M.Ö. 1. Binde Anadolu'da ölüm ritüelleri ve kadın
dc.contributor.advisor | Polat, Gürcan | |
dc.contributor.author | Yıldız Aydoğan, Özge | |
dc.date.accessioned | 2020-11-30T11:44:47Z | |
dc.date.available | 2020-11-30T11:44:47Z | |
dc.date.issued | 2019 | en_US |
dc.date.submitted | 2019 | |
dc.department | Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.description.abstract | Ölüm, insanın kendine özgü niteliği olan kültürü ile birlikte, zaman içinde farklı bir şekilde değerlendirilen ve tepki verilen bir olay haline gelmiştir. Kültürü oluşturan, elbette ki çevre koşulları aracılığıyla uyum sağlanan doğa ve insandır. Ancak içinde kültürün şekillendiği toplumu oluşturan bugünün insanıyken, kültürü oluşturan tarafın her zaman önceki nesiller olduğu da unutulmamalıdır. Dolayısıyla yemek, giyim, ya da ölü gömme olsun, herhangi bir kültürün oluşumu sırasında devreye giren faktörlerin ortaya çıkarılması için, bugünün değil, geçmişin insanlarının davranışlarının neden ve sonuçları anlaşılmalıdır. Bu nedenle bu çalışmada, arkeolojik çalışmaların yapıldığı yerleşimlerde yaşayan toplumun genelinde, özel olarak kadının ölüm olgusu içinde nasıl bir yerde durduğunun araştırılması yoluyla, Anadolu’daki kadının yaşadığı süreç, ölü gömme gelenekleri üzerinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla ölüm olgusunun M.Ö. 1. bin yıl içinde kadının üzerinden değerlendirilmesi sürecinde ikonografik, etnografik, antropolojik, epigrafik, mitolojik ve arkeolojik veriler kullanılmıştır. Kültürün oluşum serüveni içinde uzun bir süre rol almış yerlerden biri olan ve dünyada doğrudan doğu ve batı kültürleri arasındaki birleştirici konumuyla kimlik kazanmış Anadolu’da, kadına ilişkin yapılmış bilimsel araştırmaların azlığı, dikkat çekicidir. Yunanistan ile Mezopotamya olarak da değerlendirilen Yakın Doğu kültürleri içinde kadına yönelik yapılmış olan araştırmaların çeşitliliği, Anadolu’daki kadınlara ilişkin çalışmaların yetersizliği ile büyük bir tezat oluşturmaktadır. Anadolu’nun da bir parçası olduğu coğrafyanın bir bütün olarak algılanmasında büyük bir boşluk yaratan bir eksikliğin doldurulmaya çalışılması amacıyla bu tez oluşturulmuştur. Çalışmanın Giriş bölümünde öncelikle takip edilen yol aktarılmış; Arkeoloji biliminde takip edilen geleneksel yöntemlere yöneltilen temel eleştirel yaklaşımlara değinilmiş; bu eleştirel yorumlar üzerinden, çalışmanın yordamınca konunun işleyişine katkısı olacağı düşünülen yaklaşımlar paylaşılmıştır. Bu konu irdelenirken, 1980’lerde gelişmeye başlayan Yeni Arkeoloji akımının izlediği yolun, eldeki mevcut çalışmanın izleyeceği yolu en kapsamlı şekilde açıkladığı görülmüş, bu akımın aydınlatmayı amaçladığı konuları ele alış tarzı, bu araştırmanın yazarı tarafından da takip edilmiştir. Sonraki bölümde ise ölüm kavramı ve insanlardaki ölüm algısı üzerinde durulmuştur. Gömülerde yaş, cinsiyet ve sosyal kimliğe dair ipuçlarının birlikte değerlendirildiği demografik özelliklerle mezara ilişkin maddi ölçütler dikkate alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümündeyse, gömü uygulamalarının kronolojik gelişiminden bahsedildikten sonra, Anadolu’daki en erken gömü örnekleri ele alınmış, ölü gömme geleneklerinin Anadolu’daki temsilcilerine yaklaşılırken hangi kriterlere neden başvurulması gerektiğine yönelik teknik konular ele alınmıştır. Önceki bölümde yapılmış çalışmaların değerlendirilmesi yoluyla uygun görülüp ortaya çıkarılan kriterler, bu bölümde kullanılmıştır. Çalışmanın bulgular kısmını oluşturan ve 19 yerleşimden ele geçmiş 69 kadın 68 erkek bireyin oluşturduğu toplam 137 bireyden oluşan örneklem grubu, öncelikle kronolojik bir gruplandırmaya tabi tutulmuştur. Böylelikle dönemler boyunca mezar tipleri açısından herhangi bir değişimin olup olmadığı belirlenmiştir. Daha sonra mezar tipleri cinsiyetlere göre ayrılarak ele alınmış, en son aşamada ise buluntular üzerinden cinsiyetler arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur. Ölümün maddi kalıntılarının ele geçtiği mezarın oluşturulması ve mezara konma aşamaları buluntular aracılığıyla tekrar yapılandırılabiliyorken, gömü öncesi pratiklerin ve önceliklerin belirlenebilmesi için buluntular yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle günlük hayatı yansıtan yazılı kaynaklardan ve tiyatro eserlerinden elde edilebilen bilgilerin değerlendirilmesi yoluyla bu eksikliğin doldurulmasının mümkün olabileceği düşünülmüş ve araştırmada bu fikir doğrultusunda ilerlenmiştir. Nitekim bu çalışmayla, oyunlarda sıklıkla vurgulanan uygulamaların ölü gömme uygulamalarının öncesine ve sonrasına ilişkin bazı veriler elde edilebilmiştir. Bu uygulamanın düşünsel bağlamda takip edilebilecek bazı sıralamaları, incelenen eserlerden elde edilmiş olan verilerle ve elbette hayal gücü sınırları çerçevesinde, canlandırabilme amacına ulaşmak mümkün olabilmiştir. | en_US |
dc.description.abstract | Death, together with the culture of human being, has become an event that is evaluated and reacted differently in time. What constitutes culture is of course nature and human being who are harmonized through environmental conditions. However, it should not be forgotten that while its the people of today that shapes the culture, it is always the previous generations that built the society. Therefore, the causes and consequences of the behavior of people of the past, not of today, should be understood to reveal the factors that come into play during the formation of any culture, whether it be food, clothing, or burial. For this reason, in this study, it is tried to understand the process of the woman in Anatolia by burial traditions. For this purpose, iconographic, ethnographic, anthropological, epigraphic, mythological and archaeological data were used during the evaluation of women over the first millennium B.C. The lack of scientific research on women is remarkable in Anatolia, one of the places that have been involved in the formation of culture for a long time and gained identity with its unifying position directly between eastern and western cultures in the world. The diversity of studies conducted on women in the Near Eastern cultures, which are also considered as Greece and Mesopotamia, contrasts with the inadequacy of studies on women in Anatolia. This thesis was created in order to fill a deficiency that creates a big gap in the perception of the geography where Anatolia is a part as a whole. In the introductory part of the study, the main critical approaches to traditional methods followed in archeology are mentioned. Through these critical interpretations, approaches that are thought to contribute to the subject are shared. While examining this issue, the path of New Archeology movement that started to develop in the 1980s was used to explain the current study in the most comprehensive way. In the next section, the concept of death and the perception of death in humans are emphasized. The demographic characteristics and the criterion regarding the grave were taken into consideration, where clues regarding age, gender and social identity were evaluated together. In the second part of the study, after mentioning the chronological development of burial practices, the earliest examples of burials in Anatolia and technical issues about why criteria should be used when approaching the representatives of dead burial traditions in Anatolia were discussed. The criteria that were deemed appropriate through the evaluation of the previous studies were used in this section. The sample group which consisted of a total of 137 individuals (69 female and 68 male individuals) constituted the findings part of the study. They were seized from 19 settlements which were grouped chronologically. Thus, it was determined whether there was any change in grave types during the periods. Later on, the tomb types were separated by gender, and in the last stage, similarities and differences between the sexes were revealed through the finds. While the tombs where the material remains of death have been recovered and the burials can be reconstructed through the findings. All of the findings are insufficient to determine the pre-burial process. For this reason, it was thought that it would be possible to fill this deficiency through written sources and theater works that reflected daily life. The research has progressed in line with this idea. As a matter of fact, certain findings on pre and post stages of burial rituals, were obtained through theater plays. By following the data in the intellectual context and of course within the limits of imagination, the aim of reviving some of the sequences of this application was made possible. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/61185 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.title | M.Ö. 1. Binde Anadolu'da ölüm ritüelleri ve kadın | en_US |
dc.title.alternative | Death rituals and women in Anatolia in the First Millenium B.C. | en_US |
dc.type | Doctoral Thesis | en_US |