Eksitotoksik koşullarda spesifik beyin bölgelerinde apoptozis ile ilişkili bazı microRNA'ların ekspresyon paternindeki değişimler ve Gama-Glutamil Gistein Etil Ester'in düzenleyici etkisinin araştırılması
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Kainik asit bir glutamat analogudur ve güçlü bir eksitotoksik bileşiktir. KA spesifik olarak presinaptik ve postsinaptik KA tipi reseptörlere bağlanmak suretiyle etkili olur. Sıçanlara sistemik KA uygulanması deneysel olarak temporal lob epilepsisi ve nörodejenerasyon modeli olarak kullanılmaktadır. Bu nörodejeneratif olguda beynin spesifik bölgelerinde nöronal hücre ölümünün baskın olduğu gözlenmiştir. Eksitotoksik koşullarda nöronal hücre ölümünde rol oynayan apoptotik yolakların ve bu yolaklara ait proteinlerin ekspresyonlarının düzenlenmesinde bazı miRNA'ların aktif rol oynadıkları düşünülmektedir. Pro-apoptotik ya da anti-apoptotik olarak görev yaptığı varsayılan miR34Ü, miR132 ve miR184'ün ekspresyonlarındaki değişikliklerin kainik asitle oluşturulan nörodejenerasyon koşullarından da etkilenmesi olasıdır. Çalışmamızda Sprague- Dawley sıçanlar kullanılmış ve deneyler striatum ve serebellum olmak üzere iki ayrı beyin bölgesinde Kontrol (n=4), KA (n=4), KA+GCEE (n=4) olmak üzere 6 ayrı grupta gerçekleştirilmiştir. Hedef miRNA'ların ekspresyon düzeyleri Real-Time PCR ile saptanmıştır. Sonuçlara göre kontrol grubu ile kıyaslandığında KA uygulaması yapılan gruplarda serebellumda miR34Ü, miR132, miR184'ün ekspresyonlarında artış gözlenmiş, striatumda ise KA uygulaması sonrasında miR34Ü, miR132 artarken miR184'ün azaldığı saptanmıştır. Striatum ve serebellumda miR34Ü, miR132'nin ekspresyonlarındaki kararlı artışın nöronal hücre ölümüne ve nörodejenerasyona yol açabileceği ve bu miRNA'ların pro-apoptotik yolakları tetikleyebileceği söylenebilir. KA uygulaması yapılmış striatumda miR184 ekspresyonundaki azalma ise bu miRNA'nın hücre sağ kalımını teşvik eden yolaklarla ilişkili olabileceğini gösterebilir. Ayrıca KA ile GCEE uygulanan gruplarda sadece KA uygulanan gruplara göre serebellumda miR34Ü, miR132 ve miR184 artarken; striatumda miR184 azalmıştır. GCEE'nin proapoptoik miRNA'lar üzerindeki beklenmedik pozitif moleküler etkisinin ise GCEE'nin etkilediği başka sinyal yolakları sonucu meydana geldiği düşünülmektedir. KA ve GCEE'nin kesin etkilerinin belirlenebilmesi için bu miRNA'lar üzerine etki eden potansiyel diğer moleküler sinyal yolaklarının incelenmesi ve araştırılması gerekmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sinirbilim A.B.D.