Değişik kanal genişletme ve doldurma tekniklerinin mikrosızıntıya etkisi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2004
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Endodontik tedavilerin başarısı kök kanallarının etkin bir temizleme ve şekillendirme yapılmasına ve hermetik bir şekilde doldurulmasına bağlıdır. Kök kanal dolgularının amacı mikroorganizma ve toksinlerinin kök kanalından periradiküler dokulara penetrasyonunu önlemektedir. Mikrosızıntı kök kanal tedavilerinin başarısızlığına neden olur. Kök kanal dolgularında etkili bir genişleme sonrasında üç boyutlu bir tıkama sağlayabilmek için birçok farklı yöntem ve materyal geliştirilerek piyasaya sürülmüştür. Bu çalışmada, döner ni-ti sistemlerden HERO 642ʼnin kök kanallarını genişleme etkinliği rutin olarak uygulanan step-back teknik ile, açılı tek kon güta perka tekniğinin kanalları doldurma etkinliği de, yine rutin olarak uygulanan lateral kompaksiyon tekniği ile karşılaştırıldı. Yöntemler mikrosızıntı açısından birbiri ile karşılaştırılırken, smear tabakasının var olmasının, uzaklaştırılmasının veya % 1ʼlik TİF4 ile modifiye edilmesinin mikrosızıntı üzerine etkisinin olup olmadığı da incelendi. Bu çalışmada 90 adet yeni çekilmiş mandibular tek köklü kesici diş kullanıldı. Giriş kaviteleri açıldıktan sonra 30ʼar diş içeren üç ana gruba ayrıldı. Daha sonra bu gruplardan birinde; kök kanalları step-back teknik, diğerleri HERO 642 ile prepare edildi. Preparasyonlardan sonra eşit sayıda diş içeren bu üç ana grup, 10ʼar diş içeren üç alt gruba ayrıldı; bu alt gruplardan birinde smear pozitif olan alt gruplarından birinde smear tabakası % 1ʼlik TİF4 ile modifiye edildi. Üç ana gruptan; Step back grupları ve HERO gruplarından biri; lateral kompaksiyon tekniği ile, diğeri ise açılı tek kon tekniği ile dolduruldu. Kanalları dolduran dişler 6 gün ile 37oCʼde % 100 nem içeren etüvde bekletildikten sonra boya penetrasyonları koronerden olacak şekilde hazırlanarak, siyah mürekkep içinde 48 saat süre bekletildi. Dişler 24 saat süre ile yıkanıp kurutulduktan sonra üzerlerinde bukko-lingual yönde vertikal rehber oluklar açılarak iki eşit parçaya ayrıldı. Boya sızıntıları dişler koroner, orta ve apikal üçlülere ayrılarak, üç araştırmacı tarafından hem vertikal hem de horizontal olarak skor değerleri verilmek üzere değerlendirildi. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre; uygulanan yöntemler arasında hem vertikal hem de horizontal en az mikrosızıntıyı, HERO 642 ile genişletilip açılı tek kon güta-perka tekniği ile doldurulan kök kanalları gösterdi. Tüm gruplar smear tabakasına göre değerlendirildiğinde ise, en az mikrosızıntının smear tabakasının uzaklaştırıldığı durumlarda oluştuğu görüldü. Smear tabakasının uzaklaştırıldığı gruplarda, horizontal değerlendirmede ise; step back teknik ile genişletilip lateral kompaksiyon tekniği ile doldurulan grupta mikrosızıntı hiç oluşmadı. Bununla beraber % 1ʼlik TiF4 ile modifiye edilmiş smear tabakasının mikrosızıntıyı önleyemediği saptandı. Sonuç olarak, kök kanallarının HERO 642 sistem genişletilmesi ve bu sistem ile uyumlu açılı uçlara sahip güta perka konlarla tek kon tekniği ile doldurulması kanal dolgularında üç boyutlu bir tıkanma sağlanması ve mikrosızıntının önlenmesinde başarılı sonuçlar vermektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre mikrosızıntının önlenmesi için smear tabakası da uzaklaştırılmalıdır. TiF4 uygulamasının mikrosızıntı üzerine yararlı bir etkisi olmadığı görülse de, TiF4 kullanımı; antibakteriyel özellik göstermesi, asitlere karşı dentini dirençli hale getirmesi ve uzun dönem flor salınımı gibi avantajlarında dolayı göz ardı edilmemelidir. Endodontik tedaviler, bu yeni teknikler ve materyallerin kullanımı ile hem daha kısa sürede ve daha rahat bir şekilde tamamlanacak, hem de daha başarılı olacaktır. Yeni yöntem ve materyallerin etkisinin değerlendirilmesinde, bu in vitro çalışmadan elde edilen sonuçların in vivo çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Diş Hastalıkları ve Tedavisi A.B.D.
