Bipolar bozukluk tanılı olgularda geç diskinezinin hastalık özellikleri ile ilişkisi ve SPECT
Küçük Resim Yok
Tarih
1995
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
VI. SONUÇ VE ÖZET Geç diskinezi nöroleptiklere bağlı bir yan etkidir. Kesin sağaltımı olmadığı için bu ilaçların kullanımını oldukça sınırlayan, etiyolojisi tam olarak anlaşılmamış bir durumdur. Son yıllarda mizaç bozukluklarının özellikle unipolar depresyonun, geç diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğuna ilişkin veriler giderek artmaktadır. Bu çalışmada öncelikle, nöroleptiklerin ekstrapiramidal yan etkilerinin anlaşılabilmesi amacıyla etki mekanizmaları, kısa ve uzun dönemdeki yan etkileri ile bilgiler gözden geçirilmiştir. Daha sonra geç diskinezili bipolar mizaç bozukluğu tanılı olgularda geç diskinezi gelişimi ile ilgili olabilecek demografik, klinik ve farmakolojik özellikler araştırılmıştır. SPECT yöntemi ile baza! ganglionlarm fonksiyonel özellikleri değerlendirilmiştir. Nöroieptikiere bağiı ekstrapiramidal yan etkiler Rockland Simpson geç diskinezi ölçeği ve Parkinsonizm ölçeği kullanılarak belirlenmiştir. Geç diskinezili bipolar mizaç bozukluğu tanılı 27 olgu ile bipolar mizaç bozukluğu tanılı 15 olgu değerlendirilmiş ve geç diskinezi gelişimi ile ilgili olabilecek demografik, klinik, farmakolojik ve beyin fonksiyonları araştırılmıştır. Sonuçta, bipolar mizaç bozukluğunda geç diskinezi gelişimi ile ilgili olabilecek, risk faktörleri olarak bulunan özellikler şunlardır. Geç diskinezi grubunda, hastalıkların ilk atak tipinin depresyon olduğu, hastaneye yatış gerektiren ilk atak tipinin depresyon olduğu, bu hastaların iziem öncesi depresif ve manik atak sürelerinin ve hasta olarak geçirdikleri toplam sürenin kontrol grubuna kıyasla daha uzun olduğu, depresif ataklarının daha ağır şiddette olduğu, izlem öncesi dönemde yüksek potensli nöroleptik kullanımına maruz kaldıkları, nöroleptik kullanma sürelerinin daha uzun olduğu, tek başına lityum proflaksisine yanıtın daha zayıf olduğu bulgulanmıştır. 123Santral diskinezi skorlarının daha çok bipolar mizaç bozukluğu ile ilgili özellikler, periferik diskinezi skorlarının ise nöroleptik ilaç dozu ile ilgili özelliklerle ilişkili olduğu saptanmıştır. SPECT sonuçlarına bakıldığında sağ bazal ganglion kanlanma artışı oranının toplam hastalık süresi ile, sol bazal ganglion ve toplam bazal ganlion kanlanma azalması oranının ise karbamazepin ve biperiden kullanma süreleri ile ilişkili olarak etkilenmiş olduğu görülmüştür. Bu çalışma geç diskinezili bipolar mizaç bozukluklu bireylerde yapılmış 27 geç diskinezi olgusunu içeren iyi bir seridir. Ayrıca araştırılan değişkenler açısından en kapsamlı çalışmadır. SPECT sonuçlan açısından bazal gangiionlarda geç diskinezi gelişimi ile ilgili bir değişiklik belirlenmemekle birlikte bipolar mizaç bozukluğunda hastalık ve ilaç kullanımı ile ilişkili değişiklikler olduğu görülmüştür. Kesin sonuçlar açısından normaller ve başka tanı grupları ile karşılaştırmalı çalışmalar yapılması uygun olacaktır. Bu çalışmanın sonunda nöroleptik kullanan tüm bireylerde, tanısı ne olursa olsun, nöroieptiklerin özenle kullanılması, en azından 6 aylık sürelerle yan etki dökümünün yapılması, her kontrolde nöroleptik ilaç kullanma endikasyonu ve dozunun yeniden gözden geçirilmesinin önemi ortaya konmuştur. 124
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Psikiyatri, Psychiatry, Antipsikotik ilaçlar, Antipsychotic agents, Bipolar bozukluk, Bipolar disorder, Hareket bozuklukları, Movement disorders, Pozitron emisyon tomografi, Positron-emission tomography