Akciğer kanseri nedeniyle opere edilen hastalarda preoperatif ve postoperatif psikiyatrik değerlendirme

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2014

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Akciğer kanseri nedeniyle opere edilen hastaların preoperatif ve postoperatif psikiyatrik durumlarının değerlendirmesi amaçlandı. Yöntem: Akciğer kanseri tanısı veya ön tanısıyla kliniğimizde opere edilen 25 hastada gerçekleştirilen prospektif çalışmada, hastaların psikiyatrik durumlarının değerlendirilmesinde; preoperatif dönemde, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri II; EORTC QLO C-30 Yaşam Kalitesi Ölçeği; Algılanan Aile Desteği; Stres Termometresi ve Hastane Anksiyete Depresyon ölçekleri ile; postoperatif 1. ayda Algılanan Aile Desteği; Stres Termometresi ve EORTC QLO C-30 Yaşam Kalitesi ölçekleri kullanıldı. Bulgular: Hastaların 17'si (%68) erkek, 8'i (%32) kadın olup yaş ortalaması 61±8,9 (38-81) idi. Hastalar depresyon açısından %44, anksiyete açısından %28 risk altında bulundu. Anksiyete açısından cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmazken (p=0,088); kadınlarda erkeklere göre daha yüksek depresyon oranları (p=0,03) saptandı. Preoperatif stres düzeyi yüksek olanlarda, yaşam kalitesi değerlendirildiği EORTC QLQ C-30 ölçeğinde; duygusal işlevlerle ilgili yaşam kalitesi alt boyutunun (p=0,09) ve yaşam kalitesi sosyal işlevlerle ilgili alt boyutunun azaldığı (p=0,17), uykusuzluk (p=0,012) ve iştah kaybının arttığı (p=0,038) bulundu. Preoperatif anksiyete düzeyi ile EORTC QLQ C-30 yaşam kalitesi ölçeği karşılaştırıldığında; anksiyetesi olmayan hastalarda olanlara göre yaşam kalitesi genel işlevsellik (p=0,019) ve duygusal işlevsellik skorlarının (p=0,015) daha yüksek olduğu, dolayısıyla bu alanlarda yaşam kalitelerinin düştüğü; diyare puanlarının (p=0,024) daha düşük olduğu için bu alanda yaşam kalitelerinin arttığı; anksiyetesi olan hastalarda dispne (p=0,043) ve uykusuzluk (p=0,037) puanlarının arttığı, dolayısıyla bu alanda yaşam kalitesinin azaldığı bulundu. Preoperatif depresyon varlığı ile EORTC QLQ C-30 karşılaştırıldığında; depresyonun olmadığı durumlarda genel yaşam kalitesi skorunun arttığı (p=0,018) dolayısıyla genel yaşam kalitesinin arttığı; yaşam kalitesi fiziksel işlevsellik (p=0,05), genel işlevsellik (p=0,031), zihinsel işlevsellik (p=0,023) ve duygusal işlevsellik skorlarının (p=0,006) daha yüksek olduğu, dolayısıyla bu alanlarda yaşam kalitelerinin düştüğü; depresyon varlığında ise sosyal işlevsellik (p=0,037) ve uykusuzluk puanlarının arttığı, dolayısıyla bu alanda yaşam kalitelerinin azaldığı bulundu. Anksiyete skoru düşük olan 18 hastanın 5'inde (%27,8); skoru yüksek olan 7 hastanın ise 3'ünde (%42,9) postoperatif komplikasyon izlendi. Benzer şekilde, depresyon skoru düşük olan 14 hastanın 3'ünde (%21,4); skoru yüksek olan 11 hastanın ise 5'inde (%45,5) postoperatif komplikasyon saptandı. Ameliyat öncesi stres düzeyi düşük olan hastaların %40'ında; stres düzeyi yüksek olanların ise %30'unda postoperatif komplikasyon saptandı. Preoperatif malignite tanısı olmayanlarda anksiyete skoru, malignite tanısı olanlardan daha yüksekti. Kadın hastaların tümünde preoperatif stres düzeyi yüksek bulunurken, erkek hastaların %70,6'sında bu düzey yüksek bulundu. Preoperatif uygulanan ölçekler cinsiyet ile karşılaştırıldığında, preoperatif stres düzeyinin (p=0,045), depresyon varlığının (p=0,030) ve uykusuzluğun (p=0,033) kadınlarda erkeklerden daha yüksek olduğu bulunurken; yaşam kalitesinin duygusal (p=0,003) ve sosyal (p=0,000) işlevler alanlarının erkeklerde kadınlara göre daha kötü olduğu saptandı. Genel değerlendirme yapıldığında, operasyonun postoperatif yaşam kalitesini azalttığı (p=0,046), halsizliği arttırdığı (p=0,036) saptandı. Sonuç: Sonuçlar hastaların yaşadıkları psikososyal zorlanmalar ve tedaviye uyumları açısından önemli ipuçları vermektedir. Akciğer kanseri nedeniyle operasyon planlanan hastalar preoperatif dönemde, hastane anksiyetedepresyon ölçeği ve stres termometresi ile değerlendirilmelidir. Stres düzeyi yüksek olan, anksiyete ve depresyon açısından risk altında bulunan hastalardan preoperatif psikiyatri konsültasyonu istenmelidir. Olgulara psikososyal destek ve tedavi verilmesinin, yaşam kalitesini arttıracağı ve postoperatif komplikasyonları azaltacağı kanısındayız. Bu konuda daha kapsamlı, çok merkezli çalışmaların yapılması, akciğer kanserli hastalarda psikiyatrik bozuklukların ve ilişkili faktörlerin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Göğüs Cerrahisi A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye