Haşim, hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğadaki varlıkların; insanların hiz- metine sunulmak için yaratılmadığını iddia etmiş ve onlara, özel bir duyarlılıkla yaklaşmıştır. İronik bir anlatımla, insanların hamakatini, boş gururunu eleştirdiği bir kısım yazısında hayvanların, zekâlarını kullanıp insanları nasıl alt ettiklerini anlatmıştır. Bazı yazılarında ise keskinleştirdiği hiciv üslubunu; kendi zevkleri için hayvan ve bitkilere acımasız davranan ve uygun olmayan muamelelerde bulunan insanlara yöneltmiştir. Haşim’in nesirlerinde görülen çevreci tavrı, farklı bir şekilde şiirlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Canlı, cansız varlıklara insanî özellikler yükleyen antropomorfik algılama ile ay, güneş, yıldız, rüzgâr, su, kuş, çiçek, böcek vb. tabiat unsurları; hâlden anlamak, üzülmek, hayal kurmak gibi vasıflarla bambaşka bir mahiyet kazanmışlardır.
Environmental problems have become one of the central issues recently in Turkish literature, especially after 1950s gaining prominence with Sait Faik’s stories. Among the first years of the Republic, between 1922 and 1933, Ahmet Haşim claimed that living creatures especially animals and plants were not created to serve people and he approached them with a particular sensitivity. In some of his writings, he ironically depicted how animals outsmarted people whom he criticized for their folly and vanity. He directed his sharpened satirical style at people who are brutal to animals and plants for their pleasures. The en- vironmentalist attitude seen in the prose writings of Haşim, in a different way, is also oberved in his poems. The anthropomorphic perception that imposes human characteristics on living, non-living beings and moon, sun, star, wind, water, bird, flower, insect etc. have gained a completely different character with such qualities as understanding, sadness and dreaming.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Dil ve Dil Bilim, Edebiyat, Edebi Teori ve Eleştiri

Kaynak

Yeni Türk Edebiyatı: Hakemli Altı Aylık İnceleme Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

0

Sayı

17

Künye